O kadar çok erkek aşık olmuş ki güzel Lou'ya...İsimler yan yana gelince şaşırtıcı bir sonuç çıkıyor ortaya.
Hayatına girdiği erkeklerin neredeyse tümünü kendine aşık etmekle kalmaz Lou, onların çalışmalarına da büyük katkılar sağlar.
Ve yine rivayete göre 'Böyle Buyurdu Zerdüşt' adlı kitabını da aldığı red cevabından sonra gelen yıkımın etkisi altında yazar. Ayrıca Lou, ünlü filozofun ölümünden önce, onun eserleri üzerine çalışmalar yayınlayan ilk kişi olmuştur.
Yine bir rivayet: çift, evlilikleri boyunca ayrı evlerde yaşamıştır.
Rilke ve Lou'dan günümüze kalan aşk mektupları, ilişkilerinin ne denli yoğun olduğunun ispatıdır. Rilke'ye pek çok şey öğretir Lou, bunlardan biri de Rusça'dır. Bu sayede Rilke, Tolstoy ve Pushkin'i anadillerinde okuyabilme zevkine erişir.
Ünlü aşk mektuplarından birinde, büyük aşkı Lou'ya, bu sözlerle seslenir Rilke.
Çalışmalarında özellikle narsisizm ve kadın cinselliği üzerine odaklanan Lou Andreas Salomé, Nietzsche'nin filozofisiyle Freud'un psikanalizini bir araya getiren bir düşünce sistemi ortaya koymuştur.
Onun güzelliği, zekası, gücü, azmi ve bağımsızlığı sadece karşı cins için değil, hemcinsleri için de bir ilham kaynağı şüphesiz...
Biraz "makine mühendisliği bölümüne giden tek kız" hissiyatı verdi. O dönem erkekler aralarında böyle bi kadın görünce dikkatlerini çekmiş olmalı. Dönem şartlarında şiirle edebiyatla felsefeyle ne bileyim psikanalizle ilgilenen çok fazla kadın olmasa gerek.
kafkaokurda okumuştum biraz
Başlıktan dahi aslında Salome'nin hiç anlaşılamadığını görüyorum. Dünyadaki ilk kadın psikanalist olması, kendini geliştirmesi, kendi fikirlerine sahip olmanın da ötesinde çok büyük isimlere kaynak olması yadsınmamalı. Feniçka kitabındaki kadın karakter de özgürlüğüne düşkündür. Fenya'nın tek derdi "kendi" olabilmektir. Hayatında biri olunca bile evlilik ve aşkı farklı kulvarlarda görür. Aslında istenen insan olarak görülmek temelde. Basit kalıpların ötesinde