Bugüne kadar 'Doğada eşcinsellik olur mu yaa... Olmaz, tabii ki!' diye düşünenlerdenseniz, bildiklerinizi unutun. Çünkü bilim adamları size bunun tam aksini yani doğada eşcinselliğin mümkün olduğunu, hatta ve hatta sıklıkla da rastlanılan bir durum olduğunu söylüyor. Bugüne kadar araştırmacılar tarafından 1500'ün üzerinde türün eşcinsel eğilim gösterdiği tespit edilmiş. Tabii, biz burada sadece 25 tanesinden bahsedeceğiz. Bakalım, hayvanlar alemindeki hangi türlerde eşcinselliğe rastlanılmış?
Batı Avustralya Üniversitesi'nden bilim adamları, Ruanda'daki Volcanoes Ulusal Parkı'ndaki dişi gorillerin birbirleriyle 'genital yakınlık' ve 'genital sürtünme' yaşadıklarını, pelvik hareketler yaparak seks sırasında çıkardıklarına benzer sesler çıkardıklarını gözlemledi. Ve bunu yapan sadece bir çift değildi. Baş gözlemci Dr. Grueter tarafından gözlemlenen 22 dişi gorilin 18'inin eşcinsel cinsel ilişkide bulunduğu tespit edildi.
Bu durum, çoğu zaman başka bir dişiyle çiftleşen bir erkek goril olduğunda görülmüş. Grueter, bunun dişi goriller üzerinde 'pornografik etki' yarattığını ve cinsel açıdan uyarıldıkları için böyle bir eğilim göstermiş olabileceklerini söylüyor.
Hawaii Oahu'daki albatros kolonisi üzerine eğitim alan Hawaii Üniversitesi'nden bir biyolog, albatros çiftlerin üçte ikisinin iki dişiden oluştuğunu söylüyor. Lindsay Young adlı biyoloğa göre, bazı dişi çiftler neredeyse 19 yıldır birlikte kalıyorlarmış. Dişiler üremek için önce bir erkek eş seçiyor, daha sonra da bir dişi partnerle yavrularını yetiştiriyorlarmış. Young, bu durum ile ilgili 'Doğru tabir nedir, bilemiyorum. Ama bu koloni dünyadaki en büyük eşcinsel eğilimli koloni.' yorumunu yapıyor.
Cinsel davranışlar söz konusu olduğunda bonoboların sınırları olduğu söylenemez, çünkü onlar bunu grup içi bağları kuvvetlendirmek için bir araç olarak görüyorlar. Hemcinsler arasında cinsel ilişki, insan DNA'sının %98.7'sine sahip bu hayvanlarda sıklıkla görülen bir durum. Özellikle dişi bonobolar, bu konuda oldukça rahatlar. Live Science'a göre, dişi bonobolar ile albatrosları bir tutmamak gerekiyor. Albatroslar yan yana otururken bonobolar neredeyse insan gibi seks yapıyor. National Geographic'in raporunda ise, bonoboların %75'inin üreme amacıyla çiftleşmediği ve hemen hemen bütün bonoboların biseksüel eğilim gösterdikleri söyleniyor.
Genç zürafalar cinsel olgunluğa erişmeden önce eşcinsel davranışlar sergileyebiliyor. Erkek zürafaların kendi aralarında dil öpücüğü, boynunu ovmak, burnunu ve vücudunu diğer erkeklere sürtmek gibi hareketler yaptıkları biliniyor. Peki, dişilerle çiftleşmek için pratik yapıyor olabilirler mi? Mümkün. Ama bazı zoologlar bu tezi desteklerken bazıları da erkek zürafaların gerçekten gey olabileceğini savunuyor.
Siyah kuğu çiftlerinin yaklaşık dörtte birinin erkeklerden oluştuğu biliniyor. Erkekler önce bir dişiyle çiftleşiyor, ardından onu kovalayıp yumurtayı alıyor ve bu yumurtayı bir erkek partnerle yetiştiriyorlar. Yapılan bir çalışmada, dünya üzerindeki 130'dan fazla kuş türünün eşcinsel davranışlar sergiledikleri belirtilmiş. Oxford Journals'a göre, kuşlarda bu türden cinsel davranışlar, 'çiftleşme sistemi ve kuluçka dönemindeki gelişim durumu'nun bir parçası.
