Dizilerde sadece erkeklerin karısı olmak dışında da birer 'rolleri' olan, kimi güçlü kimi aykırı kimiyse çok daha başka özelliklere sahip kadın karakterlerden bazılarına bir göz atalım istedik.
Uyarı: Dikkat, spoiler içerir...
Dizilerde sadece erkeklerin karısı olmak dışında da birer 'rolleri' olan, kimi güçlü kimi aykırı kimiyse çok daha başka özelliklere sahip kadın karakterlerden bazılarına bir göz atalım istedik.
Uyarı: Dikkat, spoiler içerir...
Catelyn en az Ned Stark kadar güçlü bir karakter olduğunu onun ölümünden sonra kanıtladı. Doğal bir lider olarak ön plana çıktı ve hem ailesine hem de Kuzey'e önderlik yaptı. Eşinden devraldığı bayrağı en az onun kadar iyi taşıdı ve Kuzey'in olduğu kadar izleyicinin de kalbinde sağlam bir yer edindi.
Dünyanın en büyük suçlularından ve en zengin adamlarından birinin karısı olmak dünyanın en zor şeylerinden birisi olsa gerek. Pablo'nun düşüşe geçtiği günlerde bunu iyiden iyiye görmüş olduk. Tata eşinin son ana kadar arkasında duran ve ona asla ihanet etmeyen bir karakter olarak ön plana çıkarken yapılan zulme ve işlenen tüm suçlara karşı gözü kapalı olması onu iyi bir insan değil ama böyle bir adam özelinde iyi bir eş yaptı.
Skyler White dizi tarihinin en çok küfür yiyen karakterlerinden bir tanesidir herhalde. Tata Escobar'ın tam tersi olarak kocasının karıştığı kirli işleri onaylamayan ve ona koşulsuz bir destek sunmayan Skyler, Walter için iyi bir iş olamasa da doğru bildiği şeyi yapmaktan geri durmayan bir insan olarak ön plana çıktı. Bu özelliği ile sadece bir eş değil bağımsız bir karakter olarak izledik onu ama yine de kimi zamanlarda daha anlayışlı olmasını bekledi izleyici kendisinden.
Margaret her iki tipten de özellikler taşıyan bir karakter. Yine suça karışmış güçlü bir adamın eşi olarak kimi zaman onun arkasında durdu kimi zaman ise şahit olduklarına isyan etti. Nuck'nin genç, güzel ve kırılgan bir süs eşyası gibi yanında taşımak istediği Margaret gerektiğinde kapıyı çarpıp çıkmasını da bildi. Hem de tüm o zenginliği geride bırakıp eski yoksul günlerine dönme pahasına.
Abby Donovan Boston'lı, ağız bozuk, son derece dobra ve taşradan izler taşıyan bir karakter. Daimi bir depresyonun pençesinde ama bunun sebebi kocası Ray onu yaşamak zorunda bıraktığı yaşam tarzı. Hollywood'un yüksek sosyetesinin orta yerinde bir yaşamı idare etmekte zorlanan Abby kocasının her türlü kirli işini tahmin ediyor ama çok da bulaşmıyor. Defalarca aldatılıp defalarca affeden ve hatta artık bununla yaşamayı kabul edip bu duruma alışan Abby olmasa Ray ne kardeşlerini ne babasını ne de çocuklarını yanında tutamazdı herhalde. Hikaye Ray'in olsa da her şeyin tam ortasında onları bir arada tutan bir Abby var.
Başta birbirlerine sadık ve aynı amaca kilitlenmiş bir muhteşem ikiliydiler. Sonraları ise artık bu çiftin 'diğeri' olmayı daha fazla kaldıramayan Claire isyan bayrağını çekti. O eşini ABD başkanı yapabilecek güçte bir kadın. Aynı zamanda bir ABD başkanını yerinden edebilecek akla ve cesarete de sahip. Daima sizin tarafta olmasını isteyeceğiniz türden bir karakter. Egosu, hırsı ve kararlılığıyla Frank için mükemmel eş ile büyük bir baş belası olmak arasında gidip geliyor.
Neredeyse dünyanın sonu gelmiş ve zombiler her yerde cirit atarken, böylesi bir distopyanın orta yerinde son isteyeceğiniz şey eşiniz ile sorunlar yaşamaktır herhalde. Hele ki bu kadar derdin tasanın arasında araya başka bir erkek girerse, bir de üstüne o erkek sizin en yakın arkadaşınızsa... Rick ailesini, arkadaşlarını ve hatta dünyayı kurtarmaya çalışırken Lori'nin ona pek yardımcı olduğu söylenemez. Lori'nin, çok sevdiği eşini kaybettikten sonra artık başka bir adama dönüşen Rick'in üzerindeki etkisi ise tartışılmaz.
