Katili Tam 38 Yıl Sonra Bulunan Etan Patz'in Akıl Almaz Hikâyesi

İşte ABD tarihinin en sansasyonel ve korkutucu olaylarından biri olarak hatırlanan Etan Patz'ın kaçırılması ve 38 yıl sonra sağlanan adalet:..

Etan Patz, 1979 yılında Manhattan'da bulunan evinden çıktı ve bir daha geri dönmedi.

Üzerinden neredeyse kırk yıl geçen bu olay, o dönemde Patz'ın yüzünün ABD'de âdet olduğu üzere süt kartonlarının üzerine basılmasına sebep oldu. Ülkenin dört bir yanında insanların evlerine giren süt kartonlarının üzerinde kayıp çocuk ilanlarının olması, o dönemde bu tür haberlerin yayılması için en iyi stratejiydi.

Ancak bu zekice stratejiye rağmen, resmi süt kartonlarının üzerine basılan çocukların bir kısmının akıbeti hiçbir zaman belli olmadı.

Etan Patz da maalesef bu çocuklardan biriydi. Evinin önünden kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan çocuğun ailesi uzun süre boyunca iç rahatlatıcı bir haber alamadı ve zamanla ümitleri tükendi. Ancak olayın gerçekleşmesinden tam otuz sekiz yıl sonra, 2 yıl önce Şubat ayında Etan Patz davası sonuçlandı ve jüri çocuğun katilini suçlu buldu.

Etan Patz, 25 Mayıs 1979 Cuma günü kaybolduğunda henüz altı yaşındaydı.

Etan o gün, içinde oyuncak arabalarının bulunduğu çantayı taktı, gazoz almak için annesinden bir dolar istedi ve okula gitmek için evden çıktı. O gün Etan'ın annesinden izin kopararak iki blok ötedeki otobüs durağına tek başına yürüdüğü ilk gün; annesinin ise Etan'ı gördüğü son gündü.

Etan'ın o gün okulda görülmediğini öğrenen anne Julie Patz'ın dünyası başına yıkıldı.

Bunun üzerine New York Polis Departmanı bölgeye yüz adet polis gönderdi ve Etan helikopterler eşliğinde arandı. Ancak tüm bölgede kapı kapı aransa da Etan'a dair bir ize ulaşılamadı. Bunun üzerine Etan'ın fotoğrafı haber bültenlerinden şehrin sokaklarına, Times Meydanı'ndaki devasa ekranlardan süt kutularına kadar her yerde sergilendi.

Sevimli çocuk, kısa sürede ülkenin gündemine oturdu.

Olayın bu kadar hızlı, bu kadar mantıksız ve bu kadar gizemli bir biçimde gerçekleşmiş olması, New York sınırlarını aşarak ülkenin dört bir yanında aileleri korkuttu.

Hatta başkan Reagan, Etan'ın kaçırıldığı günü, "Ulusal Kayıp Çocuklar Günü" ilan etti.

Ve 1984 yılına gelindiğinde ABD'de 'National Center for Missing and Exploited Children' (Ülkemizde bulunan Çocuk Esirgeme Kurumu'na benzer, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş) kuruldu. Etan hakkında yapılan reklamlar hâlâ varlığını koruyor, ancak olayın üzerinden beş sene geçmiş olması ümitleri azaltıyordu.

Etan'la başlayan akım, zamanla ülke genelinde yürütülen bir sosyal sorumluluk projesine dönüştü ve kimi zaman işe yaradı.

Örneğin henüz yedi yaşındayken kaçırılan Bonnie Lohman isimli kız, kaçırılmasından beş sene sonra market alışverişi yaparken süt kutularının üzerinde kendi fotoğrafını gördü ve böylece kaçırılmış olduğunu fark etti. Ancak bu fotoğraflar nadiren işe yarıyor, esas işlevinden ziyade ABD'de genel bir korku ortamının oluşmasına zemin hazırlıyordu.

Yıl 2012 olduğunda polis, ucu Etan'a ulaşabilecek kanıtlar elde etti.

Etan'ı tanıyan ve mahallede tamir işleriyle uğraşan Othniel Miller isimli adam, Etan'ın kaybolmasından bir süre sonra evinin civarında bir noktaya beton dökmüştü; tüm ihtimalleri değerlendiren polis de bu ufak bilgiyi dikkate alarak çalışmalarını sürdürdü ancak buradan da elle tutulur bir şey çıkmadı.

Ancak bu araştırmanın ekranlara yansıması, olayın çözülmesinde daha sonra büyük rol oynadı.

Çünkü haberin televizyonlarda yayınlanmasından birkaç hafta sonra polis bir telefon aldı ve arayan kişi Ethan'ın ölümünden sorumlu olanın Miller'ın kayınbiraderi Pedro Hernandez olduğunu söyledi. Hernandez, olayın gerçekleştiği zamanda, Etan'ın evinin yakınında bulunan bir süpermarkette kasiyerlik yapıyordu.

Yapılan araştırmalar, telefonla gelen bilginin doğruluğunu kanıtladı.

Olayın gerçekleşmesinin ardından Hernandez memleketine dönmüş, yakın çevresine New York'ta bir çocuk öldürdüğünü söylemişti. Son olarak ise suçunu kendisini sorgulayan polislere itiraf eden Hernandez, Etan'ı ilk olarak süpermarketin bodrumuna çektiğini, daha sonra ise küçük çocuğu boğarak öldürüp cansız bedenini plastik bir torbada bir blok ötedeki çöp kutusuna attığını belirtti. Böylece otuz sekiz yıl aranın ardından çözülen dava, hiç değilse Etan'ın ailesini bir parça rahatlattı.

Popüler İçerikler

Domuz Eti Skandalıyla Gündeme Gelmişti: Köfteci Yusuf Yeni Bir Sektöre Giriş Yapıyor!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
YORUMLAR
28.03.2017

derdi neymiş o.spu çocuğunun ?

Pasif Kullanıcı
28.03.2017

Çöp kutusuna attı ise nasıl bulunamadı ?

28.03.2017

belki çöpler toplanırken, eğer kamyonla otomatik bir toplama sistemi gibi bir şey varsa, farkedilmemiş ardından da genel çöplüğe atılıp kaybolmuştur

28.03.2017

Bu nasil bi kafa nasil bi vicdan aklim hic bi zaman almayacak böyle sapiklarin manyaklarin yasadigi dünyayı anlamiyorum pislik herif. Bir insanin dünyaya gelmesi büyümesi yaşaması ailesinin onun icin uğraşları bi manyağa denk gelemesiyle biten hayatlar ....

TÜM YORUMLARI OKU (15)