Bit pazarından 5 liraya alınan saatin binlerce dolarlık Rolex çıkma ihtimaline dair o silik fantezileri canlandırma zamanı.
Bit pazarından 5 liraya alınan saatin binlerce dolarlık Rolex çıkma ihtimaline dair o silik fantezileri canlandırma zamanı.
Ülkemizde yeni yeni kadın otobüs şoförleri ve vatmanlar görmeye başladık ama kamyon şoförüne daha var gibi. ABD'deyse tonla var. Teri de bunlardan biri işte. Neyse...
Tipe bak... Ama işte, Teri'nin gözüne ilişmiştir bir kere.
O sıralar depresyondan dolayı yataktan çıkamayan bir arkadaşını neşelendirmek istediği için ona alacaktır tabloyu. Hediye olsun, komiklik olsun, güler eğleniriz diye düşünür. Dükkan sahibine gider ve kaç para istediğini sorar.
Adam, esnaf olmanın gereğini yerine getirerek 'Abla 8 dolar versen yeter, der.'
Teri ise 'Bu boktan şeye 8 dolar falan veremem. En fazla 5 dolar çalışır, Take it o leave it' der. Hepsini İngilizce söyler tabii. Damn it, dude!
Bu nedenle 5 dolarlık teklifin ardından ağzını açmadan tabloyu paket kağıdına sarmaya başlar. Esnaf olmak...
Bir sanat eserinden ziyade, öğrenci evinde yenen hazır pizzalara benzeyen şey artık Teri'nindir. Yüklenip evine götürür.
Kadın kamyon şoförü tabii. Direkt yüklemiştir kasaya yanlamasına. Ayrıntıya dikkat.
Kadın eve gelir. Tabloyu görür...
Teri'nin bu noktada pek çok hisse tercüman olduğunu hisseder gibiyiz. O yüzden Jackson Pollock'un kim olduğuna dair bir Google araması yapmanız için burada bir mola verebiliriz.
Sonrasında ne mi olur?
Teri, 5 dolara aldığı bu tabloyu 50 milyon dolara satar.
50 milyon dolar.
$50.000.000
Evet.
Daha da serinleri için 👇
hayatta ki yerimi tam olarak rehin dükkanının sahibi olarak açıklayabilirim ..
Lanet olsun bu hayat/Lanet olsun bu şanssızlık (Durum Durum) Ben kendimi çok şanslı hissetmiştim sen neden bana şanssızlığımı hatırlattın (Durum Durum) :D
50 milyon dolar mı? Damn karı.