Nasıl da Kandırıldık! Son Günlerde Herkesin Doğru Sanıp Paylaştığı Ancak Yanlış Olduğu Ortaya Çıkan Haberler

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada viral olan, haber sitelerinde ve hatta gazetelerde kendine yer bulmuş bazı haberler gerçeği yansıtmıyor ancak ilk etapta hepimiz bunun tersi olduğunu düşündük.

Gelin, bu haberler neymiş ve işin aslı nasılmış hep birlikte görelim.

Detaylara geçmeden bir önceki içeriğimizi de şöyle bırakalım 👇

Nasıl da Kandırıldık! Son Günlerde Herkesin Doğru Sanıp Paylaştığı Ancak Yanlış Olduğu Ortaya Çıkan Haberler

1. "Covid-19'dan korunmak için dezenfektan tüketen 800 kişinin öldüğü iddiası"

Bazı haber sitelerinde yer alan içeriklerde bir araştırmaya atıfta bulunularak Covid-19 hakkında yayılan yanlış bilgiler sebebiyle binlerce insanın hayatlarını kaybettiği iddia edildi. Bunlardan en belirginiyse Covid-19'dan korunmak için dezenfektan tüketen 800 kişinin öldüğü iddiasıydı.

Ancak iddia doğru değil. İddialarda bahsi geçen makaledeki 800 sayısı İran'da belirli bir zaman diliminde alkol tüketimi sonrasında ölen toplam kişi sayısını gösteriyor. Bu sayı içinde yanlış bilgiye inanarak hayatını kaybedenler olduğu kadar, eğlence amaçlı günlük alkol tüketimi de mevcut olabilir.

The American Journal of Tropical Medicine and Hygiene'deki 10 Ağustos 2020 tarihli makale, Covid-19 hakkındaki yanlış bilgilerin dünya çapında neden olduğu toplam ölüm sayısına odaklanmıyor.

Genel olarak Covid-19 hakkında ortaya atılan hatalı bilgilerin, söylentilerin ve komplo teorilerinin dünya çapında yayılım alanları incelenmiş. Örneğin yapılan çalışmaya göre Hindistan, ABD ve İspanya Covid-19 hakkındaki hatalı bilgilerin yayılımında başı çeken ülkeler. Ayrıca makalede doğru bilginin yaygınlaşmasında devlet ve sağlık otoritelerinin işbirliklerinin önemi vurgulanıyor.

Aslında haber merkezlerinin öne çıkardığı 800 kişi, dünya genelinde dezenfektan içerek hayatını kaybeden kişileri göstermiyor. İran’da Şubat-Mayıs 2020 ayları boyunca alkol tüketerek Covid-19'u tedavi edebileceğini düşünen 800 kişi, alkol zehirlenmesi nedeni ile hayatını kaybetmiş. 

Aynı nedenle 5 bin 876 kişi hastaneye kaldırılmış ve 60’ı kör olmuş. Benzer şekilde alkol tüketimi hakkındaki yanlış bilgi sebebiyle Türkiye’de de 30 kişi hayatını kaybetmiş.

Link

2. "Magnezyum, B12 ve D vitaminlerinin Covid-19'un ağır geçmesini önlediğinin bilimsel olarak kanıtlandığı iddiası"

sosyal medya platformu Twitter üzerinden yayılan bir iddiaya göre Magnezyum, B12 ve D vitaminleri Covid-19 hastalığının ağır geçmesini önlüyor. Paylaşım, iddianın bilimsel olarak kanıtlandığını da öne sürüyor.

İddiayı paylaşan kullanıcı tweetini bir grup araştırmacı tarafından 5 Ocak ila 15 Nisan tarihlerinde yapılan ve Haziran ayında yayınlanan bir makale ve Temmuz ayında Febs Journal'da yayınlanan bir çalışmaya dayandırdı.

Ancak iddia doğru değil. Makale, öne sürülen iddianın bilimsel olarak kanıtlandığı anlamına gelmiyor.

İlk çalışma Magnezyum, B12 ve D vitamini kombinasyonlarının ileri yaşlardaki Covid-19 hastalarının üzerindeki etkisini ölçmek için 43 kişilik sınırlı bir örneklem grubuyla yapılmış.

Çalışmanın bilimsel olmadığı söylenemez fakat çalışmada Magnezyum, B12 ve D vitamini kombinasyonlarının 50 yaş üzeri ve durumu ağır hastalarda Covid-19’un etkilerini azaltıp azaltmayacağını anlamak için rastgele seçilecek daha büyük bir örneklem grubuna ihtiyaç duyulduğu belirtilmiş.

Ek olarak, hastalığın dinamik yani durağan olmayan bir süreç olduğu da yine çalışmada vurgulanıyor. Sonuçta bilimsel olarak kanıtlanan bir ilişkiden söz etmek mümkün değil. 

Link

3. "Videonun İzmir'e düşen meteora ait olduğu iddiası"

İzmir’e düştüğü iddia edilen bir meteora ait çeşitli videolar sosyal medyada yayıldı. Bu videolar arasından arkasında bıraktığı yeşil ışığıyla bir binanın üzerinden geçen meteor videosu yüz binlerce kez izlendi.