Onlar Lost'un iki ana karakteri değillerdi belki ama uzun soluklu ana karakterler arasında tek evli olan onlardı. Jin'in hem dil hem usül bilmeyen taşralı adam yönünü törpüleyip ona yol gösteren kentsoylu eşi Sun'ın ada öncesi hayatlarında kocasını aldattığını öğrenince hepimiz hayal kırıklığına uğramıştık. Birbirlerini tamamlayan ve eksiklerini kapatan ideal bir çift görüntüsündeki ikilide Sun rasyonel olan taraftı. Eşine daima yol gösterdi ve destek oldu. Geçmişe bir sünger çekersek eğer, Sun ıssız bir adada yanınızda olmasını isteyeceğiniz türden bir eşti.
Californcation'ın arıza çifti Runkle'lar olmasa olmazdı burada herhalde. Charlie gibi 'hasta' bir karakterin karısı olmak yeter kadar zorken bunu dört yanı ilginç ünlüler ve en az kocası kadar hasta tiplerle dolu bir ortamda yapmak Marcy'yi gözümüzde daha da değerli kıldı. Ehlileştirmeye çalıştığı kocasından ümidi kestikten sonra ona elveda diyen Marcy ideal bir eşten daha çok ideal ve sadık bir dost olarak devam etti macerasına.
Şiddet dolu bir ortamda, kan gövdeyi götürürken yaşanan aşklar da bir hayli yoğun oluyor tabii; azılı ve karizmatik suçlululardan oluşan, porno sektöründen uyuşturucu ve silah kaçakçılığına kadar geniş bir 'çalışma alanı'na sahip motosiklet çetesi Sons of Anarchy'nin başındaki Jax Teller'ın da dizi boyunca aldığı neredeyse tüm kararlarda etkili olan ve dizinin ilk bölümden final bölümüne kadar gidişatına etki eden tabii ki büyük aşkı ve karısı Tara'ydı. Tara her ne kadar doğrudan çete işlerine karışmasa da, Jax'in Tara'ya karşı yoğun aşkı ve değişen ilişkileri onun da, Sons of Anarchy'nin de attığı adımları etkiledi.
Tüm çiftler arasında kadın olanın erkek olandan zeka başta olmak üzere tüm pozitif özellikler bakımında daha önde olduğu çiftimiz Simpson'lar herhalde. Homer'ın gerçek bir öküz olmasının yanında onu daima iyiye, doğruya, güzele yönlendiren bir Marge olması onun en büyük şansı herhalde. Homer ne yapsa Marge'ın hakkını ödeyemez. Ancak bir kurguda hatta ancak ve ancak bir çizgi filmde olacak kadar Homer'ın tüm negatif yönlerini kusursuz bir biçimde törpüleyen muhteşem bir eş Marge.
Bir miktar Homer Simpson esintileri taşıyan Jim'i dengeleyen, onun Marge'ı diyebileceğimiz kişi de eşi Cheryl. Kocasına göre çok daha aklı başında ve sağduyulu bir insan olarak onu 'idare eden' pozisyonunda. Cherly olmasa Jim aklı bir karış havada halleri ve şımarık hareketlerini kimse çekemezdi herhalde. Cherly; tüm fedakarlıkları ve Jim'in yediği hatları sürekli tolere etmesiyle Jim için ideal eş olma durumunu sonuna kadar yerine getiriyor ama biz de onun için üzülmekten geri duramıyoruz.
Efsane dizi Married with Children'ın en az tv tarihine geçmiş kahramanı Al Bundy kadar ilginç ve ünlü kahramanı da eşi Peggy. Dünya yansa umrunda olmayacak gibi duran hali, idealize edilmiş eş kavramından çok uzak tavırları ve oldukça rahat, bir o kadar da gamsız görünen halleri ile klasik ev hanımı algısını yıkan bir karakter Peggy Bundy. Eşi ile arası daima limoni ama o hassas dengeyi tutturmakta da bir usta adeta. Ekranlarda gösterilen klasikleşmiş Amerikan aile yapısından çok farklı olan Bundy'lerin nev-i şansına münhasır ismi o. Görünenden öte aslında aileyi ve tabii ki eşini yöneten Peggy klişeleri yıkması ve ataerkil aile yapısına okkalı bir tokat çarpmasıyla gönülleri fetheden bir karakter olarak ekranlardan iz bırakarak geçti.
Bu ne biçim bir başlıktır ya. Kadınların görevi yalnızca eş olmakmış gibi, eş olmanın ötesine geçmek ne demek. Ben erkek halimle rahatsız oldum.
orospu skyler bi anlayış gösteremedin..
Orospu Skyler. İlave olarak orospu Eyşan