Ne de çabuk geçmiş 10 yıl. '2008' birçoğumuz için daha dün gibi gelse de evet üzerinden tam olarak 10 yıl geçmiş durumda. :) Buruk bir gülümseme yüzümüzde oluşurken 2008'de yayınlanmaya başlamış ve yayınlandıkları döneme damga vurmuş en iyi yabancı diziler hangileriydi hatırlamak istedik.
2008 yılında yayınlanan ve akıllara kazınmış olan en iyi yabancı dizileri bizimle hatırlamak ister misiniz?
Cevabınız 'Evet'se sıkı tutunun zamanda yolculuk yapıyoruz. :)
Walter White kimya öğretmenliği yaparak hayatını normal bir şekilde sürdüren normal bir insanken, öleceğini öğrendikten sonra uyuşturucu üreticiliğine başlayarak özgürleşen bir adam haline gelir. Tabii bu 'özgürleşme' durumu ve düşüncesi çarpıcı bir kara mizaha dönüşüyor ve izleyicinin karşısına çıkıyor.
Normalde insanlarımız 2 senelik ömürlerinin kaldığını öğrendiklerinde kalan vakitlerini en iyi şekilde geçirmek isterler. Fakat Walter White durumu kendi açısından farklılaştırıyor. Çünkü White, eşi ve engelli oğlu Jr. ile New Mexico'da tüm hayatını kurallara göre yaşayan kendi halinde bir kimya öğretmeniyken, ölümcül safhada akciğer kanseri olduğunu öğrenir. Yaşamak için iki senesi kalmıştır. Bu haber üzerine White, hayatını tamamen değiştirmeye karar verir. Toplum normları yerine kendine yeni bir ben yaratır. Kimya bilgilerini uyuşturucu üretmek için kullanmaya başlar.
Aslında bütün amacı o öldükten sonra ailesinin daha rahat yaşamasıdır. Fakat işler çığırından çıkmıştır.
Soluksuz izleyeceğiniz muhteşem dizi 2008 yılında yayına girmiş ve 6 sezon boyunca bizlerle olmuştur. Uyuşturucuya bulaşmasıyla trajikomik hale gelen bu diziyi hâlâ izlemediyseniz bir bakın deriz. :)
Hamburg-Boston seferini yapan 627 no'lu uçak, tüm yolcuları ve mürettebatı bir çeşit kimyasal saldırıya maruz kalmış halde, Boston Logan Havalimanı'na iniş yapar. Bu akıl almaz olayı araştırması içinse FBI Özel Ajanı Olivia Dunham ve John Scott görevlendirilir. Fakat Scott'un bir patlama sonrası komaya girmesi, aynı zamanda sevgilisi olan Dunham'ı harekete geçirir.
Bir zamanlar hükümetin gizli deneyleri için çalıştıktan sonra, 17 yıl boyunca bir akıl hastanesine kapıtılan Walter Bishop'a ulaşan Dunham, yıllar önce üstü örtülen bir dizi doğaüstü ve paranormal deneyin de yeniden canlanmasına aracı olacaktır. Bu sayede geleneksel bilimin açıklayamadığı vakaları incelemek üzere, İç Güvenlik Teşkilatı'nın üst düzey ajanlarından Phillip Broyles'ın yetkisi dahilinde FBI'a bağlı Fringe ekibi kurulmuş olur.
Kral Arthur efsanesinden birebir beslenen hikayesi ile fantastik dizi meraklılarını cezbediyor.
Yuvarlak masa şövalyeleri, Ekskalibur kılıcı, Avalon kenti gibi şimdiye
kadar edebiyata ve sinemaya pek çok fantastik malzeme sağlayan Kral Arthur’un omuzlarında yükseldiği beyaz sakallı büyücü Merlin’in, mitlerde çizilen tasvirlerinden oldukça farklı bir Merlin ile karşı karşıyayız. Zira, Uther Anthony Head hükümdarlığında Birleşik Krallık’ta büyücülerin sihir yapmaları yasaklanmıştır ve Merlin sahip olduğu yeteneği henüz tam olarak kontrol edemediği için başını her an belaya sokabilecek, sıradan görünen köylü bir delikanlıdır.
