Tatilde olmak şart değil, formda kalmak biraz istek ve birkaç pratik çözümle mümkün! Özellikle yaz aylarında şehirde kalıp hem enerjisini hem formunu koruyanlar, bazı küçük ama etkili tüyolarla hayatlarını kolaylaştırmayı çok iyi biliyor. Hazırsan, 'tatilde değilim ama fitim' diyenlerin uyguladığı 12 harika yaz tüyosuna birlikte göz atalım!
Sıcak havalarda vücut normalden daha fazla su kaybediyor. Bu yüzden gün içinde bol su içmek büyük önem taşıyor. Şehirde kalanlarsa kendilerine özel mataralar kullanarak veya telefonlarına hatırlatıcı kurarak su tüketimini ihmal etmiyor. Üstelik suyun içine limon, salatalık veya nane gibi ferahlatıcı aromalar ekleyerek su içmeyi daha keyifli hale getiriyorlar.
Tatilde olmasalar da egzersiz alışkanlıklarını bozmuyorlar. Spor salonuna gitmeseler bile evde, açık havada ya da online platformlardaki kısa egzersiz videoları, hafif tempolu yoga veya pilates serileri veya HIIT antrenmanlarıyla günlük hareket ihtiyaçlarını karşılıyorlar.
Yazın ağır yemekler yedikten sonra gelen rehavet hissi, formunu korumaya çalışanların uzak durduğu bir durum. Onlar, öğünlerini taze sebzelerle, mevsim meyveleriyle ve yeterli proteinle dengeliyor. Renkli salatalar, zeytinyağlılar ve ferahlatıcı tabaklarla hem doyurucu hem hafif beslenir, özellikle de akşam öğünlerinde hafif seçimler yaparlar.
Asansöre binmek yerine merdiveni tercih etmek, özellikle bacak ve kalça kaslarını çalıştırmak için basit ama güçlü bir yöntem. Onlar da küçük değişikliklerin büyük farklar yaratacağını çok iyi bildikleri için merdiven çıkmaya erinmezler. Bu alışkanlık sayesinde hem günlük sporlarını yaparlar hem de güçlenirler.
Karpuzlu gazozlar ve buzlu frappeler kulağa hoş gelebilir ama farkında olmadan alınan şeker miktarı formlarını altüst edebilir. Bu yüzden şehirde kalan ama formunu koruyanlar, içecek tercihlerinde daha bilinçli davranıyor. Ev yapımı buzlu bitki çayları, limonlu su ya da sade maden suyu gibi alternatiflerle hem ferahlıyor hem de fazladan kalori almaktan kaçınıyorlar.
Gün boyu çalışan bir vücuda akşam saatlerinde yağlı ve ağır yemekler yüklemek formda kalmak isteyenlerin uzak durduğu bir davranış. Bunun yerine zeytinyağlı sebzeler, yoğurt bazlı mezeler ya da bol yeşillikli salatalar tercih ederek hem yemekleri rahat bir şekilde sindiriyorlar hem de oldukça pratik ve ekonomik tabaklar çıkarıyorlar!
Yaz geceleri geç saatlere kadar oturmak cazip olabilir ama formunu koruyanlar bunun bedelini uykusuzlukla ödemek istemiyor. Erken yatıp erken kalkmaları sadece günü verimli geçirmelerine değil hormonal dengelerini koruyarak kilo kontrolüne de yardımcı oluyor.
Ofiste ya da evde aniden bastıran açlık krizlerinde hemen bisküviye sarılmak yerine badem, yoğurt ve taze meyve gibi sağlıklı alternatifler tercih ederler. Ara öğünlerin bilinçli seçmeleri sayesinde hem bir sonraki ana öğünde fazla yemezler hem de kan şekerini dengede tutarak tatlı krizlerinin önüne geçerler.
Yazın canları çıtır yemekler çekiyorsa yağda kızartmaya gerek duymazlar! Formunu koruyanlar, Philips 3000 Serisi Çift Hazneli Airfryer gibi pratik cihazlarla mutfakta harikalar yaratır. Patates kızartmasından sebze cipslerine, tavuk parçalarından balık köftesine kadar birçok tarifi minimum yağla, maksimum lezzetle hazırlarlar. Üstelik çift haznesi sayesinde aynı anda hem protein hem sebze pişirerek zamandan da tasarruf ederler.
Yazın kavurucu sıcağı gün içinde hareketsiz kalmaya neden olabilir. Ancak şehirde formunu koruyanlar bu durumu aşmanın yolunu çok iyi biliyor: Sabah erken saatlerde, ikindi vakti ya da akşam güneş battıktan sonra yürüyerek hem daha keyifli vakit geçiriyorlar hem de günün stresini atıyorlar.
Formunu koruyanlar yazın tatlı krizlerini doğru tariflerle bastırıyor. Evde dondurulmuş muz ve kakao ile yapılan sağlıklı dondurmalar, hurma ve cevizle hazırlanan enerji topları ya da yulaflı kurabiyeler onlar için kurtarıcı oluyor. Bu sayede hem canları çektiğinde gönül rahatlığıyla tatlı yiyebiliyorlar hem de pişmanlık yaşamıyorlar.
Şehirde çalışan ya da dışarda sıkça yemek yiyenlerin en büyük tuzağı büyük porsiyonlar. Ama formunu koruyanlar, restoran menülerinde dengeyi bulmayı çok iyi biliyor. Bir salata siparişinin yanına protein eklemek, ekmek sepetinden uzak durmak ya da tatlıyı paylaşmak gibi stratejik seçimlerle hem sosyal hayattan geri kalmıyorlar hem de kontrolü elden bırakmıyorlar.