Türkiye’nin tanınan yazarlarından Nihat Genç geçtiğimiz günlerde yakalandığı akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetmişti. Nihat Genç’in avukatı Ersan Barkın, Nihat Genç’in tedavisinde kullanılan ve SGK tarafından karşılanmayan akıllı ilacın eczaneden borçla alındığını açıkladı.
Avukat Barkın ayrıca ilacın ücretinin SGK’dan karşılaşması için açtıkları davada yüksek mahkemenin 3. doz akıllı ilacın ücretinin ödenmesi için verilen kararı iptal ettiğini duyurdu.
Nihat Genç’in avukat Ersan Barkın, Genç’in tedavisinde kullanılan ve SGK tarafından karşılanmayan akıllı ilaç ücreti için açtıkları davayı kaybettiklerini açıkladı.
Barkın, Nihat Genç’in akıllı ilacın ilk iki dozunu kendi imkanlarıyla aldığını, 3. dozun ise eczaneden borç karşılığı temin edildiğini, bu ücretin SGK tarafından ödenmesi için açtıkları davanın ilk önce kabul edildiğini ancak Nihat Genç’in ölümü sonrasında üst mahkemenin akıllı ilaç ödemesini iptal ettiğini duyurdu.
“Size bir yazardan, toplum önderinden söz etmek istiyorum.
Akciğer kanserine dahi mukavemet gösterecek kadar acı eşeği yüksek, bıçkın.
Son evrede zorla hekime götürebildiler.
Hızla tedaviye başlandı, Devlet Hastanesi’nde.
Bir akıllı ilaç ile süreci yavaşlatmanın yolunu aradılar.
Her doz, dünya para.
Ödeyecek güç, elbette yok.
Yıllarca prim ödediği SGK’ya başvurdu avukatı.
Ücreti karşılanacak ilaçlar listesinde olmadığı gerekçesiyle reddedildi talep.
Dava dışında yol kalmadı.
Eczaneden borçla aldılar ilacı, kurumdan tahsil edildiğinde ödemek üzere.
Vicdanlı bir yargıç, bu taleple dava açan nice yurttaşın zaten davanın sonunu göremediğini bildiğinden olsa gerek, tedbir talebini de kabul etti.
3. dozu alabildi.
Sonrasında zaten illet bedeni sarmıştı.
Entübe, yoğun bakım.
Kaybettik…
Bu arada kurum ihtiyati tedbir talebine karşı istinaf başvurusu yapmıştı.
Defnettik…
İstinaf Mahkemesi “Türk Milleti” adına karar verdi: “Davacı yanın haklılığı ve zararı hakkında yaklaşık ispatın sağlanamadığı” gerekçesiyle (ilaç ücretinin kurum tarafından karşılanmasına dair) kararın kaldırılmasına, oybirliğiyle, temyiz yolu kapalı…
Kararda davacı yan diye söz edilen, vefat etti…
Adına karar verilen Türk Milleti avlulardan taştı.
Kurumun bağlı olduğu önceki bakan da saflardaydı üstelik, en önde…
Türk Milleti adına…
Şimdi ödeme emrinin tebliğini bekliyoruz, mahkeme kararı gereği ödenen bedelin iadesi talepli.
Gölbaşı Mezarlığı’na…”
İstanbul sokakları ve meydanları, SMA hastası çocuklar için yerleştirilmiş sesli bağış kutularıyla dolu. Her 10 metrede bir başka bir kutudan, kulakları sağır eden, hayattan zerre zevk aldırmayan kayıtlar çalıyor. Bu durum adeta ticarete dönmüş gibi; kutular zincirlerle sabitlenmiş, üzerinde bağış için para sandıkları yer alıyor. AKP'nin getirdiği düzen böyle bir tabloyu ortaya koyuyor. Ülkede bu kadar yolsuzluk, bu kadar rant varken, hâlâ 1000 SMA'lı çocuğa yardım edilemiyor.
İlaç sektörü en çok paranın döndüğü sektördür hem dünyada hemde bizde. Ancak Arap petrol milyarderlerini kıskandıracak şekilde yaşayan "büyük" lerimiz ne smalı bebeklere ne kanser hastalarına nede diğer hastalara hiç Bir şekilde kolaylık ve yardımda bulunmuyor!
Mk senin SGK