Ne zaman ki yolları Kral Arthur ile kesişir, o gün ve sonrası artık hem kendi kaderleri hem de krallık için bir dönüm noktası olur..
Zihnini boş yere meşgul edecek gevezeliklere onun kitabında yer yok. Patrick Jane, belki biraz kendini beğenmiş ve ukala olabilir ama bu yönleri onun olağanüstü bir gözlem ve ikna yeteneğine sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Simon Baker'ın derinlikli oyunculuğu ile hayat verdiği Patrick Jane dehası ile polisiye dizi severlerin yakın zamanda en çok sevdiği karakterlerden birine dönüştü. Kritik davaların üzerinde çalışan Kalifornia Araştırma Bürosu ekibine yetenekleri ile destek veren Patrick Jane, ekip ile başta uyum sorunları yaşa da zaman içerisinde, davalar çözüldükçe aradaki buz dağları da eriyor…
Japonların özel bir formül ile ürettikleri sentetik kan sayesinde insan kanına ihtiyaç duymadan yaşayan ve topluma karışan bu yaratıklar artık özgürler!
Sookie Stackhouse rolüyle Altın Küre Ödülü'ne layık görülen Anna Paquin, telepatik güçlere sahiptir ama aynı zamanda Bon temps kasabasında büyükannesi ve erkek kardeşi ile yaşayan sıradan bir garsondur. Kendi halinde küçük kasabalarına yerleşmeye gelen 174 yaşındaki vampir Bill Compton hem Sookie'nin hem de çevresindekilerin hayatını baştan aşağıya değiştirecektir...
Jackson ‘Jax' Teller (Charlie Hunnam), anne Gemma Teller Morrow (Katey Sagal) ve Jackson'ın üvey babası ve de çetenin başı Clarence ‘Clay' Morrow (Ron Perlman) doğup büyüdükleri California, Charming kasabasını kendi yöntemlerine göre korumaya kararlı bir ailedir. Onların çevresinde şekillenen motosikletli çete, kasabaya başka çetelerin dadanmasına engel olarak ve kanun dışı yürütülmesi gereken ne iş varsa üstleniyor!
Çete başı Clay işleri kendi usulleriyle ve şiddetle çözmeyi tercih ederken,
üvey oğlan Jax ise ölen babasının günlüğünü rehber alarak, eski yöntemlerin değişimini savunur. İki kuşak arasındaki bu çatışma SAMCRO'yu ve çete üyelerinin aralarındaki ilişkileri de ciddi biçimde etkiliyor...
Her biri kendi alanında uzmanlaşmış, kalifiye soygunculardan oluşan Leverage ekibi, akıllara durgunluk veren yöntemlerle kendi adaletlerini sağlıyor.
A Takımı, Görevimiz Tehlike gibi klasikleşmiş dizi ve filmlerin mirasyedisi olarak tanımlanabilecek dizide lider Nathan Ford’un başını çektiği ekipte üçkağıtçı Sophie Gina, tetikçi Eliot, Christian Kane, hırsız Parker ve hacker Alec ile birlikte, acımasız kapitalist şirketlerden alıp hakkı yenen masumlara adalet dağıtıyor.
Komplo teorileri, ajan hikayeleri, entrikalar, kısacası aksiyon dizilerinin vaat ettiği her şey Leverage’ın sürükleyici senaryosunda mevcut.
90'lı yılların en sevilen gençlik dizilerinden biri olan 90210 Beverly Hills'in yeni uyarlaması. Kansas'tan Beverly Hills'e taşınan bir ailenin ekseninde gelişen olaylar zincirinin fon olduğu dizi, elbette güzel kızlar ve yakışıklı erkeklerin ekranı parsellediği bir yapım.
