“Yer altında bir önlem alma olanağımız yok ama yer üstünde gerekli önlemleri alabiliriz” diyen Prof. Dr. Altan, “Şehirleri, imar planlarını, inşa edilen konutları, göç hareketini deprem gibi afet risklerine göre planlamalıyız. Türkiye’nin her bölgesinde orta büyüklükte bir deprem olabilir, ona göre hareket etmek lazım. Depreme dayanıklı yapı yaparken malzemelerin kalitesine dikkat etmeliyiz. Konutun yapılacağı zeminin etüt raporlarına bakmalıyız” ifadelerini kullandı.
2000 yılı öncesinde yapılan konutlarda uygun yapı teknikleri kullanılmadığını belirten Prof. Dr. Altan, “2000 yılı öncesi yapılan binalar depreme dayanıksız. Evler, kalitesiz inşaat malzemelerinden yapılmış. Ama vatandaşlar hala bu konutlarda yaşıyor. İstanbul’dakilerin yarsından fazlası bu tip eski yapılarda hayatına devam ediyor” dedi.
ayder yaylasındaki otapark daha önemli be abicim.
Müdür bunu bana söylemen panik yaratmaktan başka işe yaramıyor. Bireysel olarak ne yapabilirim. Devletin duruma el koyması gerekir.
istanbulun görüntüsünü görünce özellikle aerial view şeklinde insanın midesi bulanıyor bu kadar mı düzensiz mimariden yoksun iğrenç bir yer olabilir ama uygar bu toplumun şehri olsa idi kuşkusuz avrupanın başkenti olabilirdi o kadar da güzel bir yer istanbul sen bunu haketmiyorsun