Ancak bu iddia doğru değil. Videodan alınan görüntüler, tersine görsel arama yöntemiyle aratıldığında videonun 18 Ağustos'tan önce paylaşıldığı kaynaklar görülüyor. Bu kaynaklar arasında videonun ilk paylaşıldığı ana da ulaşılabiliyor. Video, Avustralya’da Haziran 2020'de kaydedilmiş.

Video, 14 Haziran günü Avustralya’daki Barrow adlı adada çekilmiş ve ertesi gün paylaşılmış.

4. "Fotoğrafın Türk gemisinin çarptığı Yunan gemisi Limnos’u gösterdiği iddiası"

Bazı haber sitelerinde yer alan bir fotoğrafın TCG Kemal Reis tarafından yapılan önlemeden sonra hasar alan Yunan gemisi Limnos’u gösterdiği iddia edildi. Haberlerde hasar alan Limnos’un ilk defa görüntülendiği bilgisi de yer aldı.

Ancak iddia doğru değil. Limnos isimli geminin burnu montajlanmış.

Kullanılan bu görselin Yunanistan Deniz Kuvvetleri'nin internet sitesinden ulaşılabilen orijinalinde, geminin ön kısmında hasar olmadığı ve çapanın da yerinde olduğu anlaşılıyor.

Sitenin 14 Ekim 2018’de kaydı alınmış bir arşiv görüntüsünden de birebir aynı fotoğrafa ulaşmak mümkün. Daha dikkatli bakıldığında ise montajlanan Limnos’un ağzının köpek balığına benzediği görülüyor.  

Reuters’a konuşan Yunan bir yetkili, iki gemi arasında yaşanan yaklaşmayı, kaza olarak nitelemiş. Buna göre Akdeniz’de doğalgaz arama faaliyeti yürüten Oruç Reis’e eskortluk eden TCG Kemal Reis ile Yunan gemisi Limnos bir yakınlaşma yaşamış. Habere göre Limnos’un burnu Kemal Reis’e dokunmuş, ancak bir hasar meydana gelmemiş. Yetkili, geminin Fransa ile gerçekleştirilen tatbikata da katıldığını sözlerine eklemiş.

Link

5. "Aşılarla insanlara maymun ve domuz geni enjekte edildiği iddiası"

Aşı karşıtları tarafından sosyal medyada zaman zaman aşılarla ilgili iddialar ortaya atılıyor. Bu kez aşılarla çocuklara maymun ve domuz DNA’sı enjekte edildiği, aşıların çocukları domuzlaştırıp maymunlaştırdığı öne sürülmüş.

Ancak iddia doğru değil. Aşılarla çocuklara maymun ya da domuz geni enjekte edilmiyor. Bazı aşılarda stabilizatör olarak domuz jelatini eklense de, bu madde DNA’ya nüfuz etmiyor. Maymun hücreleri ise aşı geliştirilmesi için virüsün izole edilmesinde kullanılıyor; nihai üründe yer almıyor.

Hayvansal jelatin, bazı aşılara stabilizasyon amacıyla eklenen bir maddedir. Bunlar aşıların içindeki aktif maddelerin üretim, taşıma ve depolama sırasında bozulmasının engellenmesi için stabilizatör olarak kullanılıyorlar.

Bu jelatin domuz dokularından da elde ediliyor, ancak bu bir zorunluluk değil. Nitekim her aşıda domuz jelatini yok; çekinceleri olan ailelerin çocuklarını, yine aynı hastalığa karşı, jelatin içermeyen aşılarla aşılatmaları mümkün. Aileler böyle bir talepte bulunabiliyor. 

Üstelik kullanılan jelatin çok fazla işlemden geçiriliyor, saflaştırılıp küçük moleküllere ayrılmaları sağlanıyor. Kısacası domuza ait spesifik hücrelerden tamamen arındırıldığı söylenebilir. 

Çoğu jelatin içeren aşıda yapılan DNA analizinde de domuz DNA’sına rastlanmıyor. Yani bilimsel çalışmalar domuz jelatinin kullanıldığı aşılarda DNA tespit edilmediğini ortaya koyuyor. Dahası, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilip kullanılan aşılarda domuz değil, sığır jelatini kullanılıyor.

Link

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Galata Kulesi'nin Skandal Restorasyon Görüntülerine Müzenin Render'ları Eklendi, 'Modernizm' Adı Altında Koskoca Tarih Yok mu Ediliyor?
İçtiği Suyun Ayrı Gitmediği Kişilerle Yaşadıkları Bazı Olaylar Neticesinde Muhabbeti Aniden Kesen Gamlı Takipçilerimiz
Biz İnsan Olamayız! Bayram İçin Adalar'a Giden 700 Bin Kişinin Geride Bıraktığı İki Tonluk Çöple 'Utanın' Yazan Ada Halkı

Popüler İçerikler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan 1 Mayıs Açıklaması: "Taksim Uygun Değildir"
MHP, TikTok'un Kapatılması İçin Kanun Teklifi Hazırlıyor: "Ahlak Yok Olursa Gelecek Yok Olur"
Cezaevinde 37 Kiloya Düşen Nihal Candan İçin Tahliye Kararı Verildi
YORUMLAR
21.08.2020

Yok yani bir de üşenmeden photoshop yapıp yazı falan yazıyorlar. Bu kadar uğraş ne için? Yalan bir haber için. Eline ne geçiyor be dallama kardeşim! Git bu enerjini daha iyi işlerde harca...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