Sinema Denince Efsaneleşen İsim Alfred Hitchcock'un Hayretler İçinde İzleyeceğiniz 10 Filmi

Her hafta farklı bir yönetmene odaklandığımız serimizde bu hafta Alfred Hitchcock'un sinema tarihinde katkılarını sağladığı o muhteşem filmlerine bakıyoruz!

Geçen haftaki içeriğimize buradan ulaşabilirsiniz:

Her İşiyle Bizi Ayrı Dünyalara Götürüp Farklı Hayatlardan Kesitler Sunan Akira Kurosawa'dan Zevkle İzleyeceğiniz 10 Film

Alfred Hitchcock sinema tarihinin adeta efsanesi...

Film endüstrisine getirdiği yeniliklerle çığır açmakla kalmadı, adı asla unutulmayacak bir efsaneye de dönüştü kendisi. Gelin zevkle izleyeceğiniz filmlerinden birkaçına göz atalım.

10. Spellbound (1945)

Hitchcock'un düş sekansları için ressam Salvador Dali'yle çalıştığı film, göreve yeni atanan müdürünü bekleyen bir akıl hastanesinde başlıyor. Doktor Ballantine'in gelişiyle merakları bir kat daha artan hastane sakinleri, doktorun kimi tuhaf hallerine anlam vermekte zorlanacak, hatta içlerinde onun katil olduğunu ileri sürenler bile olacaktır.

Gerilim sinemasının büyük ustası Alfred Hitchcock, Sigmund Freud'un psikanaliz teorileriyle bir cinayet çözümlemesi yapıyor.

9. Dial M For Murder (1954)

Bu film kendisini aldatan karısını öldürmeye çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor. Eski bir profesyonel tenisçi olan Tony Wendice varlıklı karısı Margot'la birlikte Londra'da nezih bir dairede yaşamaktadır. Margot'un hoşnutsuzlukları sebebiyle kariyerini sonlandıran Tony, karısının Mark Halliday isimli bir yazarla gizli bi ilişkisi olduğunu öğrendiği an intikam içgüdüsüyle dolar. Margot'u öldürmeye karar veren Tony, bir cinayet planı tasarlayarak harekete geçmeye başlar. Kusursuz cinayet planını uygulamaya koyduğunda onlarca aksilikle karşılaşan Tony cinayet planını anlatmak için yanlış bir numarayı aradığında ise işler iyice içinden çıkılmaz bir hal alır.

Sinema dehası Alfred Hitchock'un en önemli yapıtlarından biri olan film tek mekanlı klostrofobik bir atmosferde geçiyor.

8. Rear Window (1954)

Film, komşusu ile ilgili korkunç bir duruma şahit olan bir adamın hikayesini konu ediyor. Fotoğrafçı L.B. Jeffries, geçirdiği kaza sonuncunda bacağını kırar. New York’taki apartman dairesinde zorunlu tatili sırasında arka penceresinden komşularını teleskopla seyrederek zaman geçirmektedir.J eff, yine bir seyri sırasında komşusunun, karısını öldürdüğünden şüphelenir. Olayı araştırmaları için fotomodel sevgilisi Lisa ve hemşiresi Stella’dan yardım ister.Gerilim türünün usta yönetmeni Alfred Hitchcock’tan türünün klasiği olarak kabul edilen bir baş yapıt.

7. North by Northwest (1959)

Film, yanlış zamanda yanlış yerde bulunan bir adamın yanlış anlaşılmalarla örülü hikayesini anlatır. Prestijli reklamcı Roger Tornhill, bir yanlış anlaşılma sonucunda George Kaplan isimli bir casus zannedilir ve iki casus tarafından kaçırılıp sorguya çekilir. Kendisini kaçıranlara ortada bir yanlış anlaşılma olduğunu izah etmeye çalışsa da casusları inandıramaz. Bir uçurumun kenarına bırakılır, buradan kurtulmayı başardıktan sonra casus Kaplan gizeminin peşine düşer. Ancak bir talihsizlik daha baş gösterir ve artık işlemediği bir cinayetin faili konumundadır, böylece polis ve gizli teşkilatlarla arasında nefes kesen bir kovalamaca başlar.

6. The Birds (1963)

Melanie Daniels, San Francisco'da kuş satan bir dükkanda Mitch Brenner'la tanışır. Mitch, kız kardeşinin doğum günü için ona bir çift muhabbet kuşu almayı istemektedir, ancak mağazada muhabbet kuşu yoktur. Melanie ve Mitch, bu sırada daha önce tanışmış olabilecekleri ihtimaliyle karşılaşırlar. Bu durum bir aşk üçgenine dönüşür ve doğum günü esnasında ortaya çıkan bir kuş saldırısıyla işler iyice karışır.

Yönetmen Alfred Hitchcock Kuzey Califoniaa’da tatil yaparken gazetede gördüğü bir haberden etkilenir ve olay ile Daphne du Maurier’in kısa bir öyküsünü birleştirir. The Birds, kuşlardan yarattığı gerilimle takdiri hak eden bir yapım.

