Gün geçmiyor ki, insanlığımızdan utandıran bir olayla karşılaşmayalım...
Gün geçmiyor ki, insanlığımızdan utandıran bir olayla karşılaşmayalım...
Bu durum zaten apaçık ortada, artık diyecek sözümüz kalmadı. Gamsızlığımızdan mı kaynaklı yoksa altında başka sebepler mi var, inanın ki bilemiyoruz. Ama bize bir şey olmayacağına niyeyse Türk halkı olarak %100 eminiz.
Ama işin bir acı tarafı daha var, kendimizi düşünmediğimiz yetmezmiş gibi bizimle aynı havayı soluyup aynı toprakta yaşayan diğer canlıları ve bizi kendi bağrında saklayan bu güzel dünyayı da korumaktan aciziz. Üstelik de bunu bile isteye yapıyoruz.
İnsan denilen varlık, bu dünyanın kanseridir desek yeridir...
Şu hale bakar mısınız?
Tıpkı Ceylan Ertem'in dediği gibi bu nasıl bir vicdansızlıktır, nasıl terbiyesizliktir diye veryansın etmek istiyoruz. Çünkü burada yapılan doğanın katlidir, bir cinayettir!
Yalnızca insan canına kastederek cinayet işlenmez; doğaya bu yapılan zulüm de aslında bir cinayettir, haksız mıyız?
Ha zannetmeyin ki bu manzara yalnızca bu dört kareyle sınırlı. En az bunun kadar acı bir tabloyu sereceğiz şimdi gözlerinizin önüne. Bir haftadan daha kısa süre içerisinde gittikleri cennet gibi yeri düşüncesizliğiyle cehenneme çevirenlerin rotası Adalar'dan...
Ada halkı ve gönüllülerin yardımıyla toplanan bu çöpler tamı tamına 300 büyük boy çöp poşetine sığdırılmış. Toplanan çöplerle yazılan not ise bu duygudan nasibini almışların yüzünü kızartacak cinsten:
'UTANIN!'
Adalar Belediyesi ekiplerinin ve onlara yardım eden gönüllülerin sayesinde tüm çöpler toplanmış olsa da bu bizim sorumsuz tabiatımıza ve düşüncesizliğimize perde olmuyor.
Her ne kadar çöplerle 'Utanın' yazılmış olsa da yaptıklarımızdan utanır mıyız, işte orası muamma... Günün birinde ve mümkünse çok geç olmadan aklımızın başımıza gelmesi dileğiyle.
Terbiyesizler.
Adalar'a gidince medeni olduğunu sanan davarlar; yaşadığınız varoşlarda medeni olmaya çalışsanız da semtiniz ziyaret edilse, yatırım alsa, çoluk çocuğunuza örnek olup; güzel bir gelecek bıraksanız!?
O çöpleri oraya atarken utanmayanlar yarattıkları şahesere(!) bakıp utanırlar mı hiç?