Bir çift erkek kızıl akbaba olan Dashik ve Yehuda, Kudüs Hayvanat Bahçesi'nde birlikte iki yavru büyüttü. Birkaç yıl sonra, Yehuda yeni gelen bir dişi akbaba ile eşleşti. Dashik, bu olaydan sonra depresyona girdi ve Tel Aviv Üniversitesi'ndeki hayvanat bahçesine taşındı. Dashik, burada bir başka dişi akbaba ile bir yuva kurdu. Yeni heteroseksüel ilişkilerinde, Dashik ve Yehuda'nın eşleri aynı gün yumurtladılar, yumurtalar aynı günde çatladı ve iki civciv aynı ağırlığa sahipti. Kudüs Hayvanat Bahçesi'nin Kuşlar Bölüm Başkanı Michal Erez, bu olayla ilgili 'Çok çılgın bir tesadüf...' yorumunu yaptı.
Bilim adamları, bizonlar yalnızca yılda bir kez çiftleştiği için çok sayıda erkeğin yılın geri kalan zamanını eşcinsel seksiyle geçirdiğine inanıyorlar.
Genel olarak, hayvanların tamamen olgunlaşmadan önce eşcinsel bir evreden geçtiğini görüyoruz. Örneğin, erkek yunuslar genellikle kendi aralarında geçici cinsel yakınlık kuruyorlar; bilim adamları ise bunun yunuslar arasında hayat boyu sürecek bir bağ oluşturmalarına yardımcı olduğuna inanıyor.
Erkek filler dişilerle çiftleşiyor, ancak daha sonra hemcins partnerlerle uzunca bir süre, kimi zaman yıllarca birlikte vakit geçiriyorlar. Bu tarz aynı cinsiyet ilişkileri, genellikle bir genç erkek fil ve bir yaşlı erkek fil arasında görülüyor.
Yapılan gözlemlere göre, sadece erkeklerin olduğu gruplarda yaşayan erkek aslanlar; dişilerle çiftleşmek için gruptan ayrılıyor ve daha sonra erkek partnerlerine geri dönüyorlar. Bilim adamları, erkek aslanlardaki eşcinsel eğilimin temel nedeninin dişi aslanlar avlanmaya gittiği sırada erkeklerin yalnız kalmaları olduğuna inanıyor. Aynı şekilde dişi aslanlar arasında da eşcinsel eğilimler gözleniyor.
Kokarcalar da hem erkek hem de dişiler arasında eşcinsel eğilimlerin gözlemlendiği bir tür. Özellikle Avrupa kokarcalarının hemcinsleriyle cinsel yakınlık kurdukları biliniyor.
Evet, gördüğünüz gibi tahtakuruları da eşcinsel eğilimler gösteriyor. Eğer yeni beslenen bir dişi etraflarında değilse, erkek böcekler birbirlerinin üzerine çıkıveriyor. E gerisini artık siz düşünün...
Büyük olasılıkla dişi nüfusunun erkek nüfusundan fazla olması sebebiyle, martılar da aynı cinsiyetten partner arıyorlar. Hem dişiler hem de erkekler bir yandan kendilerine hemcins partner seçerken, diğer yandan da üremek için karşı cinsle çiftleşiyorlar. Channel Islands'daki UC Irvine'de yapılan bir araştırma, 1200 martı çiftinin %14'ünün lezbiyen olduğunu belgeledi.
Eğer bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, kendini gizler ve erkeklerin diğer erkekleri aramasına neden olur. Dişi görünüşünü çeşitli şekillerde değiştirebilir ve böylece erkek gibi görünebilir. Yusufçuklar, bu sebeple eşcinsel eğilim gösteren türlerden biridir.
Eşcinselliğin en büyük savunucuları olan iri boynuzlu koyunlar, sadece eşcinsel çiftleşme faaliyetlerini teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda diğer erkeklerle eşcinsel ilişkide bulunmayanları tekmeliyorlar.
Dişi Uganda koblarının çiftleşme dönemindeyken diğer dişilerle şiddetli oral seks yaptıkları biliniyor. Dişilerin bazen birbirleriyle saatte iki kere birleştikleri görülmüş.
Araştırmacılar, esaretin dişi koalaları çiftleşmek için hemcins partnerlere çevirdiğini gözlemledi. Avustralyalı araştırmacılara göre, bazı dişiler çevrelerindeki erkeklerin yanlarına yaklaşmalarını ancak eşcinsel ilişki sonrası kabul etmişler.
Orkaların da yukarıda bahsettiğimiz diğer türler gibi eşcinsel eğilim gösterdikleri ve aynı anda üç ya da dört erkek orkanın birleşmek için bir araya geldikleri gözlemlenmiş.
