1. Okuma hızım net bir şekilde arttı.
Doğal olarak okuduğum kitap sayısı da arttı.
2. Sosyal medyadan uzaklaştım.
Bunu 100 sayfa okumayı hedeflemeden önce de çok kez denemiş ama başaramamıştım. Bu devirde tamamen kopmamız zaten imkansız ama en azından sosyal medyaya harcadığımız gereksiz zamandan kurtuldum.
3. Eğitim hayatım boyunca uğraştığım ‘Derslerime günü gününe çalışacağım, son güne biriktirmeyeceğim.’ hedefime ulaştım.
Sınava 1 gün kala 7-8 Shakespeare okumak zorunda kaldığım, derse girmeden önce 150 sayfalık bir kitabı 1 saatte bitirmeye çalıştığım günleri geride bıraktım. Eğitim hayatımın sonuna yaklaşırken başardım ama sonuçta oldu. Hiç yapamadım demeyeceğim. Sadece edebi eserler değil, kuramsal kitapları okumak da zor gelmemeye başladı. Rahatlıkla kısa sürede okuyup notlar çıkarabiliyorum. Sınav haftası sabahlamaları bitti diyebilirim.
4. Daha düzenli ve sistemli yaşıyorum.
Abartma artık diyebilirsiniz ama bir günün tamamını sadece tavanı seyrederek geçirmişliği olan biri olarak, boş boş etrafa bakmak, sosyal medyada stalk batağına düşmek ve en önemlisi gereksiz mobil oyunlar gibi belalardan ciddi anlamda uzaklaştım.
5. Daha düzenli uyuyabiliyorum.
Daha önce de belirttiğim gibi uykuya dalmak benim için oldukça büyük bir sorundu. Uykumu telefonla vakit geçirerek getirmeye çalışıyordum ama bu tam tersi bir etki yaratıyormuş. Kitabın da aynı ters etkiyi yaratabileceği söyleniyor ama bana gayet iyi geldi.
6. Her zaman yapacak bir şeyim var.
Yapacak bir şeyim yok, sıkıldım gibi bir durumum olmuyor. Boş vaktim, sıkılacak kadar uzuyorsa elim mutlaka bir kitaba gidiyor.
Benim de şöyle bir okuma stillim var. Bir hevesle başladığım kitabım 200 sayfa olsun diyelim, ilk 100 sayfayı daha hızlı okurum. Kalan 100 sayfayı ise yavaş yavaş, anlaya anlaya, tadını çıkararak okuyorum. Çünkü o kitabın beni içine soktuğu dünyayı zihnimde yaşamayı seviyorum. Ve kitap üzerine "reflect" etmeyi diyeyim. Romansa şayet karakterlerle bağ kurmayı seviyorum. Ve kitap bitirmek de hüzünlü geliyor bir miktar zira maceramın sonu gelmiş gibi hissediyorum.
Kopyala yapıştır yapıyorum, detaylı araştırma yapmak isteyenlere fikir olsun: "Bir şeyler okurken, önündeki sayfalara odaklanan gözlerimiz, beynimize sabit durduğumuza dair sinyaller gönderiyor. Ancak taşıt hareket halinde olduğu için, vücudumuzun geri kalanının beyninize yolladığı sinyal elbette 'hareket ettiğiniz' şeklinde oluyor. Beynimiz aynı anda hem hareket etmeye hem de sabit kalmaya alışkın değil ne yazık ki... - - - Yani tüm olay hareket halinde olmak&olmamak konusunda kafamızın karışması, bu yüzden de beynimizin zehirlendiğimizi zannetmesinden ibaret.
ben de çok kitap okuyan bir insandim ancak üni sınavlarına hazırlanırken bi hayli ihmal ettim ve şu sıra sıfırdan başladım diyebilirim kısa hikayeler ve çizgi romana uyarlanmış kült eserleri okumaya başladım iyi oluyor