Bu sahnelere her denk geldiğimizde sanki ilk defa izliyormuşçasına içimizden 'Ohh be ne güzel de oturttu lafı' demekten kendimizi alamıyoruz.
Bu sahnelere her denk geldiğimizde sanki ilk defa izliyormuşçasına içimizden 'Ohh be ne güzel de oturttu lafı' demekten kendimizi alamıyoruz.
'Sen gelme ulan ayı!'
Umbridge: Bir şeyler yap! Onlara zarar vermek istemediğimi söyle!
Harry: Üzgünüm Profesör ama yalan söylememeliyim.
'Hocam! Hababam Sınıfı da olsak Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni ezbere biliriz!'
'Kasap: Babama selam söyle, o da gideceğin yerde.
Rıfkı: Ben ananın bulunduğu kısma gidiyorum, ona söylerim.'
'Nafile uğraşmazdım. Senin sertliğin bana sökmez. Niye biliyor musun? Bendeki göt hiçbirinizde yok da ondan!'
- Dünyanın ölçülebilmiş en yüksek IQ'suna sahipsin; (...) söylediklerimizi anlıyor musun?
+ Dünyanın en zeki insanıysam, anlayıp anlamadığımı neden soruyorsunuz?
'+ Herkese benden çay! Şakir'e çay yok!
- Sen bana nasıl Şakir dersin lan kelek?
+ Ne diyem mesela Mahmut mu diyem?'
Kaptan Amerika: Zırhın içinde büyük bir adam, onu alınca senden geriye ne kalıyor?
Iron Man: Bir dahi, milyoner, playboy ve bir hayırsever.
'- Faşo ne demek lo?
+ Şey... Böylem puşt gibim ibne gibim bi şey yani.'
'Çay yok bok için!'
Bingley - Ama kardeşi Elizabeth de hoş.
Darcy - Sıradan bir kız. Beni cezbedecek kadar güzel değil.
Lizzie - Şiirin, aşkı yok edecek gücü olduğunu kim keşfetti acaba?
Darcy - Şiir aşkın gıdasıdır sanırdım.
Lizzie - Güzel ve sağlam bir aşksa. Ama sadece basit bir özentiyse, tek bir sone aşkı öldürebilir.
Darcy - Peki, bağlılığı güçlendirmek için siz ne öneriyorsunuz?
Lizzie - Dans etmeyi. Eşiniz sıradan biri bile olsa.
Ali Nazik - Agam, kusura bakma. kendimi kurtarmam lazımdı.
Muhsin Bey - Kurtardın mı bari?
'Saksıya fesleğen gibi oturturum anlamı da çıkar.'
'Sizinle niye yola çıkayım ki? Dördünüz de beni öldürmeye çalıştınız hatta biriniz başardı!'
'Hayatım boyunca apartman dairesinde oturmadım bundan sonra da oturmazsam bana çok koymaz. Amaaa, bir gün sen benim oturduğum gecekonduya düşersen, ben o zaman görürüm senin o nazik götünü...'
Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu, karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmasın! Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. Hıh, sen, büyük patron, milyarder, fabrikalar sahibi Saim Bey! Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm! Ben, Yaşar Usta! Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? Dokunma artık aileme! Dokunma çocuklarıma! Dokunma oğluma! Dokunma gelinime! Eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar Usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! Anlıyor musun, vururum ve dönüp arkama bakmam bile!
- En iyisi siz bir hayvan taklidi yapın da ben meydanda sizi göreyim.
+ Tamam yapayım. Kestikkk!!!
'Bırakın küçük enişteyi, tutmayın salıverin gitsin.' Kemal Sunal, Tosun Paşa.
#4 :D
-meraba mülayim abi -meraba canım. -bu herifi de hiç sevmem. Kemal Sunal Korkusuz Korkak