Yeşilbaş ördeklerde, iki erkek ve bir dişinin aile olması dışında başka ilginç bulgulara da rastlanmış. Görünen o ki, yeşilbaş ördekler sadece eşcinsel eğilim göstermiyorlar aynı zamanda nekrofiliye de eğilimliler. Nobel ödüllü araştırmacı Kees Moeliker'in bulgularına göre, dişi bir yeşilbaş ördek tam 75 dakika boyunca ölü bir erkek ördekle çiftleşmeye devam etmiş. Moeliker, rastlantı sonucu yaptığı bu keşifle bilim dünyasını da karıştırmış oldu tabii.
Suyun içinde yuvarlanan iki fok görürseniz, bilin ki muhtemelen seks yapıyorlar ve çok iyi eşcinsel partnerler olabiliyorlar. Erkek foklar, birbirleriyle yaklaşık üç dakika süren birleşmeler yaşayabiliyor.
Araştırmacılar, çok erken sütten kesilmeleri nedeniyle boz ayıların aynı cinsel partnerlerle oral seks yapıyor olabileceklerini söylüyorlar. Bu tezi desteklemeyen başka bilim adamları ise, boz ayıların bunu sadece hoşlandıkları için yaptıklarına inanıyorlar. Her iki durumda da bir şeyler oluyor anlayacağınız.
Evet, gördüğünüz gibi köpeklerde de eşcinsel eğilimler görülüyor. Özellikle çiftleşme dönemindeki dişiler arasında yakınlaşma olduğu ve bazen bir taraf diğerine baskın çıkabiliyorken bazen de sırf eğlencesine yaptıkları gözlenmiş.
Köpeklerde eşcinsellik olur da kedilerde olmaz mı? Tabii ki, var! Erkek kediler ve dişi kediler (kısırlaştırılmış olanlar bile) eşcinsel seksin tadını çıkarıyor. Muhtemelen hakimiyet kurma isteği, şefkat hissine duyulan ihtiyaç veya köpek şokuna maruz kalmaları bu durumu tetikliyor olabilir. Bildiğiniz gibi kediler oynamayı severler ve eşcinsel yakınlaşmalar bunun bir parçası olabilir.
Erkek çitalar, bazen iki veya üç çitadan oluşan bir grupla kalıcı ilişkiler kurarlar. Birbirlerinden ayrıldıklarında üzülürler ve bir araya geldiklerindeyse bir dizi sevgi gösterisine ve cinsel faaliyete başlarlar.
New York'taki Central Park Hayvanat Bahçesi'nde yaşayan ve uzun süredir birlikte olan Roy ve Silo ile tanışın! Bu sevimli hayvanlar, partner olmanın yanı sıra Tango adında bir dişinin de ebeveynliğini yaptılar. Bu iki penguen arasındaki eşcinsel eğilimli davranışlar açık bir şekilde belgelenmiş olsa da Fransız bilim adamları ikilinin bu davranışlarını yalnızlığa bağladı. Silo da Fransız bilim adamlarını haksız çıkartmayarak 6 yıl aradan sonra kendine dişi bir partner seçip Roy'u terk etti. (Zavallı Roy bu ayrılıktan sonra ne acılar çekti, kim bilir...)
Eğer eşcinselliği hayvanlar aleminden bazı örneklemelerle meşru gösterme gafletine giriyosak ozaman hayvanlar gibi birbirimizi de yiyelim dışkımızı yiyelim kıyafetsiz dolaşalım eğitim görmeyelim yaradılış gayemizi evrenin var oluşunu vs hiçbi şeyi düşünmeden yargılamadan sorgulamadan iç güdülerimizle yaşayalım sırf hayvanlar bunları yapıyo diye biz de yapalım insan olduğumuzu unutalım her olayda hayvanları örnek alalım bu düşünceniz inanın çok yanlış çünkü insanlar düşünebilme yargılayabilme doğruyu yanlışı ayırt edebilme özelliğine sahiptir ve beyinlerini kullanmakla yükümlüdür sapkın düşüncelerinize kılıf uydurmak için hayvanları kullanmayın
meşrulaştırmak için hayvansal kanıtlara neden ihtiyaç duyuyorsunuz? onlar idrak edemiyor, sizde mi edemiyorsunuz?
onedio senin buradaki amacın insanları birbirine düşürmek mi? bunu gören homofobik ya da eşcinselliği normal görmeyenler vay anasını çok doğalmış eşcinsellik mi diyecekti? tam aksine ''ne yapalım biz de birbirimizi mi s....'' demişler. kimse eşcinselleri sevmek zorunda değil tabii hakaret ve alay da edemezler. durduk yere kimse hakaret etmiyor da siz eşcinsellik böyle güzel dedikçe insanları kışkırtıyorsunuz.