Çözüm sürecinde 'Akil İnsanlar' heyetinde de yer alan oyuncu Hülya Koçyiğit, verdiği bir röportajda, 'AKP döneminde atılan adımlarda ifade özgürlüğü diye bir şeyle tanıştık' dedi. Koçyiğit'in sözleri sosyal medyanın en önemli gündem konuları arasında...
Hürriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Hülya Koçyiğit, yakalandığı akciğer kanseri ve ABD'de geçirdiği ameliyatın ardından hastalık durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çözüm süreci döneminde Akil İnsanlar' insanlar heyetinde yer alan Koçyiğit, siyasi gündeme dair soruları da yanıtladı.
İşte röportajın o kısmından sorular ve Koçyiğit'in yanıtları:
Bugün yutkunuyorum. Daha dün gece şehit haberleri geldi. Silahlar sussun, barış konuşmaları başlasın. İnsanlar tekrar barışa yaklaşsınlar çok isterim. Ama şu an çok acı bir an.
Ben dışarıdaki insanlar gibi bakamıyorum. Dışarıda Türkiye’nin algısı çok kötü. Kendimizi iyi ifade edemediğimizi sanıyorum. Son senelerde akıl almaz, hiç hak etmediğimiz saldırılara uğruyoruz. Böyle olduğu halde yurt dışından çok olumsuz, çok kötü görünüyoruz. Özellikle “Başımızda bir diktatör var” söylemine katılmıyorum.
AFP
İnsan hakları noktasında yıllarca eksikliklerimiz vardı ve ne mutlu ki AKP hükümeti bu konuda önemli adımlar attı. İfade özgürlüğü diye bir şeyle tanıştık. İnsanlar fikirlerini söylemekten daha çok korkardı.
Hayır, ben kabul etmiyorum. Siz gazetecisiniz, bu soruyu bana haklı olarak sorabilirsiniz. Ama gazetecilik yaptıkları için bu insanların suçlu olduklarına inanmıyorum ben. Teröre hizmet eden insanlar var. Her eline kalemi alan, her gazeteye yazı yazan gazeteci değildir. Bugün de her telefonu olan insan kendi filmini çekiyor, bu onun yönetmen olduğunu mu gösteriyor?
Özellikle kendi canlarını yakan bir vakanın üzerine yürümeleri beni heyecanlandırmıyor. Ama ülke adına yaşadığımız bir olaydan sonra Yenikapı buluşması gibi bir toplanma olsaydı, koşturarak oraya giderdim. Ama bugün sadece Enis Berberoğlu için yürüyüp adalet istiyoruz demek eksik geliyor bana.
Kesinlikle, çok haklılar. Demokratik haklarıdır, yürüyecekler, adalet isteyecekler. Ona bir şey demiyorum. Ülke adına yaşadığımız bir acının, korkunun ya da dışarıdan bir baskının ardından böyle bir şey yapılmasını isterdim.
Senin torunların ibizalarda mikanoslarda bikinili sokaklarda dolaşırken biz kadınlar akp türkiyesinde şort giymeye çekiniyoruz! Mis gibi buram buram özgürlük dolu ülke olduğu için ilk fırsatta avrupaya koşuyorsunuz, torunlarınız avrupada okudu üniversiteleri. Ülkede bir şey ters gitse ilk kaçacak adamlar ülkemle ilgili fikirlerini kendilerine saklasınlar lütfen!!!
Bu kadının oyunculuğuna kimse laf edemez, yandaşcılığı ne de güzel oynuyor! İfade özgürlüğünü akp getirdi diyor ya, kadın sen bizi Yeşilçam'da oynadığın kezbanlar sandın galiba. Aklımız var çok şükür, neyin ne olduğunu biliyorum. Kansermiş, aman ne üzüldüm! Bunun için duyarlılık isteyenler, Türkan Saylan hasta iken başına gelenler yüzünden neden sesiniz çıkmadı. O çok övündüğünüz adamlığınızı hep yandaşlarda kullanın zaten. Bir ayağın çukurda, daha geçen bizden dua istedin. Para sıkıntısı çekiyorsun galiba. Bu güne kadar onurunu satarak iyi para kazandın belli. Bari son kalanlar ile ölmeden önce sus.
Engin Altan Düzyatan da Neslişah Alkoçlar'la evlenince, yani bu aileye girince bambaşka biri oldu.Özge Özpirinçci ile birlikteyken Gezi Parkı eylemlerine destek veriyordu, şu an hükümet yanlısı.Özge gibi hayvan sever bir kadından, kürk sevdalısı Neslişah'a.Adamın giyim tarzı bile değişti.Bulunduğu kabın şeklini alanlardan.