Anılarını Yazdığı "Babürname" Adlı Eseriyle Özel Yaşamına Dair Pek Çok Ayrıntıyı Günümüze Aktaran Babür Hükümdarı: Babür Şah

Duygularını açıkça anı kitabına aktarması çok cesurca...

Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı olan Babür Şah'ın yaşamı ve elde ettiği başarılar yıllar boyunca dilden dile dolaşmaktadır.

Sanatsever kişiliği, şiirleri, zaferleri ve zamanına göre büyük beğeni toplayan bahçeleri ile her daim güzel yanları ile anılan Babür Şah'ın özel hayatı söz konusu olunca birçok insan pek bir şey bilemez.

Halbuki Babür Şah, sanatsever ve yazar kişiliği ile anılarından oluşan "Babürname" isminde bir eser yazmıştır.

Günce tarzındaki bu kitapta Babür Şah, özel hayatıyla ilgili her detayı en ince ayrıntısına kadar yazıyor.

17 yaşındayken annesinin zorlamasıyla evlenen Babür Şah, kitabında aslında biseksüel olduğunu ve başka bir erkeğe aşık olduğunu 113 ve 114 numaralı sayfalarda yazıyor.

Karısına karşı soğuk bir tutum sergileyen Babür Şah, annesi tarafından sürekli olarak halvete zorlanıyor. Bu durumu şu şekilde aktarmış;

'Ayda veya kırkın günde bir, annem hanım beni azarlayarak ve zorla ona gönderirlerdi.' 113/ı

Baburî adlı bir oğlana aşık olduğunu 114. sayfada anlatan Babür Şah, aşkını son derece tutkulu bir şekilde kaleme dökmüş.

'Baburî bazan yanıma gelirdi. Fakat ben, utancımdan yüzüne bakamazdım; nerede kaldı ki onunla konuşup görüşebileyim. Neşe ve heyecanımdan, geldiğine teşekkür edemezdim; nerde kaldı ki, uzaklaşmasından şikâyet edebileyim. Mülâzemet teklif edebilecek takat ise, kimde vardı. Bir gün bu sevgi ve muhabbet anlarında, maiyetimle birlikte, sokaktan geliyordum; birdenbire Baburî karşıma çıktı. Bana teessürden öyle bir hâl geldi ki, az kalsın eriyordum. Benim için ona doğru bakmak veya hitap etmek imkânı hiç yoktu. Bin hicap ve azapla geçildi. Muhammed sâlih’in şu beyiti hatırıma geldi: (Sevgilime her baktığım zaman mahcub oluyorum; arkadaşlarım bana bakıyorlar; ben ise başka tarafa bakıyorum.) Bu beyit benim vaziyetime çok uyuyordu. Aşk ve muhabbetin coşkunluğundan, gençlik ve mecnunluğun kuvvetinden, baş açık ve yalın ayak etrafta, sokakta, bağda ve bahçede gezerdim. Ne tanıdıklara ve yabancılara iltihak eder ne de kendimden ve diğerlerinden çekinirdim. (Aşık olunca, kendimi kaybettim ve divâne oldum; bilmedim ki, peri yanaklılara âşık olmanın hâli bu imiş) Bâzan, mecnunlar gibi, tek başıma dağ ve çöllere gider, bâzan bahçe ve mahalleleri sokak sokak dolaşırdım. Ne yürümeğe ve ne de oturmaya ihtiyarım vardı; ne gitmeye ve ne de kalmaya karar verebiliyordum . (Ne gitmeğe kuvvetim ne de kalmağa takatim var; ey gönül bizi bu hâle sen düşürdün) 114/ı

Aşk hayatının yanı sıra Babür Şah, alkol ve uyuşturucuya düşkünlüğü ve aynı zamanda da şiddete meyilli biri olduğunu açıkça dile getiriyor.