90210, orijinal kadrodan Shannon Doherty (Brenda), Jennie Garth (Kelly) ve Tori Spelling (Donna)'i de barındırıyor.
Terminator The Sarah Connor Chronicles, robotların ayaklanmasına öncülük eden yapay zeka sistemi Skynet'i durdurmanın tek yolu 2000'lerde oluşmasını engellemek. Oysa bugün kıyametten haberdar olan sadece iki kişi var: 15 yaşındaki John Connor ve annesi Sarah Connor. John Connor, gelecekteki direniş hareketinin liderliğine geçecek ve makinelerin hedeflerine ulaşmalarındaki tek engel olacak.
Fakat günümüz dünyasında yalnız değiller: gelecekten gönderilen insan görünümlü ve sadece öldürmeye programlanmış 'Terminator'ler var. Güzel ve seksi robot Cameron Phillips ise John'un bizzat kendisi tarafından onları koruması için gelecekten gönderilmiştir. Ama Cameron'un getirdiği haberler kıyametin sadece birkaç ertelendiğini tamamen engellenemediğini de gösterir.
Artık annenin hedefi hem bir yandan Skynet'in oluşumuna engel olmaktır hem de oğlunun bir nebze olsun normal bir hayat sürmesini sağlayarak kendisini güvende hissettirmek...
Ele aldığı cinayet davalarını çözmek için hayatını ve ailesini ikinci plana atar. Karısı Mona ikinci planda kalmaktan sıkılır ve Wallender’i terk eder.
Alkol sorunları olan, çabuk sinirlenen, az yiyen, az uyuyan fakat başarılı bir müfettiş olan Wallander artık tamamen işi ile baş başadır. Üstlendiği cinayet davalarından sonuca ulaşmak için kurbanlarla empati kuran Wallander gerçeğe ulaşmak için her şeyini tehlikeye atmaya hazırdır.
İsveçli yazar Henning Mankell'in dedektif Kurt Wallander'in hikayelerini
anlattığı romanından uyarlanan dizinin başrolünde Kenneth Branagh yer alıyor.
Bir mafya patronu olan Claude Corti, ilerleyen yaşına rağmen sahip olduğu gücü aynı düzeyde tutabilen biridir. İçinde bulunduğu suç dünyasında en büyük söz hakkının parada olduğunu bilir ancak paranın sözünün geçerli olmadığı bir yer de vardır ki o da güven kavramıdır.
Mafya hayatında güven çok zor yakalanır. Corti’nin ise güvenini kazanmış olan kişi Franck’tir. Onun her işinde yanındadır ancak bir gün Corti hapse düşer. O anda tek her şeyi teslim edeceği isim Franck iken esas büyük darbe de ne yazık ki aynı yönden gelecektir.
The Inbetweeners, 2008 ve 2010 yılları arasında altışar bölümden üç sezon olarak ekranlara gelmiş bir İngiliz komedisidir. Dizi bittikten sonra 2011 yılında The Inbetweeners Movie adıyla bir de filmi vizyona girdi.
Hormonlarını kontrol altında tutmakta zorlanan dört ergen liselinin tüm enerjilerini ve vakitlerini popüler olmaya, içki elde etmeye ve kız peşinde koşmaya harcamalarını konu alan diziyi benzerlerinden ayıran en önemli özelliği ise bu dörtlü arasındaki arkadaşlığın gerçekçiliğidir.
Kendi hayatında da problemleri olan bir doktorun iş ve özel hayatını ekrana getiriyor. Hastalarına yaptığı terapilerin sonrasında, her cuma kendi terapi seansı için Maryland'e giden Dr. Watson, kendi hayatının düğümlerini de böyle çözmeye çalışıyor.
Aşk-ı Memnu nerde :) dsafdsafdsafdsafdsafds
supernatural?
NIP/TUCK nerede ey editör?