Hurma, özellikle Ramazan aylarında soframızdan eksik etmediğimiz oldukça faydalı mucizevi bir meyve. Peki bu meyvelerin yetiştiği ağaçların insanların bazı biyolojik ve ruhsal özelliklerine çok benzediğini biliyor muydunuz?
Hurma, özellikle Ramazan aylarında soframızdan eksik etmediğimiz oldukça faydalı mucizevi bir meyve. Peki bu meyvelerin yetiştiği ağaçların insanların bazı biyolojik ve ruhsal özelliklerine çok benzediğini biliyor muydunuz?
Hurma ağacının birçok türü vardır ama genellikle kuru, yağışsız, çok sıcak fakat en önemlisi yer altında bol su bulunan yerlerde yetişir
Pakistan, Hindistan, Kuzey Afrika, Amerika... En çok ağaç yetiştiriciliği ve meyve üretimi ise Irak'ta yapılmaktadır. Tarihte bilinen en eski meyvelerden biri olan bu meyvenin ağaçları özellikle çöl bölgelerinde yaşayanlar için büyük bir geçim kaynağı olmaktadır.
Su ve güneşi çok seven bu ağaç, bunlardan herhangi biri eksik olduğunda meyve vermiyor. Bu yüzden hurma ağacının kökünde su, tepesinde de mutlaka güneş olmalı.
Bazı dini kaynaklarda Hz. Âdem’in yaratıldığı toprağın elekten geçirildiği, elekte kalan topraktan da hurmanın yaratıldığı ifade edilir. Hurma Arapça'da “nakhle” olarak adlandırılır ve bu kelimenin Türkçe karşılığı da “elekte kalan” olarak ifade edilir.
Hurmanın 'gummar' bölgesi olarak adlandırılan yeri insanın kalbiyle eşleştirilir ve her nasıl ki insan kalpsiz yaşayamazsa hurma ağacı da gummar bölgesine aldığı herhangi bir darbeyle hayatına devam edemez.
Ayrıca eski dalları dökülerek yeni alanlardan taze dallar çıkar. Doğumundan itibaren uzamaya ve büyümeye başlar.
Hurmanın da gençlik ve yaşlılık dönemleri vardır ve bu dönemler, insanlarınki ile paralellik gösterir.
Hurma ağacı da insanlar gibi su olmadan yaşayamaz ve su almadıkça zamanla ölürler.
Erkek hurma ağacına fahl (male palm), dişi hurma ağacına ise ünsa (female palm) denir ve Dişi ağaçlar yakınlarında erkek ağaç olmadan üreyemezler.
Ayrıca bu mucizevi ağaçlar 60 yaşından sonra çok az meyve vermeye başlar veya hiç vermez.
Erkek hurma ağacında bulunan 'tal' ismi verilmiş polenler insan eliyle alınıp kurutulur. Daha sonra da dişi olan ağacın üst kısmında bulunan yarıktan dökülür ve bu yarık daha sonra kapanır.
Bu ağaç çekirdekten de yetişebilir fakat gövdesinden çıkan yavrunun insanda yapılan sezaryen ameliyatı gibi bir işlemle alınarak başka bir yere dikilmesiyle ağaç, çok daha verimli ve sağlıklı olur.
Ayrıca anne ağaç da yavrusu yakınına dikilmediğinde küser ve meyve vermemeye başlar.
dini paylaşımlar gibi olmuş diye verip veriştirmenin manası yok arkadaşlar hoşunuza gitmediyse basın eksiği illa eksi yönünü aramaya ne gerek var.
Gün geçmiyor ki, cahil insanımız konuyu “ din “ e çevirmesin. E çüşün artık, bi tükenin artık ya ! Yayınlayan arkadaşımız, ben bilgilendim, siz de bilgilenin demiş ve paylaşmış. Saygı başka bişey ve o bizim insanımızda az be kardeşim..
susuz yaşayamaz allah allah çoh acayip :D ya arap yarımadasında avokado vardı da kuranda mı geçmedi bırakın bu işleri