1876'da Bakanlar Kurulunu Basıp 5 Kişiyi Öldüren Korkusuz Osmanlı Subayı: Çerkes Hasan

30 Mayıs 1876'da Sultan Abdülaziz'in müşterek bir darbeyle tahttan indirilmesi ve 5 gün sonra gizemli şekilde ölümünü bir dizi ilginç olaylar takip etmiştir. Bugün dahi hala içerisinde cevaplanmayı bekleyen birçok soru işaretini barındıran bu olaylardan birisi de Çerkes Hasan hadisesidir.

Sultan Abdülaziz devrinde oğlu Yusuf İzzeddin Efendi özenle padişahlığa hazırlanmaktaydı. Çerkes Hasan da hem Şehzade Yusuf Efendi'nin yaveriydi hem de padişahın kayın biraderiydi.

Fakat Sultan Abdülaziz'in indirilip yerine V. Murad'ın padişah ilan edilmesi, aynı dönemlerde psikolojik dengesi de  bozulan Yusuf İzzeddin Efendi'yi gözden düşürmüştü. Bu zeminde Çerkes Hasan'ın yaverliğinin de eski önemi kalmamıştı.

Sıradan bir Osmanlı subayı olan Çerkes Hasan'ın özelliği gerçekten çok iyi bir nişancı olmasındaydı. Bu meziyetiyle yüksek rütbeli komutanların takdirini kazanmıştı.

i.pinimg.com

1873'ten itibaren Bağdat'ta görevlendirilmesine rağmen İstanbul'dan ayrılmak istemiyordu. Hatta bu yüzden bir ara tutuklandıysa da kısa süre sonra serbest bırakıldı. Çerkes Hasan bu tayini sürgün olarak algılamış ve bu sebeple Serasker Hüseyin Avni Paşa'ya kızmış olmalıdır. Kendisini harekete geçiren olay ise Sultan Abdülaziz'in ölümü olacaktı.

Serasker Hüseyin Avni Paşa Midhat ve Rüşdü Paşalarla birlikte Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesinde rol oynayan temel isimdi.

Ordunun başında olan Hüseyin Avni Paşa bu darbe sırasında en kritik konumdaydı. Paşanın ve dolayısıyla ordunun desteği olmadan böyle bir hareketin gerçekleştirilmesi mümkün olamazdı. Dolayısıyla Hüseyin Avni Paşa'nın bu konumu Çerkes Hasan'ın kızgınlığını daha da arttırmıştır. 

Sultan Abdülaziz 4 Haziran 1876'da ölü bulundu. Hüseyin Avni Paşa'nın bu haberi gülerek karşıladığı söylentileri ve doktorların detaylıca otopsi yapmalarına izin vermemesi de kendisine olan nefreti arttıran unsurlardı.

Çerkes Hasan 16 Haziran 1876'da yanına revolverlerini ve hançerini alarak, tayin yerine gideceğini ve İstanbul'dan ayrılmadan evvel Serasker Paşa'dan icazet alıp veda etmek istediğini belirterek paşanın konağına gitti.

Çerkes Hasan Üsküdar'a yakın Paşalimanı'ndaki konakta Hüseyin Avni Paşa'yı bulamadı. Bayezid'de Midhat Paşa'nın konağında toplantıda olduklarını öğrenince kayıkla geri dönerek Eminönü'ne geçti. Konağın çevresinde bir süre dolaşan Çerkes Hasan nöbetçilerin değiştiği boş bir ânı bularak hızla içeri daldı. Bir elinde hançer ve diğer elinde tabancayla ''davranmayın'' diye bağırarak toplantıyı bastı. Hemen gözlerini Hüseyin Avni Paşa'ya dikip iki kurşun sıktı ve onu yere yıktı.

Bu olaylar saniyeler içerisinde yaşanmıştı. Silahların patlamasıyla Sadrazam ve Nazırlar yan odalara kaçışmış ve kapıları kapatıp arkalarını desteklemişlerdi.

Çerkes Hasan'ı arkasından yakalayan Kayserili Ahmed Paşa bir süre boğuştuktan sonra hançer darbeleriyle ciddi şekilde yaralandı ve o da salondan kaçtı. Hariciye (Dışişleri) Nazırı Raşid Paşa oturduğu koltukta şoka girmiş, hareketsiz şekilde duruyordu. 

Çerkes Hasan evvela yerde can çekişen Hüseyin Avni Paşa'yı birkaç hançer darbesiyle öldürdü. Daha sonra da kenarda oturmakta olan Raşid Paşa'yı vurdu ve boğazını kesti. Raşid Paşa esasında bu toplantıya davet edilmemişti. Israrla katılmak istediği bu meclis, kötü bir şekilde onun hayatına mal oldu.

Zaptiye kısa sürede konağı kuşattı. Yaşanan çatışma sırasında üç kişi daha hayatını kaybetti. Çerkes Hasan fazla direnmeyip teslim oldu.

2.bp.blogspot.com

Yapılan sorgulamalarda hiç kimsenin bir dahil, tesir veya planlamasında olmadığını ifade eden Çerkes Hasan, her şeyi kendisinin tasarladığını ve Abdülaziz'in ölümünün sorumlusu olarak gördüğü için Hüseyin Avni Paşa'yı öldürdüğünü belirtti.

Yargılama sonrasında ölüm cezasına çarptırılan Çerkes Hasan Bayezid meydanında idam edildiğinde 26 yaşındaydı ve Kolağası* rütbesindeydi. Yaşanan bu kanlı hadiseler, amcasının ölümüyle ruh sağlığı çöküntüye uğrayan V. Murad'ı daha da olumsuz bir hale getirmiş olmalıdır. Netice itibarıyla Ağustos sonunda II. Abdülhamid yeni padişah ilan edilecektir.

*Günümüzde mevcut olmayan yüzbaşı-binbaşı arasındaki bir rütbe.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
Bahis Reklam ve Teşvik! Acun Ilıcalı, TV8 ve Exxen Yetkilileri Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
08.02.2018

allahın delisi işte

22.11.2019

o sensin. işkembe i kübradan atarak yaşamak, totonun üzerinden kahraman yargılamak çok kolay değil mi!

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