Gündemin sıcak başlıklarından biri ülkemizde yeni açılan stadyumlardan 'arena' kelimesinin kaldırılması tartışması. Bunun üzerine aslında savaş ve spor arasında direkt bağlantı kurabileceğimiz çok fazla ortak terim olduğunun farkına vardık. Sporun temelinde savaş ile ilgili dürtülerin olup olmadığı konusunu ise takdirinize bırakıyoruz.
Arena tarihte gladyatörlerin savaştığı meydanlar olarak tanımlanıyor. Bu meydanların çevresine inşa edilen izleme tribünleri, bu dövüşleri izlemek isteyenler için yapılıyordu. Stadyumlara ya da spor salonlarına arena adının verilmesi bu benzerlik sebebiyle olabilir.
Takım kavramı üzerine biraz düşündüğünüzde aslında ne kadar askeri bir terim olduğunu anlıyorsunuz. Spor ve savaşın benzerliği üzerine düşünmek için güzel bir çıkış noktası.
Top kelimesinin iki anlamı olması çok ilginç değil mi? Savaşta bir taarruz aracı olan top; sporda hem savunulan hem de hücum yapılan bir araç, oyunun bir parçası olarak tanımlanıyor.
Sporda takımların birlik beraberliğini sağlayan, genelde takımın en tecrübeli oyuncusuna verilen kaptan unvanının da askeri bir geri planı olduğunu anlamak güç değil. Kaptan teriminin dilimizde deniz kuvvetleri ile ilişkili olmasının yanında bazı yabancı dillerde de yüzbaşı anlamına geldiğini de eklemek gerekiyor.
İngilizcede sahra kelimesinin karşılığı olan 'field' kelimesi, spor karşılaşmalarının yapıldığı saha anlamına da geliyor. Yani savaşın sürdürüldüğü alan ve sporun yapıldığı yer saha olarak tanımlanabilir.
Takım sporları ya da bireysel sporlarda savunma oyunun çok büyük bir parçası. Savunma aslında en temelde bir savaş terimi.
Savunmanın tam tersi olarak da hücum terimi düşünülebilir.
Topu atmak, vurmak gibi eylemler; atış ya da vuruş gibi terimlerle anlatılıyor. Bunların da tamamen askeri ve savaş terimleri olduğunu açıklamaya gerek yok sanıyoruz.
Taktik kelimesi, sporda oyunun nasıl oynanacağının teknik direktör tarafından belirlenen şeklini anlatıyor. Savaşta da aynı şekilde saldırı ya da savunmanın nasıl yapılacağının kurmaylar tarafından belirlenip, uygulanmasına taktik deniyor.
Formasyon hem sporda, hem de savaşta oyuncuların ya da askerlerin sahaya nasıl yayılacağını anlatan bir terim olarak karşımıza çıkıyor.
Veteran terimi savaş gazileri ve sporu bırakmış eski sporcular için aynı anlamda kullanılıyor.
sasilacak bir durum degil. takim sporlari buyuk oranda erkeklerin savas icgudusunun tatminidir. bir amac ugruna bir araya gelip, ayni bayrak altinda mucade etmek, sahada olmasa bile geriden ona destek vermek, fedakarlikda bulunmak. su an medeniyet icinde baris halinde olabiliriz ama insanlik tarihinin buyuk kisminin savaslarla gectigini unutmamak gerek. kacinilmaz olarak bu insanlarin icinde kuvvetli icguduler birakmistir. icgudusel oldugu icin erkeklerde takim tutma fanatism bu kadar yogundur, oyleki bazilari tuttugu takim sozkonusu olunca colugunu cocugunu ailesini bile unutabilmekte. icgudusel bir durum olmasa bu kadar yogun olmazdi. birazda devletler bunu kasitli olarak bu yonde kullanmakda. insanlarin icindeki organize halde mucade icgudusunu onemli konularin disinda baska alanlara kanalize etmekte. keza spor karsilasmalarindan sonra yasnan taskinlik baska bir nedenle olsa teror, izinsiz gosteri diye aninda sert mudahaleye maruz kalir ama spor kaynakli olunca bilerek goz yumulup, tolere ediliyor.
Oldu bittiye getirilip tüm şehirlerde "Arena" olarak değiştirilen "Atatürk Stadyum'larının" ismini geri iade etsinler o zaman. Aklıma bir şey geliyor ama neyse susuyorum.
ya bunlar düşüncesiz eğitim sağlık ekonomi gibi bir öncelikleri varken boyle şeylerle ugraşıp gündemi değiştirmeyie çalışırlar her seferinde aynı terane