15-07-2016 Cuma günü saat 20-21 arasında Genelkurmay Başkanı makamındaydı. Doğal olarak ben de oradaydım. En son MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görüştü. 1 saatten fazla görüştü. Bu görüşmede olağanüstü bir buluşma hissetmedim. Hakan Fidan makamından ayrıldıktan çok kısa süre sonra özel kuvvetlerden 20 civarında tam teçhizatlı asker karargâha girdi. Orhan Yıkılkan da Tümgeneral Mehmet Dişli de oradaydı. Tümgeneral Mehmet Dişli komutanın kapısını çalıp içeriye girdi. Dişli Paşa içeride 5 dakika civarında kaldı, aralarında ne konuştuklarını duymadık. Dışarı çıktığında, “ortada, girin” dedi. İçeriye ben, Yüzbaşı Serdar Tekin, Başçavuş Abdullah, Özel Kalem Müdürü Albay Ramazan Gözen, Orhan Yıkılkan birlikte girdik. Dişli Paşa da oradaydı. Hulusi Akar Paşa, Dişli Paşa ve bizlere hitaben “yanlış yapıyorsunuz bu böyle olmaz” dedi. Benim elimde tabanca vardı. Tabanca elimdeyken Hulusi Paşa’ya “Komutanım sizi koltuklara alalım” dedim. O da herkes içeri girince kendisi panik yaptı, bana su getirin dedi. Ben abdest alıp namaz kılacağım, üzerimi değiştireceğim dedi. Arka taraftaki odasına Serdar Yüzbaşı ve Abdullah Başçavuşla birlikte girdiler. Orada üzerini değiştirdi, namazını kıldı. Arada bir kendisi bizlere hitaben, “Yanlış yapıyorsunuz” diyordu. Özel Kuvvetler’den gelenler koluna girip alıp götürdüler. “
Hulusi Akar'ın teklifi kabul edip, kuvvet komutanları ve diğer orgeneralleri darbe faaliyetinin içine çekeceğinin düşünüldüğünü anlatan Türkkan, 'Hulusi Akar, kendisine yapılan teklifi kabul etmedi. O kabul etmeyince kuvvet komutanlarını da ikna edemediler. Bu durumdan hareketle bir noktada Hulusi Akar'ın kendisine yapılan teklifi kabul etmemekle darbe girişiminin başarısızlığının yolunu açtığını söyleyebiliriz.' ifadesini kullanmış.