5. Strangers On A Train (1951)

Bir yanda mutsuz giden evliliğinden kurtulmaya çalışan bir adam, diğer yanda ise nefret ettiği babasından kurtulmaya çalışan bir evlat... Yolları bir trende kesişen iki yabancının mutlu olabilmesi bu kurtulma olayına bağlıdır. Ünlü tenisçi Guy, geçimsiz karısıyla ayrılmak istemekte, böylece sevgilisi Anne'e kavuşma planları yapmaktadır. Ancak inatçı kadın para hırsı nedeniyle kocasından ayrılmayı kabul etmeyecektir. Trende karşılaştığı Bruno, akli problemler yaşayan, babasından kurtulmak isteyen bir adamdır. Bruno tren yolculuğu esnasında çılgın bir plan tasarlayarak Guy'a hem karısından hem de babasından kurtulma teklifi edecektir.

4. The Man Who Knew Too Much (1956)

James Stewart ve Doris Day, tatil için Afrika'nın sıra dışı bir şehrine giderler. Burada geçirdikleri zaman boyunca bir Fransız'la tanışırlar ve aralarında dostluk başlar. Ancak bu ilişki uzun sürmeyecek, Fransız esrarengiz bir şekilde öldürülecektir. Ondan geriye kalan tek şey ise büyük bir komplo teorisi ya da hakiki bir sırdır. Fransız, ölmeden önce İngiltere'de yakın zamanda meydana gelecek olan bir suikastın haberini vermiştir. Bir konser sırasında gerçekleştirilecek olan suikast önemli bir diplomatı öldürmek üzere tasarlanmıştır. Bu büyük sırla baş başa kalan James, kendisini bulan ajanlar tarafından tehdit edilir. Ajanlar, James'i bildiklerini söylememesi için zorlamış ve gözdağı vermek için de kızını kaçırmıştır. James kendi savunmasını kendisi yapıp kızını kurtarmak zorundadır.

3. Frenzy (1972)

Gerilim filmlerinin en büyük ustası olarak kabul edilen Alfred Hitchcock'un 1972 tarihli filmi 'Frenzy,' kurbanlarına tecavüz ettikten sonra onları öldüren sapık bir katilin terör estirdiği Londra'da geçiyor. Polisin uzun süre yanlış adamı kovaladığı film, usta yönetmenin izleyiciyi diken üstünde tuttuğu güçlü filmlerinden biri. Henüz filmin başında katille tanışan izleyici öykünün gelişimi boyunca polislerden bir adım önde olacak ve bunun bedelini de hiç eksilmeyen bir gerilimin yarattığı sinir harbiyle ödeyecektir!

2. Vertigo (1958)

Vertigo, Hitchcock’un teknik ve işlediği konu itibariyle sinema tarihinin en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Bir suçluyu kovalarken çatıdan düşen ortağını kurtaramayan dedektif Scottie Ferguson’da, bu olayın ardından yükseklik korkusu baş gösterir. “Vertigo” hastalığına dönüşen bu korku nedeniyle mesleğini bırakıp emekli olan dedektif, eski bir arkadaşı tarafından, ruhsal sağlığından şüphe ettiği karısı Madeleine’ni izlemesi için kiralanır. Scottie de kadını daha yakından izledikçe bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder; dahası kadının intihara meyilli olduğunu görür. Artık işleri yoluna koymak için uzaktan takip etmek yetersiz kalacak, Scottie’yi kendi korkularıyla da yüzleşeceği bir mücadelenin içerisine sürükleyecektir.

1. Psycho (1960)

Alfred Hitchcock’un başyapıtı olarak kabul edilen filmde, Marion Crane’e patronuyla iş yapan zengin bir adam para emanet eder ve ardından Marion yola koyulur. Polisler Marion’un şüpheli davranışları üzerine peşine takılır. Ancak Marion’un peşine takılan sadece polisler değil, aynı zamanda tanıdıkları da Marion’un peşindedir. Sevgilisi ile buluşmayı planlayan Marion geceyi bir otelde geçirmeye karar verir. Otelden içeri girer girmez garip şeyler olduğunun farkına varan Marion uyumadan önce otel sahibi Norman Bates ile biraz sohbet eder. Norman'ın kişiliğinde sorunlar olduğunu, annesine ve kuşlara karşı bir takıntısı olduğunu öğrenen Marion, odasına gidip duş almaya karar verir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir!

Acayip Bilgiler Kuşağı: Bomboş Geçen Gününüzü Derin Düşüncelerle Dolduracak 15 İlginç Gerçek
İlk Bakışta Oldukça Normal Görünen Fakat Hikayelerini Öğrenince Kanınızı Donduracak 14 Yeni Fotoğraf
Her Yerde Karşımıza Çıkmalarına Rağmen Aslında Hiç de Gerçeği Yansıtmayan 15 Görsel

Popüler İçerikler

"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı