Dünya üzerinde herkesçe bilinen belli sanat eserleri ve mimariler var. Fakat bunların tarihi hakkında biraz daha detaylı bir çalışma yapmaya kalkarsanız, birçoğunun gerçekten gizemli hikayeleri olduğunu göreceksiniz. Bright Side'da derlenen ve bu gizemlerden 11 tanesini bir araya getiren galeriyi sizler için düzenledik.
Fransa'nın en ünlü eserini tasarlayan Gustave Eiffel, en üst katı kendisi için inşa etti. Bu katı genellikle dinlenmek ve misafirlerini ağırlamak için kullandı. Hatta bir seferinde Thomas Edison ile uzun bir konuşma yaptı burada. Dairenin içinde mutfak, banyo, iki yatak odası ve oturma odası bulunuyor. Bugün bir müze olarak işlev gören bu dairede Eiffel'in ve Thomas Edison'ın bal mumu heykelleri de bulunuyor.
Özgürlük Heykeli Amerika'ya, Fransa tarafından Amerikan Devrimi'nin 100. yılı şerefine verildi. Özgürlüğü, demokrasiyi ve köleliğin yürürlükten kaldırılmasını temsil ediyor bu heykel. Bu sebeple heykelin ayağında kırık bir zincir bulunuyor. Heykeli görmeye giden birçok insan ise bunu fark etmiyor bile.
Birçok sanatçının ünlü Mona Lisa'yı yeniden ürettiğini biliyoruz. Fakat da Vinci tarafından ortaya çıkarılan başka bir resim daha olduğuna inanılıyor. Fakat bu kopya değil. İlginç olan konu şu ki, ikinci resim tamamen farklı bir bakış açısından resmediliyor. Bunun başka bir sanatçı veya başka sanatçılar tarafından yapılmış olması da olası yine de. Uzmanlara göre ise, bunun da Vinci'nin başyapıtının önceki versiyonu olması çok da olası.
Ünlü anıtın inşaatı süresince mimar Gutzon Borglum, gelecek nesillerin içerisinde Amerikan tarihine dair bilgi ve kayıtları bulabileceği gizli bir oda yapmak istedi. Bu amaçla, Abraham Lincoln'ün kafasının arkasında bir yer açtı. Fakat kısa bir süre sonra Borglum öldü ve planı yarıda kaldı. Ölümünden neredeyse 50 yıl sonra, 1998 yılında önemli belgelerin kopyaları ve çeşitli başkanların anıları bitmemiş odanın içine yerleştirildi. Şimdi ise bir zaman kapsülü görevi görüyor.
Matterhorn, Alp Dağları'nın İsviçre ve İtalya sınırında yer alan bir dağdan esinlenilerek yapıldı ve o dağın adıyla anıldı. Dünyanın ilk boru şeklindeki çelik hız trenine sahip. Hepsi bu da değil. En üst kısmının içinde dağcılar için konaklama alanı olarak kullanılan bir kısım bulunuyor. Bu kısımda ise merdivenlere sabitlenmiş şekilde basketbol potası, skor tahtası bulunuyor. Dağcılar yorulduklarında veya hava koşulları tırmanmaya elverişli olmadığında fazlasıyla güzel oluyor bu durum.
Büyük Gize Sfenks'i, dünyanın en eski heykellerinden biri. Aslında canlı renklerle dekore edilen bu heykelin şu an yalnızca kulaklarından birinin arkasında renkler bulunuyor. Ayrıca bir burnu da vardı. Bu kalıntılar İngiliz ve Mısır müzelerinde görülebilir. Bazı uzmanlar Sfenks'in aslan kafasına sahip olma ihtimaline ve sonrasında bunun üzerine insan yüzü yapıldığına inanıyorlar. Ki bu da aslında devasa bedeni ve küçük kafası arasındaki orantısızlığı açıklıyor.
Ünlü kulenin birçok sırrı var aslında. Herkes kulenin eğimini biliyor fakar kimse Pisa'nın katedrali için çan kulesini kimin inşa ettiğini bilmiyor. Bu gizemin nedenlerinden biri de inşa edilmesinin üzerinden yaklaşık 200 yıl geçmiş olması. Tarihçiler önceleri inşaat planının Boanno Pizano tarafından geliştirildiğini düşünüyorlardı. Fakat daha yüksek ihtimalle baktıkları kişi kulenin hemen bitişiğine aynı tarzda bir vaftiz hane inşa eden Diotisalvi idi.
Rembrandt Danae eserini Saskia van Uylenburgh ile evlendikten iki yıl sonra yapmaya başladı. Eserlerinde birçok farklı yolla eşini tasvir etti sanatçı ve 1630lerdeki diğer eserlerinde Saskia'nın benzerliği görülürken, bu eserinde neden bu benzerliğin olmadı büyük bir gizem taşıyor. Dahası, bu eserindeki tarzı sonraki yıllarda eserleriyle benzerlik gösteriyor. Geçtiğimiz yıllara kadar bununla ilgili bir açıklama bulunamamıştı. X-ray kullanılarak yapılan incelemelerde, resimdeki figürün Rembrandt'ın eşiyle olan benzerliği daha da netleşti. Resim, eşinin ölümünden sonra tekrar yapıldı ve o sırada Rembrandt'ın hayatına Geertje Dircx adında başka bir kadın girdi. Bu eserde ise iki kadının da yüz ifadesi yansıtılıyor.
Aslında 'Big Ben' bütün binanın değil, yalnızca içindeki büyük çanın adını niteliyor. 2012 yılı Eylül ayına kadar, yapının resmi adı 'Westminster Sarayı'nın Çan Kulesi' idi. Şimdi resmi adı ise 'Elizabeth Kulesi'. Fakat kimse bu yapının kimin adının anısına Big Ben olarak adlandırıldığını bilmiyor. Bir teoriye göre, bu isim çanın dökümünde çalışan çok güçlü bir adamın takma adıydı. Bir diğer teoriye göre ise ağır siklet boks şampiyonu Benjamin Count'ın adını aldı.
Golden Gate Köprüsü, dünya üzerinde en çok fotoğraflanan kent simgelerinden biri. Amerika Deniz Kuvvetleri ile fikir birliği yapıp inşaatına başlamak çok uzun zaman aldı. İzin alındığında, deniz kuvvetleri köprünün siste de görülmesi açısından sarı ve siyaha boyanmasını istedi. Sonunda köprünün mimarı Irving Morrow köprünün koyu turuncu renge boyanması için deniz kuvvetlerini ikna etti. Böylece köprü her türlü hava koşulunca görünüyor. Bunun yanı sıra harika bir görüntüye sahip.
Aslında Edvard Munch'ın bu eserinin ilk adı The Scream of Nature (Doğanın Çığlığı). Sanatçı günlüğünde :
'...birden gökyüzü kan kırmızı oldu; durdum, yorgun hissediyordum ve bir tahta perdeye yaslandım, haliçte ve şehirde mavimsi siyahın üzerinde kanı ve alevi gördüm...'
2003 yılında, bir grup gök bilimci teoriyi daha da ilerletti. Sanatçıyı hayretler içerisinde bırakan gökyüzünün açık kırmızı hali 1883 yılında gerçekleşen Krakatoa volkanının patlamasından ötürü olabilir, dedi gök bilimciler. Çok büyük miktarda bir volkanik toz evrene karıştı. Bundan ötürü de sonrasındaki birkaç yılda dünyanın her yerinde son derece açık alevimsi gün batışları gözlemlendi.
Onedio keşke tüm paylaşımların böyle olsa.
Böyle paylaşımları çok seviyorum. Teşekkürler.
Vapurla gezerken uzaktan gördüm ama kırık zinciri şimdi görüyorum yanına kadar gidip inceleme fırsatım olsaydı keşke.