İlk başlarda alkolle pek arası olmayan Babür Şah, bu durumunu;

'Küçüklükte içkiye meylim yoktu ve şarabın keyfiyetini bilmezdim. Bâzan babam şarap teklif etse, itizar eder ve kabûl etmezdim...Sonraları gençlik hevesi ile ve nefse mağlûp olarak, şaraba meyil hâsıl oldu' 298-299/ıı şeklinde aktarıyor.

Birkaç kere denedikten sonra alkole karşı aşırı düşkünlüğü oluşan Babür Şah, gemilerinde sabaha kadar içki alemi yaparmış. Babür Şah, yazılarında sürekli olarak alkolü bırakmaya niyet ettiğini yazsa da 46 yaşında hayatını kaybedene kadar şarap ve rakı içmeye devam etmiş.

'Öğle vaktinde...gemiye girip rakı içildi. Yatsıya kadar gemide içip, yatsı vaktinde tamamen sarhoş bir halde çıkıp, ata binip, meşaleyi elime alarak, nehir sahilinden ordugâha kadar, kâh atın bir tarafına kâh ikinci tarafına eğilerek ve çılgınca at koşturarak gelmişim. Çok sarhoş imişim. Ertesi gün böylece elime meşale alıp karargâha gelişimi anlattılar. Hiç hatırlayamadım. Eve geldikten sonra, epeyce kusmuşum.' 364/ıı

'Ertesi gün, divan dağıldıktan sonra, gezmeye çıkarak, bir gemide rakı içildi.' 362/ıı

Babür Şah'ın alkol haricinde bir diğer kötü alışkanlığı olan uyuşturucuyu macun, afyon ve çeşitli esrarlar ile tedarik ediyormuş.

Her fırsatta uyuşturucu alan ve genellikle de alkolle beraber denk getiren Babür Şah anılarında bu durumunu şöyle dile getiriyor.

'Mâcun sohbeti ile rakı ve şarap sohbeti hiç bir zaman birbirine uymaz.' 363/ııı

'İkindiye kadar rakı içildi. Rakının kötülüğünden nefret edip, bu taraftakilerin ittifakı ile, macunu tercih ettik. bir tarafta mâcun ve diğer tarafta içki kullanılmıştı. Mâcun sohbeti ile içki sohbeti hiç bir zaman birbirine uymadığı için* fevkalâde müteessir oldular. Ben: —sohbeti bozmayın, rakı içmek isteyen adam, rakı içsin; mâcun isteyen adam, mâcun yesin ve hiç kimse birbirine taarruz ile dil uzatmasın” — dedim. 363/ıı

'O gece, kulağımdan muztarip olduğum için — mehtâp da buna sebep oldu — afyon aldım. ertesi gün afyon humarı* çok iztirap verdi. Çok kustum.' 555/ııı

Yazılarında uyuşturucu düşkünlüğüne epey yer veren Babür Şah, yazılarının devamında bu bağımlılığını şöyle devam ettiriyor...

'Gemiye binip, mâcun yedik. Ordugâhtan bir az yukarıda bir adada gemiyi durdurarak, pehlivanları güreştirdik...Geçen sene bu ordunun indiği yurtta, geng suyunu kendim yüzerek geçip, bazıları at bazıları da deve üstünde oldukları hâlde, buraya gelerek, gezmiştik. O gün afyon yemiştim.' 595/ııı

'Ertesi gün, istalif’e gelip indik. O gün mâcun yenildi. Cumartesi günü, istalif’te içki sohbeti yapıldı. Sabah istalif’ten hareket edip, sincid-dere’nin arasından geçip, Hoca Seyârân'ın yakınına geldiğimiz vakit, kalınlığı bilek kadar ve uzunluğu bir kulaç olan büyük bir yılan öldürüldü. Bu yılanın içinden, ondan biraz ince, başka bir yılan çıktı. Her hâlde şu kısa bir zamanda yutmuş olmalı; bütün âzası tamamdı. İnce yılan o büyük yılandan biraz kısa idi. Bu ince yılanın içinden de büyük bir sıçan çıktı; o da tamamdı ve hiç bir yerine halel gelmemişti. Hoca-Seyârân’a gelip, içki meclisi yapıldı...Sabah harekete geçip, mâcun yedik' 385/ıı

Otobiyografik anılarını tüm samimiyetiyle ve en ince ayrıntısına kadar anlatan Babür Şah, şiddete meyilli oluşunu da birkaç anı ile aktarıyor.

