15 Temmuz darbe girişimi sürecinde hiç haber kanalı seyretmeyenler dahi tartışma programlarını takip eder oldu. Bu programlarda toplumu net bir biçimde aydınlatmaya çalışan kimi asker, kimi polis, kimi akademisyen olan bu insanlar birer toplumsal figüre dönüştüler. Elimizden geldiğince bir araya topladığımız bu figürlerin kim olduğuna bir göz atalım.
Aslen fizikçi olan Erol Mütercimler, harp okullarında verdiği dersler ile güvenlik ve strateji konusunda darbe girişimi sürecinde uzmanlığıyla ekranlarda bizleri aydınlattı. Hali hazırda Haliç Üniversitesi öğretim görevlisi olarak görev yapan Mütercimler'in yazdığı kitaplar akademik çevrelerin dışında da, sahip olduğu sade dil ve açıklayıcı yapısıyla ilgi gördü.
Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, askeri yargıda savcı olarak görev yapmış bir subaydır. Darbe girişimi sürecinde net tavrı ve yalın anlatımı ile süreci çok net bir şekilde herkese anlatan Üçok, FETÖ ile mücadeleye giren ilk askeri savcı olarak biliniyor.
Emekli SAT komandosu Levent Bektaş, darbe girişimi sürecinde ekranlarda tecrübeleri ve çözümlemeleri ile bu sürecin anlaşılması açısından toplumsal düzlemde çok büyük önem taşıyor.
Eski Jandarma Komando Eğitim Merkezi Kurmay Başkanı Eray Güçlüer asker kimliğinin yanında sosyoloji doktorası sebebiyle sosyolog olarak da çözümlemelere destek veriyor. Güçlüer, özellikle meselelerin sosyolojik olarak ele alınması gerektiğini tekraren söylediğinden; aklımıza konunun sosyolojik boyutunu işlemiş durumda.
Eski özel harekatçı olan Mete Yarar, bir süredir Güneydoğu bölgemizde devam eden olaylar ile ilgili çektiği belgeseller ile adından bahsettiriyordu. Darbe girişimi ile birlikte ekranlarda darbe sürecini herkesin anlayacağı dilden akıcı bir şekilde anlatması ile beğeni kazandı.
Ceza hukukçusu Profesör Ersan Şen, çıktığı tüm programlarda darbe girişiminin hukuki boyutunu izleyicilere basit bir dil ile anlatmaya çalıştı. Bunun dışında darbe sürecinden önce yaşanan hukuksuzlukları da ortaya koymaya çalışan Profesör Şen'in heyecanlı üslubu da onu takip edenlerin hoşuna giden detaylardan biri.
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, yazdığı Haliç'te Yaşayan Simon'lar kitabı ile kitleler tarafından tanınmaya başlanmıştı. Darbe girişimi sürecinde özellikle emniyet yapılanması ile ilgili verdiği bilgiler ve önceden yaptığı uyarılarının ne kadar önemli olduğunu çokça ekranlarda aklımıza kazıdı.
GATA'da eski Farmakoloji Ana Bilim Dalı Başkanı olan Tayfun Uzbay, sürecin gelişimine ışık tutan çok önemli detayları ekrana taşıdı. Uzbay'ı farklı bir noktaya koyan özelliği ise dünya üzerinde 25 Milyar Dolar piyasası olan şizofreni ilaçlarına farklı bir yaklaşım getirmesi.
Eski Amiral Semih Çetin'in ekranlardaki kendine güveni ve direkt tavrı, onu darbe girişimi sürecinde ekranlarda en çok takdir edilen figürlerden biri yaptı. Tecrübeleri ve analizleri konunun net anlaşılmasında izleyicilere ışık tuttu.
Tarih ve siyaset bilimi akademisyeni olan Han, malum süreçte yumuşak üslubu ve gerçekleri en anlaşılır şekilde aktarması ile, ekranlarda sevilen bir diğer yüz oldu.
Eski Deniz Kurmay Albay SAT subayı olan Ali Türkşen, bu süreçte en çok ekranlarda gördüğümüz isimlerden biri oldu. İçten yaklaşımı ile konunun en derinden detaylarını anlattığı için toplumdaki yansıması da o denli etkili oldu.