Bu sıcaklarda dışarı çıkamayıp eve kapanmak zorunda kalanlar için öneriler bizden, izlemesi sizden. 😌
Bu sıcaklarda dışarı çıkamayıp eve kapanmak zorunda kalanlar için öneriler bizden, izlemesi sizden. 😌
Baby genç yaşına rağmen oldukça deneyimli bir sürücüdür. Genç görünümü yüzünden Baby lakabını alan adam banka soyguncuları için sürücülük hizmeti vermektedir. Banka soygununun ardından kaçış için sürücülük yapan adamın yolu bir gün bir suç lideri ile kesişir ve onun için çalışmak zorunda kalır. Ancak girdiği bu iş başarısız olmaya mahkum bir soygundur. İşler ters gittiğinde peşine düşen farklı farklı insanlardan kaçmak zorunda kalır...
Annesiyle babası hayatlarını kaybedince dayısıyla yengesi altı yaşındaki Frida’yı taşradaki evlerine, yanlarına alırlar. Annesinin hasretini içinden atamayan Frida gecelerini dua ederek, gündüzlerini ise yeni ailesinde kendine bir yer edinmeye çalışarak geçirir. Otobiyografik öğeler taşıyan '93 Yazı, küçük Frida’nın iç dünyasını bir yaz süresince, duygu sömürüsüne kaçmadan gözlemliyor.
'Tabii film, Sibirya'da değil, Viktorya Dönemi İngiltere'sinde geçiyor. Film 90 dakika uzunluğunda ve farkına dahi varmadan biten bir akıcılığa sahip. Başroldeki Florence Pugh etkileyici bir oyunculuk sergiliyor kanımca. Kimi zaman onunla empati yaparken kimi zaman ise antipati beslerken yakaladım kendimi...
Bu sebeple dramatik dengenin iyi kurulduğunu düşünüyorum. Düşük bütçesine rağmen iyi kotarılmış, başarılı bir film bence.'
'Birbirinden farklı ve şaşırtıcı hikayelerden oluşuyor. Her an tetikte olmayı seven izleyiciler için güzel bir tavsiye olacaktır.'
'Gülme garantili ve tanıdık simalarla yani Hollywood yıldızlarıyla dolu olan film tam bir absürt komedi örneği.'
'Anası babası ayrı olan evin oğluşu, hayranı olduğu 1950'lerde geçen ve her şeyin mükemmel olduğu Pleasantville adlı sitcom'um içine kız kardeşiyle birlikte giriyor, olaylar gelişiyor. Şimdilerin tanıdık oyuncularının gençlik halleriyle mis gibi izlemelik.'
'90'ların koltuk tozu kokulu filmlerine bayılıyorum. Bu da onlardan biri. tek mekanda pazarlama, hayat, ahlak ve inanç gibi konulara dair çarpıcı bir ihtilaf. Çok keyifli filmdir. Sanırım kıyıda köşede kalmış biraz, izleyene pek rastlamadım. Halbuki kadrosu da harika ama, sanırım puan örselemiş filmi. Şiddetle tavsiye.'
'İktidar güç ilişkileri, faşizm, otokrasi hakkında tuğla gibi kitapları okumak zor diyenler için 110 dakikalık başyapıt.'
Mariana ve Martín, birbirine komşu iki apartmanda küçük dairelerde yaşayan, genç, çekici ve biraz da evhamlı olan yalnız kişilerdir. Ortak zevklere ve hayata bakış açısına sahip olan bu ikili şayet birlikte olsalardı mükemmel bir çift olabilirdi. Tabii, sadece bir kez olsun karşılaşmayı başarabilselerdi...
İkisi de Manhattan'da oturan 11 yaşındaki Gabe ve Rosemary okulda birbirlerinden habersizken, hobi olarak gittikleri karate kursunda tekrar karşılaşınca yakın arkadaş olurlar. Zengin bir ailenin kızı olan Rose bu arkadaşlığa ilgisiz gibi görünürken küçük Gabe tam tersi, kıza sırılsıklam aşık olmuştur. Ama bu saf bir çocukluk aşkıdır. Daha kızla nasıl konuşacağını hatta elini nasıl tutacağını dahi bilemezken, bu çekingenliği sebebiyle Rosemary'yi kaybedeceğini görür.
Johnny ve Sarah, iki kızlarıyla beraber İrlanda'dan Amerika'ya göç etmiştir. Yeni dünyada yepyeni bir yaşama hep birlikte adım atarlar. Johnny burada oyuncu olma isteğini gerçekleştireceğini düşünmektedir. Küçük çocuklar ise büyüyecekleri yeni ortamı tanımaya çalışır. Ve aile yeni ülkeye adapte olmaya çalışırken, birbirlerini de farklı bir gözle yeniden keşfedecektir.
'Charlie Kaufman, filmi 'Bir adam hakkında bir kitap yazan bir kadın hakkında senaryo yazan bir adam hakkında” olarak tanımlıyor. Nicolas Cage başrolde Charlie Kaufman’ı ve ikiz kardeşini canlandırmış ve bence gayet iyi oynamış. Güzel film. İzlemeye değer…'
'Suudi Arabistan'da bir kız çocuğu ve bir kadın olmanın ne denli zor olduğunu eğitim, toplumsal hayat ve ilişkiler üzerinden anlatan başarılı bir çalışma.'
'Özellikle son yargı reformu ile Polonya'nın ayağa kalktığı şu günlerde, yakın tarihin en önemli sosyal/siyasal hareketlerinden birini başlatıp Doğu Bloku'nun yıkılmasında da tetikleyici bir unsur olan Walesa'nın hayatını izlemek iyi bir seçenek olabilir.'
'Taze izledim, sevdim de açıkçası. Erdal Beşikçioğlu'nun performansı, hikayenin duruluğu güzeldi. Çıtır çerez saatlerinizde tüketilebilir.'
Onedio üyesi olarak ben de gerilim sevenlere 'Snowpiercer' filmini öneriyorum. Netflix'de yayınlanan 'Okja'yı da öneririm.
#10 Erkan'a katılıyorum :)
Arrival,Logan,Gifted,Their finest,Alone in Berlin