İzmir'in pek çok ilçesine zarar veren orman yangınları bazı bölgelerde devam ederken bazı bölgelerde kontrole alınmış durumda. Tabii böyle büyük bir felaketi kimin çıkardığı, sabotaj mı yoksa ihmal mi olduğu da tartışmaların odağında. İzmir Valisi Süleyman Elban yangınların elektrik hatları nedeniyle çıktığını belirtti. Ancak şirket valiyi reddetti.
Akıl almaz paralar kazanıyorlar ama bakım onarım yenileme sorumluluğunu yerine getirmiyorlar. Şikayetlere rağmen düzgün yapmıyorlar. 12 Temmuz 2024'te İzmir'de açıkta bırakılan kablolar yüzünden de yağmurda iki kişi yaşamını yitirmişti. Elektrik dağıtım ihalelerini alan diğer şirketlerde aynı. Kamudan milyarlarca lira transfer ediliyor. Faturalar sürekli zamlanıyor. Kendilerine gelince 3 milyar TL'ye yakın iletim bedelini devlete ödemiyorlar. Zaten çok azı vergi ödüyor. Zorlu Holding tarafından işletilen Osmangazi Edaş'ın 2 milyar 51 milyon TL, Türkerler Holding tarafından işletilen Vangölü Edaş'ın 309 milyon TL iletim bedelini devlete ödemediği ortaya çıktı. Ama yatırıma, bakıma, hizmete gelince parmaklarını kıpırdatmıyorlar. Santrali olanlar şimdi de zeytinlik alanları istiyor. Bu şirketler memleketin sırtında ağır bir yük, bir kara delik haline geldi artık. Doyuramadığımız gibi, bir de can alıp orman yakıyorlar.
Ülkemizde herhangi bir sistemin işleyip güvenli bir şekilde devam edebilmesi için gerekli olan asgari teçhizata mali yük gözüyle bakılıyor ve zarar olarak kaleme alınıyor. Zarar ettiği gerekçesiyle özelleştirilen kurumlar bu abuk sabuk görüşün kurbanı. Örneğin Termik Santraller zarar ettiği gerekçesiyle özelleştiriliyor, daha sonra filtre kullanmadıkları için mühürleniyor. Özel sektörde durum daha yaş. Ülkede her şey standartların altında kalmış vaziyette. O yüzden anca ifşa edilirler. Kapatmaya güçleri yetmez.
elektrik özel sektöre devredilirse olacağı budur