Şunun şurasında bayramdan ve fellik fellik gezen akrabalarla haşır neşir olmak zorunda kalmanın üzerinden ne kadar zaman geçti ki? Dayın, halan, amcan, teyzen, küçük enişte, büyük enişte, 20 yıldır görmediğin uzak akraba... bir anda hepsi olduğu yerden çıktı ve çevreni sardı. Sonu gelmez sorular, bitmek bilmez diyaloglar... Herkesin hayatı boyunca en az bir kez maruz kaldığı, insanı çileden çıkaran 15 akraba diyalogunu sizler için derledik.
-Yavrum sana yemek hazırlasınlar ye.
-Yok teyze yedim de geldim ben, almayayım.
-Olmaz bir şey, şu haline bak eritmiş bitmişsin ye hadi!
Öyle ya da böyle o yemek yenecek. Yazıktır bu insanın üzerine çok varmayın.
-Ne okuyordun sen?
-Astronomi ve uzay bilimleri
-Anlamadım ne okuyorum dedin sen?
-Astronomi ve uzay bilimleri
-Anlamadım ney, KPSS'ye giriyor musun...
-Miras yüzünden eltinle aran açılmış diyorlar Serap?
-Ay yok, nereden çıkarıyorlar, hep dedikodu, daha geçen yemekteydik eltimde.
-Valla öyle duydum, ben elalemin yalancısıyım.
Kaynağı verilmek istenmeyen gıybetlerin bir numaraları lafı: Elalemin yalancısı olmak.
-Hiç gelme yanıma Gökhan
-Öyle deme Hikmet abi
-Hiç aramıyorsun beni hayırsız, insan bir aramaz mı sormaz mı, merak etmez mi Hikmet abisini...
Hayır çok meraklıysan kendin ara yani.
-Tufan abi bilgisayarınla oynayabilir miyim?
-Hayır
-Annneaaaağ beni bilgisayarıyla oynatmıyor
-Tamam tamam gel oyna
-Tufan abi, ekranın burasına bassam nolur peki
Hay ben senin babanın şarap çanağına...
-Ay ne kadar büyümüşsün Serhat!
-Hıhı, evet büyüdüm biraz Ayşe Teyze.
-Bu var ya ufacıktı, çıplak geziyordu böyle bizim evin içinde, her şeyi meydandaydı.
- ......
-Yasemin yok mu senin okulda falan bir yakışıklı?
-Yok valla hala.
-Yok mu kız kimse öyle görüştüğün falan söyle halana.
-Yok hala olsa niye söylemeyeyim.
-Genç kızsın, vardır vardır, utanma söyle halana.
-Özge abla ver elini öpeyim.
-Yok canım, ne el öpmesi ben daha gencim ehühü.
(Ele yapışıp öper)
-Özge abla bana bayram harçlığı vermicek misin? O kadar elini öptüm.
-Canım bende para ne gezer, okuyorum ben. Çalışmıyorum ki eühühü.
-Sen de çok cimri çıktın Özge abla...
-Al tamam, al, canımı da, al hepsini.
-Ay Seda sen mi geldin... gel gel yanıma sarılayım bi...
-Hıhı, ben geldim.
-(Yanındakine el işareti yaparak) Yıllardır görmüyorum bunu ben Ayten, nasıl da büyümüş bak, öpeyim seni Seda.
10 dakika sonra
-Seda gel sana bir daha sarılayım.
Öpmelere doyamadı.
-Sebahat, amcanın küçük oğlunu duydun mu?
-Ne olmuş amcamın küçük oğluna?
-Bak bilirsin ben dedikodu hiç sevmem, yalnız sana söylüyorum aramızda kalsın ama karısını aldatıyormuş diyorlar.
Hıhı, hiç sever misin dedikodu, yalnız bana söylersin, hıhı.
-Sizin büyük oğlan ne yapıyor?
-Ne yapsın hâlâ aynı; hep boş geziyor, para yiyor.
-(Oğlanın annesi, erkek kardeşine dönüp) Bu çocuk adam olur mu, sen söyle Ragıp?
-Olmaz vallaha abla, doğru diyorsun.
İki dakikada gömdüler çocuğu, Allah gıybetlere meze etmesin.
-Yenge kapı çalıyor.
(Yenge kapıyı açar, gelen kişiyle konuşur ve kapatır)
-Yenge o gelen komşunun kızı mıydı? Bana yapsana onu, ne güzel kızmış o öyle...
Komşunun kızı da durmuştu, seni bekliyordu zaten.
-Nasılsın Ayten, iyi gördüm seni.
-İyiyim çok şükür, sen nasılsın Melahat abla?
-İyisin iyisin, Facebook'ta görüyorum bir oradasın, bir buradasın valla. Hayat sana güzel, beş dakika yerinde durmuyorsun.
-Iıııı, öyle arada bir çıkıyoruz işte.
Kendinize bir iyilik yapın ve akrabalarınızı başta Facebook olmak üzere sosyal medya hesaplarınıza kabul etmeyin.
-Damadın Hüseyin ne yapıyor Nurten abla, uzun zamandır görmedim onu.
-Ne yapsın işte, geçim sıkıntısı, boğaz tokluğuna çalışıyor.
-Abisiyle ayırdılar mı işleri?
-Ayırdılar tabii. Abisi, Hüseyin gibi mi hiç. Akıllı adam bak, dikti üç beş bina dünyanın parasını kazandı.
Kaynanalar damatlardan şikayetçi.
-Mezun oldun değil mi Mustafa?
-Evet evet, geçen mezun oldum. Bitti sonunda.
-Eee okul da bitti nasılsa, evlen de bebek sevelim artık, ehüeheühe.
-(ERROR)
Sorun bunları ayda yılda bir araya geldiğim insanların sorması. Arkadaşlarımla daha yakınım.
1 ve 2 en çok yaşadıklarım. Genç adamsın eritirsin diye diye şişirdiler beni. Metalurji ve malzeme mühendisliğini bir türlü anlatamadım. Sadece "mühendislik" kısmını anlarlar. "Dört yıllık mı?" sorularıyla sıklıkla karşılaşıyorum.
Madde 1'deki teyze tanımı benim anneannemle birebir.Yeme-içme söz konusu olduğunda illa ısrar eder.Söz konusu besinler size zararlı ise bile.Aşırı ısrarcıdır,yiyeceğiniz-içeceğiniz varsa bile o ısrarlar yüzünden vazgeçersiniz.Tecrübe konuşuyor.