Quentin Tarantino'nun İzlerken Ağladığını Söylediği Hong Kong Sinemasının İncisi Olan Film: 'Chunking Express'

Hollywood gerek filmleri, gerekse oyuncu ve yönetmenleriyle tüm dünyayı etkisi altına almış, dünyada ve pek tabii ülkemizde de en popüler sinema sektörü. Peki Uzak Doğu sineması hakkında yeterince bilgi sahibi miyiz? Yoksa önyargılı mı? İşte tam da bu aşamada size Hong Kong'dan bir film tanıtarak izlemeyenler için bir tavsiye vermek, tekrar izlemek isteyenler içinse bir hatırlatıcı olmak istedik.

Öncelikle yönetmenden ve Tarantino'nun "Chunking Express" filmi hakkındaki görüşlerinden bahsedelim...

Filmin yönetmeni 1958 Şangay doğumlu Çinli Wong Kar Wai. 1963'te ailesinin Hong Kong'a göç etmesiyle üniversite hayatını burada tamamlamış ve çalışmalarını yoğunluklu olarak burada sürdürmüş. Senaryo yazarlığı ardından yönetmen olarak çalıştığı ilk iş 1988'deki Wonggok ka moon (As Tears Go By) olmuş. Ardından her biri adeta başyapıt olan filmleri gelmeye başlamış. Sesini daha gür duyurmaya başladığı işi yine çok iyi bir film olan 2000 yılında çektiği 'In the Mood For Love' olsa da Quentin Tarantino onu, 1994'te Pulp Fiction için bulunduğu Stockholm Film festivalinde gördüğü ve adeta taparcasına hayranı haline geldiği 'Chunking Express' adlı filmiyle tanımış. Filmi izlerken adeta hayran olduğunu ve ağladığını söyleyen Tarantino, ağlamasının nedeninin filmin çok acıklı olması değil, bir filmi bu kadar sevmesi olarak sebeplendirmiş. Bu aşamadan sonra Tarantino, Wong Kar Wai'nin bir hayranı haline gelmiş diyebiliriz sanırım :)

Bu kadar bilgi tabii ki yeterli değil fakat okuyacak olanları çok da sıkmamak adına asıl konu olan filme geçelim...

Uzak Doğu sinemasının başyapıtlarından biri olan filmde, iki farklı kırık kalpli insanın içine düştüğü benzer çıkmazlar, hem dokunaklı hem de eğlenceli bir üslupla ele alınıyor. İlk yarısında sevgilisinden ayrılan ve bu ayrılığın üstesinden gelemeyen bir polis memuru olan Cop 223'ün dramını izlerken, ikinci yarıda da benzer bir şekilde sevgilisinden ayrılan ve benzer bir bunalımlı ruh haliyle bu ayrılığın üstesinden gelmeye çalışan bir diğer polisin, Cop 663’ün hikayesinin bir parçası oluyoruz. Ve bu iki hikâye, mucizevi bir şekilde ortak noktalarda kesişiyor...

Filmde genel olarak muazzam bir görsellik sizleri bekliyor.

Renklerin bu kadar başarılı ve etkileyici şekilde kullanılmasını da unutmamak gerek.

İlginç karakterler ile bir gizem çözmeye çalışabilirsiniz belki...

Ya da 1 Mayıs 1994 tarihli ananas konservelerinin sizi derin düşüncelere yönelttiğini fark edersiniz...

Belki de koşma eylemi size kalori yakmaktan daha farklı anlamlar çağrıştırabilir artık...

Aşkın nahif anlatımı karşısında kendinizi hayaller dünyasına bırakmak serbest...

"Benim için film müzikleri de önemli" diyenlerdenseniz en doğru yerlerden birindesiniz...

Bu kadar spoiler yeter...

İzlemek için hala harekete geçmediniz mi? E hadi...

Popüler İçerikler

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho ile İlgili İspanya'dan Transfer İddiası Var
İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
YORUMLAR
10.10.2018

En sevdiğim yönetmenin izlerken ağladığını es geçemeyeceğimden dolayı acilen yorucu mezun hayatıma 1-2 saat ara verip filmi izlemem lazım :D

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