Tarihteki Tek Geminin Batmasıyla En Büyük Can Kaybının Yaşandığı Facia: Wilhelm Gustloff

MV Wilhelm Gustloff, 5 Mayıs 1937 yılında, Hamburg limanında, Nazi marşları eşliğinde denize indirilmiş olan bir Nazi Cruise gemisidir. Ancak hep nazi subaylarını eğlendirmek için bir cruise gemisi olarak kullanılmamış, önce hastane gemisi, ardından ordu gemisi ve son olarak da tahliye gemisi olarak görev yapmıştır. 

30 Ocak 1945 tarihinde, bir tahliye görevi sırasında Sovyet S-13 denizaltısı tarafından torpidolarla batırılmış, tahminen 5 bini çocuk ve genç olmak üzere 9.600 kişi ölmüştür. Titanik faciasında 1.500 kişinin öldüğü düşünülürse, Gustloff faciasının büyüklüğü belki daha iyi anlaşılabilir.

Daha fazla bilgi için İngilizce kaynak.

Wilhelm Gustloff, Blohm & Voss tersanesinde yapılmış, 208.5 metre boyunda, 23.59 genişliğinde ve 25.484 grosston ağırlığında bir cruise gemisidir. 5 Mayıs 1937 tarihinde denize indirilmiştir.

İlk olarak isminin Adolf Hitler olması düşünülmüş, ancak Hitler’in 1936 yılındaki suikastte ölen Nasyonel Sosyalist Partisinin (Nazi) İsveç sorumlusu Wilhelm Gustloff’un dul eşinin yanına oturmasından sonra isim değişikliği bizzat Hitler tarafından yapılmıştır.

Gustloff’un esas yapılış amacı Alman işçiler ve çalışanlar için kültürel aktiviteler, konserler, geziler, vs. düzenlenen bir cruise gemisi olmasıydı.

Hitler bu gemiyi bir propaganda amacı güderek yaptırmıştı, sadece Almanlar için değil, dünyaya karşı da büyük bir propaganda olacaktı.

Gemide her kamara, her alan, her dinlenme, izleme, oturma alanı eşitti, kesinlikle sınıfsal, rütbesel bir ayrım gözetilmemişti.

Yapımından itibaren gemi 10 aylık süre boyunca tüm Alman halkına cruise gemisi olarak hizmet verdi. Harika konser salonları, havuzu, tiyatrosu, barları ile Almanlara inanılmaz zamanlar yaşattı.

İkinci dünya savaşının başlamasıyla, Eylül 1939’dan 20 Kasım 1940 tarihine kadar Gustloff hastane gemisi olarak hizmet verdi.

Kasım 1940 yılında gemideki tüm tıbbi ekipmanlar söküldü, beyaz renkli yeşil kuşaklı hastane gemisi rengindeki Gustloff tekrar gri askeri gemi rengine boyandı.

Ve Hannibal operasyonunun bir parçası olarak, Kızıl Ordu’nun ilerlemekte olduğu Batı ve Doğu Prusya’da bulunan Alman birliklerinin ve sivil halkın tahliyesiyle görevlendirildi.

Wilhelm Gustloff’un son görevi, Alman mültecileri, teknisyenleri ve askeri personeli Batık Denizi’ndeki Gdyna’dan alarak Kiel’e getirmekti.

Resmi kayıtlara göre gemide 6.500 kişi bulunmaktaydı, ancak birçok sivilin bu kayıtlarda yer almadığı bilinmekteydi.

Bir Alman arşivciye ve Gustloff’tan kurtulmayı başarmış birine göre gemide yaklaşık 5 bini çocuk 9 bin sivil bulunmaktaydı, askeri personel sayısı bin civarındaydı.

Geminin güvertesinde hava saldırılarına karşı kullanılmak üzere uçak savar füzeleri vardı ve gemide hastane veya tahliye gemisi olduğunu gösterecek bir işaret yoktu.

Alexander Marinesko kumandasındaki Sovyet S-13 denizaltısı Gustloff’u gördü.

Gustloff’un yanında ona eşlik eden bir hücumbot olması, gemide herhangi bir işaret bulunmaması, güvertesinde silah bulundurması, vb. sebeplerle Gustloff askeri gemi olarak düşünüldü ve 3 torpido ile vuruldu. Aslında dört torpido atılmıştı ama biri yanlış ateşlemem sebebiyle Sovyet askerleri tarafından imha edildi.

Gemide bulunan filikalardan sadece bir tanesi denize indirilebildi, Baltık denizi normalde bu mevsimde 4 derece olurdu, ancak o gece -18 ila -10 derece arasındaydı ve denizin üzerinde buz kütleleri yüzüyordu.

Ölümlerin çoğu torpidolar yüzünden ve buz gibi Baltık denizi sularında boğulmalardan kaynaklandı. İlk panik sırasında insanların birbirini ezmesi, düşmesi, yuvarlanması sonucunda da büyük kayıplar yaşandı.

Vurulduktan 40 dakika sonra Gustloff yan yattı.

Alman kuvvetleri 1.252 kişiyi kurtardı, ne yazık ki bunların büyük çoğunluğu erkeklerdi. Çocuk ve kadınlar kurtulmayı başaramamıştı. Kaptanların son ana kadar gemide kaldığı söylenir ancak geminin dört kaptanı da hayatta kalmıştır.

Tahmini olarak gemide bulunan 10.600 kişinin 9.400’ü ölmüştür.

Gustloff’u batıran aynı S-13 denizaltısı 10 gün sonra başka bir Alman gemisini daha batırmış, o olayda da 3.000 kişi ölmüştür.

Sovyetler geminin SS subaylarını taşıdığı yönünde propaganda yapmış, gemiyi vuran S-13 kaptanının önce rütbelerini sökmüş, sonra itibarını iade etmiştir. 1990 yılında Gobaçov, ölmüş olan S-13 kaptanına Sovyet Kahramanlık Madalyası vermiştir.

Netice olarak 1912 Titanik faciasından çok daha büyük, hatta tek geminin karıştığı en büyük deniz faciasıdır Wilhelm Gustloff’un batırılması.

Günter Grass, 2003 yılında The New York Times tarafından basılan röportajında; Wilhelm Gustloff trajedisi bir savaş suçudur, korkunç bir olaydır, ancak savaşın bir sonucudur, savaşın korkunç bir sonucudur…” demiştir.

Popüler İçerikler

"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!
YORUMLAR
20.01.2016

"Alman kuvvetleri 1.252 kişiyi kurtardı, ne yazık ki bunların büyük çoğunluğu erkeklerdi. " Gereksiz cinsiyetçilik böyle bişey heralde

20.01.2016

Bu facia değil resmen katliam, ama tabi İkinci Dünya Savaşı diyince hemen kaka Naziler pis Japonlar, müttefikler de en az onlar kadar suçludur bu olay olsun, atom bombaları olsun, Tokyoya atılan yangın bombaları olsun, Ahıska, KırımTatar Balkar-Karaçay ve Çeçen sürgünleri olsun, böyle trajedilerle doludur İkinci Dünya Savaşı, tek taraf suçlanamaz

20.01.2016

birinni suçluya bilmerik s13 kaptanı sadece kendi işini yapıb eyni şeyi almanlar eleyib burda bi suçlu varsa oda savaşdı ve hala var olan bişey sanırsam insanlar bu konuda asla ders çıkaramayacaklar

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