Unutulan Bir Meslek: Osmanlı'nın Emektar İşçileri ''Hamallar''

Hamallık, günümüzden bakıldığında garip gelse de belki de 50 yıl öncesine kadar kendine has bir meslekti. Bugün bazen hakaret olarak bile kullanılan bu kelime, bir zamanlar itibar edilen normal bir işti. 19. yüzyılın ortalarından itibaren Osmanlı'nın dünya ticaretine açılmasıyla birlikte, hamallar en çok gümrüklerde iş buluyorlardı.

Gümrükler, bugünden çok farklı bir sistemle çalışsalar da, muhtemelen dünyada ticaretin başlangıcından beri mevcuttu.

Osmanlı'da kendine has bir usulle işletilen gümrükler, devletin güçlü olduğu devirlerde yabancıların da koşulsuz her kurala uymak zorunda oldukları için, mükemmel bir gelir kaynağıydı. Fakat sanayileşen Avrupa askerî alandaki galibiyetlerinin de etkisiyle Osmanlı'yı ekonomik açıdan da sıkıştırmaya başladı.

Osmanlı'nın gümrüklerde aldığı vergiler her geçen gün yapılan antlaşmalarla düşürüldü. Devlet 1854 itibariyle dış borç alımına da başlamıştı. Neticede 1860'lara gelindiğinde alınan gümrük vergileri Avrupa devletlerinin lehine dönmüştü.

İncelediğimiz 1908 tarihli talimatnameye göre hamallar güçlü ve sağlıklı insanlar arasından seçilmeliydi.

Yükün cinsine göre ya sırta koyulup veya bir sırığa asılıp taşınırdı. Birincisine arka yükü diğerine de sırık yükü denirdi. Yüklerin ağırlıkları ve götürülecekleri mesafeye göre nakliye fiyatları belirlenmişti. Hamalların bundan başka ek ücret istemeleri ve belirlenen ağırlıktan fazlasını taşımaları yasaktı.

1900'lerde büyük bir fıçıyı taşıyan sırık hamalları.

1908'deki verilere göre bu tarihte İstanbul'daki 6 gümrükte toplam 1002 hamal çalışmaktaydı.

Her hamalın kendine has birer numarası ve gümrükteki defterlerde tutulan bir nevi sicil kaydı mevcuttu. Bu numaraları gümrüğe bağlı olarak çalıştıklarını belli etmek için muhtemelen yakalarına takıyorlardı.

Gümrük çalışanlarının asıl muhatabı Kethüda Vekili adlı görevliydi. Hamallar ve diğer işçiler maaşlarını bu görevliden alırlardı.

Ayrıca işe alımlar ve çıkarmalar da Kethüda Vekili'nin sorumluluğundaydı. Yaşanacak her türlü kaza, kavga, tartışma, eylem, boykot gibi olayları kontrol etmek ve gereğini yapmak da onun göreviydi. Peki hamallar boykot ve grev yapıyorlar mıydı?

Osmanlı'da işçi hareketleri bambaşka ve geniş bir konu olmakta birlikte, 20. asır başlarına kadar ciddi eylemlerin gerçekleşmediği görülür. Özellikle 1908'de meşrutiyetin yeniden yürürlüğe girmesiyle padişahın gücü sınırlanınca, bu ortamda birçok boykot ve grev oldu. Tabii olarak bazı gümrük çalışanları ve hamallar da bunlara katıldı.

i.pinimg.com

Yine 1908 tarihli talimatnamede belirtildiği üzere, hamallar sadece yük taşımakla sorumlu değillerdi.

Gümrükte gece bekçiliği, tulumbacılık yani herhangi bir yangın çıkarsa ona müdahale etmek ve mekanın temizliğini sağlamak gibi görevleri de vardı. Mesafeye göre değişmekle birlikte, hamaliye ücretlerinin çok yüksek olmadığı görülüyor.

Hamallık günümüzde her ne kadar tarihe karışmış bir iş gibi görünse de bir süre önce gayet muteber bir meslekti.

Gümrüklerde çalışan hamallar, ihraç veya ithal edilecek ürünleri gemilere yükleyip indiriyorlar, karada dahi gereken noktaya taşıyorlardı. Böylelikle denebilir ki bu işçiler bir dönem Osmanlı ticaretinin ve gümrüklerin görünmez emekçileri idiler.

Popüler İçerikler

Narin Güran'ın Babası Arif Güran İlk Mahkeme Sonrası Konuştu: "Kızımı Nevzat Bahtiyar Katletti"
Eski Bakan Işın Çelebi'den Fenerbahçe'ye Sert Yanıt: ''Devletin İmkanlarını Kullanıp ‘Yapı’ Diyemezsin''
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
YORUMLAR
01.05.2018

Hamallar hala var, Özellikle toptancılık üzerine olan sanayi sitelerinde (mesela ikitelli de İstoç) ve hallerde hamal grupları mevcuttur...

01.05.2018

Eminönü'nde de hala varlar.

02.05.2018

ne mesleği bu tip işleri insanlar garibanlıktan yapıyor mecburiyetten yapıyor...ben büyüynce hamal olucam diyen kim var...yazık insanlara...

02.05.2018

mahmutpaşada hâlâ varlar

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