'Becûr halkı düşmandı ve hududu aşan düşmanlıktan başka, bu halk arasında kâfirlerin âdeti yayılmış ve İslâm âdeti o sürü arasında zayi olduğu için, katliam yapılarak, kadın ve çocuklarının hepsi esir edildi. Tahminen üç binden fazla adam kesilmiştir. Kurgan zaptedildikten sonra, girip kurganı seyrettik. Duvarlarda, evlerde, sokak ve civarda sayısız ölü yatıyordu. Gelip geçenler, ölüler üzerinden yürüyorlardı. Seyirden dönüp, sultanlarının evine indik.' 347/ıı

' Kısa bir zamanda yüz-yüz elli Afganı ele geçirip, bâzılarını diri olarak, fakat ekserisinin başını kesip getirdiler. Afganlar muharebede âciz bir vaziyette kalınca, düşmanlarının önüne, dişleri arasına ot alarak gelirlermiş ve bununla: — “ben senin öküzünüm” — demek isterlermiş. Bu âdeti orada gördük. Aciz bir vaziyette kalan Afganlar, dişleri arasına ot alarak, geldiler. Diri getirilenlerin de boyunları vurdurularak, indiğimiz yurtta kesilen başlardan bir minare dikildi. Ertesi sabah oradan kalkıp, Hengû’ye inildi...Burada da kesilen başlardan bir minare dikildi.' 228/ıı

'Bennû’de de kesilen başlardan bir minâre yapıldı' 229/ıı

'Ölen Afganların başından bir minare dikildi.' 322/ıı

Babür Şah, kendisine yapılan başarısız bir suikast girişimi sonucunda suçluları şu şekilde cezalandırmış...

' Aşçı, işkence üzerine, anlatıldığı gibi, teker-teker mufassalan anlatır. Pazar günü divan günü idi; Ekâbir, eşraf, emir ve vezirlerin divanda hazır bulunmalarını ve iki erkek ile iki kadını getirip, sorguya çekmelerini emrettim. Vak’anın nasıl olduğunu, bütün tafsilâtı ile anlattılar. O çâşnîgiri parçalattırdım. Aşçının diri diri derisini yüzdürdüm. Kadınlardan birini fil altına attırdım; Birini kurşuna dizdirdim. Birini muhafaza altına aldırdım. O da kendi yaptığına giriftar olup, cezasını görecektir.' 498/ııı

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Cihan Devleti Osmanlı'nın Bizi İlginç Huylarıyla Şaşırtan 20 Görkemli Padişahı
600 Yılı Aşkın Tarihiyle Büyüleyici Bir Geçmişe Sahip Olan Osmanlı'dan 15 İlginç Bilgi
Dizisi Yapılsa Çok Ağlatacak 13 Osmanlı Hikayesi

Popüler İçerikler

10 Kasım 1938’de Hayatını Kaybeden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Son Sözü "Aleykümesselam" Oldu
Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
YORUMLAR
22.11.2020

bastırılmış duygular zamanla alkol dahil uyuşturuculara karşı zaafı olmasını sağlamış, düşmanlarını ötekileştirmek, acı ve kayıplarına nötr bakmak vijdani, dolayısı ile zihni sağlığı muhafaza adına şart.. şiddete meyilli oluşu ise muhtemeldirki gençliğindeki kimi tramvaya işaret ediyor... sonuç olarak normal bir insan

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