Şiddet, taciz ve tecavüz haberlerini yazdıkça, paylaştıkça, sesimizi çıkarıp tepkimizi gösterdikçe toplumun farkındalığının artacağını ve bu tarz vakaların azalacağını umuyoruz. Lakin her seferinde vahşetin, iğrençliğin, zulmün eşiği öylesine düşüyor ki, söyleyecek kelime bulamıyoruz.
Yine bir tecavüz haberi... Bu sefer kurban 4 yaşında bir kız çocuğu.
Arkadaşlar ben de üniversite öğrencisi bir kadınım ve Adana’da bahsedilen fabrikaların olduğu bölgede bir tekstil fabrikasında staj yapıyorum. Fabrika bölgesi klasik. Kuş uçmaz kervan geçmez, sadece kamyonlar, arabalar. Otobüs bile zar zor bulunuyor. Ve ordaki evleri bi görseniz cidden ağlamak istersiniz. Ben otobüsten indikten sonra 10 dakika yürümek zorundayım. O yolda yürürken her gün ölmediğime, tecavüze uğramadığıma şükrediyorum. İnsan denilen varlık o kadar tehlikeli, o kadar acımasız ki. Artık kendimi geçtim yemin ediyorum kendimi geçtim. Ben 21 yaşındayım. O çocuk daha 4 yaşında. Daha vajinasının olduğunun bile farkında değil. Daha vajinasını kutu diye biliyor lan o çocuk. Çocuk bile değil o daha bebek lan.Daha altındaki bezi 6 ay önce çıkardı annesi. Hadım etmek idam etmek çözüm değil gençler. Önce vicdan koyacaksın sol tarafına. Önce vicdan.
alnına sıcak demirle yazılsın sübyancı diye . aynı demiri sonra götüne de sokalım .
Bu arada ilaç verip gönderen doktor da ayrı bi orospu çocuğuymuş.