Kışları içeride, yazları dışarıda olan Orhan, yine bir gün arkadaşlarına onlar market soyarken gözcülük yapıyor. Marketten çaldıkları kalemlerle ev olarak gördükleri eski bir fabrikaya doğru yürürken, arkalarından polis geliyor ve kaçmaya başlıyorlar.
Orhan koşarken, arkasından ateş eden polis onu kolundan yaralıyor ve Orhan bir binaya giriyor. Çatı katına saklansa da polisler de peşinden binaya girerek onu aramaya başlıyorlar.
Kalemleri hemen çıkartıp önüne koyuyor ve ardından dua etmeye başlıyor: 'Allah'ım, eğer varsan bana varlığını hissettir. Bir daha asla hırsızlık yapmayacağım.'
Polisler, en üst kata kadar gelip Orhan'ı göremeden gidiyorlar; onun da inancı tam bu anda başlıyor. Ardından da başlıyor şarkı yazmaya.
hiç sevdiğim biri değildir ama bir insanın başedemeyeceği kadar şey yaşamış. hepsi çok ağır ve zor. bugünlere gelmesine sevindim. yolu açık olsun.
genelde sevmediğimiz bir insan ama insanı bu hale getirende yaşadıkları benzer şeyleri yaşasak nasıl saçmalıklar yapardık kim bilir. börek çalıp kaçmak ya bu kadar ihtiyaç sahibi olmak ne kadar acı
Yaşadıkları çok üzücü.. Böyle hayatlar görünce şükrediyorum rabbime. Ne güzel toparlanmış en sonunda, sevindim. Yalnız Doğuş'un günden güne Özcan Deniz'e benzediğini farkeden bir ben değilimdir umarım.