Ellerine aldıkları her yeni ya da okumakta oldukları kitabı koklamadan edemezler. Bu da yetmezmiş gibi yanlarında kim varsa 'Koklasana, ne güzel kokuyor!' cümlesini yöneltirler. Ve o kişinin bunu kendileri kadar çekici bulmadığına adları gibi emindirler.
Kitapçıları gezmeyi sevdikleri kadar bir o kadar da internetten alışveriş yapmaktan hoşlandıkları için, alışveriş yaptıkları sitelerde %50 bir yana , %20 indirimlerde bile sevinçten havaya uçarlar. Hele ki %50 ve %60 'ta anlık kalp krizlerine ve kitapları sepete eklerken titreyen ellere selam olsun.
Kitap kafeler gittikleri ve hiç çıkmak istemedikleri mekanlardır. Oturdukları ve yiyip içtikleri yerin etrafında gözlerini alacak sayıda kitaplar bulunması onları mutlu hissettirir. Bu tür yerler genelde sessiz ve sakin olduğundan dolayı, buraların hem ders çalışıp hem kitap okuyup hem de yemek yemek için harika mekanlar olduğunu düşünürler. Bu yüzden yalnız gelmeyi daha çok tercih ederler.
Genellikle çok fazla kitap okudukları için bu konularda romantik yanları daha baskındır ve pembe gözlüklerle baktıkları zamanlarda olur. Her ne kadar çok fazla olmasa da, aradıkları aşkı hatta ilerde evlenecekleri insanı, ansızın bir kütüphanede ya da kitaplarla ilgili herhangi bir ortamda tanıyacaklarını düşünürler ve düşlerler.. Çünkü tanıştıkları birisinin kitap okumayı sevmemesi onları kahrederken, sevmesi ise onları her şeyden çok mutlu eder.
Sırf kirlenecek ya da köşeleri yıpranacak diye dışarı bile götürmeye kıyamadıkları kitaplarına bir zarar gelmesi onları fazla üzer. Sırf bu yüzden kitaplarını arkadaşları ile paylaşmaktan çok hoşlanmazlar. Çünkü kimse kitaplarına onlar kadar güzel bakamaz, hepsi çocukları gibidir.
Sonbahar mevsimi onlar için kitap okumanın zevkine en çok vardıkları mevsimdir. Bu zamanlarda evde yalnız kalmak, yağmurlu havalar ve kahve eşliğinde kahve içmek için zaman kollarlar. Hem kafa dinlemek hem de bitirmek istedikleri bir kitabın sonunu getirebilmek için en uygun zamanlar bu zamanlardır.
'Kitap okumaya fırsatım olmuyor.' diye düşünenlere gıcık oldukları kadar, gün içinde ne kadar yoğun olurlarsa olsunlar, birkaç sayfa da olsa kitap okuyan kişilerin ta kendileridir. Ders arasında, durakta, yemek yerken ya da yatmadan önce yakaladıkları zamanlar onlar için gayet uygun buldukları zamanlardır.
Sonuç olarak bu tip kişiler, her ne kadar bu tür durumları çok abartmıyor gibi görünseler de aslında toplumda 'yok artık' sözünü duymamak için kendilerini kontrol ederler. :) Onları en iyi anlayan kendileri ve kendi gibi olanlardır. Sonuç olarak 'yok artık' sözünü işittirecek en güzel alışkanlık kitap okumak olsa gerek.