Film, Mert Ramazan Demir’in hayat verdiği Baran karakterini merkeze alıyor. Baran, geçmişin yükünü omuzlarında taşıyan, ruhu derin yaralarla örülmüş bir adamdır. Yıllar önce işlemediği bir suçun bedelini ödemiş, abisinin yerine yattığı hapisle hayatı kararmıştır. Özgürlüğüne kavuştuğunda tek istediği, geçmişin enkazını geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmaktır. Ancak hayat, onu kolayca affetmeyecektir.
Kendi ayakları üzerinde durmak ve hayallerine tutunmak için bir tamirhane açmaya karar verir. Fakat ailesinin geçirdiği beklenmedik bir kaza ve yıllardır görmediği küçük yeğeni Lidya’nın hayatına girişi, tüm planlarını altüst eder. Baran, hayata karşı ördüğü duvarları Lidya’nın saf sevgisiyle yıkarken, yalnızca yeni bir gelecek inşa etmekle kalmaz; geçmişin derin yaralarını da onarmaya başlar.
Bu yeniden doğuş hikayesi, Baran’ın hem kendiyle hem de kaderle verdiği içten mücadeleyi anlatır. Her darbede biraz daha güçlenen bir adamın, tamir etmeye çalıştığı sadece motorlar değil, paramparça olmuş bir kalptir.