Ailedeki tipleri ünlüler üzerinden anlatıyoruz!
Ailedeki tipleri ünlüler üzerinden anlatıyoruz!
Dayı kızı ya da amca kızı asla değildir; tam bir kuzendir. Hani Instagram fotolarına birçok kalp, bomba, ateş emojisi koyduğun kuzenin var ya, heh işte o. Güzeldir, alımlıdır ama biraz kadersizdir yavrum. İtin birinin elinde kendini harap eder. Ama bunun yanında sadece güzel de değildir; ayı gibi puan alıp Odtü'yü kazanır. Erasmus falan da ihmal etmez, profil fotosu Amsterdam yazısındaki M'nin üzerine yattığı fotodur. Özenilir, arada da kıskanılır.
Özenilen kuzenin kardeşidir, ancak kendisine kuzen değil de amca oğlu ya da dayı oğlu falan denilir. Onu yaratan Allah, bunu da yaratmıştır, hayat acımasızdır. Kardeşinin tersine haytadır, okumamıştır: Motor Meslek Lisesi mezunudur, İvedik Organize Sanayi'de çalışır. Yerli yersiz sululukları vardır, kötü espri yapar. Yine de çok sevilir, kimseye zararı yoktur.
Ne annen ne baban bununla pek görüşmeni istemez. Onlara göre, onun çok zararlı alışkanlıkları vardır. Ama belki yasakladıklarından en çok onu seversin. Ailede ilk dövme yaptıran, küpe takan, saç uzatan odur: Marjinaldir yani. Bu özellikleri aile ortamında dile getirildiği zaman fazla sinirlenir ve sesi incelir. Birbirinize hep 'Kuzen' dersiniz. Heh bir de nedendir bilinmez bank yerine, yere oturur. Sosis ve salamı da çok sever.
Hep enişte şımartması ve 'Ooo babasının prensesi' demesiyle bu hale gelmiştir. Muhabbetin ortasına dalar ve kendisini anlatır. Defalarca sınıfta kalmıştır ama yalan söyler, sınıf birincisidir güya. Anadolu Lisesi'sini güya kazanmıştır ama kalitesini bozmamak için özel okula gider. Odası, kıyafetleri hep pembedir. Annenle bunu çekiştirdiğinde, annen bunun hakkında 'Ama böyle olmaz ki, biraz kendine çeki düzen vermesi lazım. Yarın evlenir, elin adamı gözünün yaşına bakmaz valla' der.
'Bu devirde kardeşine bile güvenmeyeceksin!' sözünün çıkış noktasıdır. Dede ya da anneane/babaanne öldüğünde bölüşülen mallarda anlaşmazlık çıkarır. Oysaki Öveçler'deki dükkanla, Yıldız'daki daire ona verilmiştir; ama o illaki Temelli'deki araziyi ister. İstediğini alamayınca da 'Ne cenazene, ne cenazeme' diyerek aileyle tüm ilişkilerini koparmıştır.
Amca'nın kafasına Grima Solucandil gibi giren kadın budur işte. 'Eltim yiyeceğine köpekler yesin!' der. Çok laf sokar, gıybette dünya markasıdır. Kendi çocuklarını size karşı soğutmuştur, o çocuklar kendi tarafından kişileri daha çok sever. Gittiği, yediği, içtiği şeyleri anlatmaya da bayılır. Mesela size kahvaltıya gelmiştir ve peyniri çok beğenmiştir diyelim; peyniri beğendiğini şöyle dile getirir: 'Ayy peynir çok güzelmiş. Geçen Fazlı'yla iki gün bi Bodrum'a kaçtık, 5 yıldızlı otele. Aynı oradaki peynire benziyor.' Aman aman evlerden ırak!
Heh geldik ailenin en süper kişisine, dayıya. Dünya üzerinde bunun kadar iyi bir insan yoktur. Dert dinler, başın sıkıştığında koşar gelir, paraya daraldığında çekinmeden sorman gerekir. Elinde sigarayla yakalanmadığın sürece sıkıntı yoktur, onda da 'Olum/Kızım içmesine iç de ciğerlerine yazık' diye nasihatlerde bulunur. Kuvvetle muhtemel boşanmıştır ve maaşının 3'te 2'si nafakaya gidiyordur ve hala ex-yengeyle tekrardan birleşmenin yollarını kolluyordur.
Dünyanın en yararlı varlığıdır. Dert ortağındır. Eski sevgililerinle alakalı dertlerini dinler, akıl verir ve genelde 'Salak mısın kızım, annen duymasın!' diye nasihatlerini sonlandırır. İçeriye otoriter bir aile büyüğü girdiğinde elindeki sigarayı kapıverir. Kavgayı gürültüyü pek sevmez, sesler yükseldiğinde konuyu değiştirip kahkaha atar. Eğer erkeksen kızla buluşmak için bu teyzenin evini kullanabilirsin. Bu aralar kilo almıştır, yediklerine dikkat etmesi gerekir. Ona göre en büyük sıkıntısı gece geç yemektir. Ama kısıra dayanamaz...
'Sen şu kadarcıktın', 'Elimizde büyüdün kereta' gibi geyiklerin birinci hedefidir. İsterse 50 yaşına gelsindir, hala 8,5 yaşındadır. Sözü asla dinlenmez ve yarıda kesilir. Ve hep onun altına nasıl sıçtığı falan anlatılır. Senin gözündeyse çok farklıdır. Sürekli yüzünü yolup, orana burana tükürmüş, bilgisayarını bozmuştur. Onu hiç affetmeyeceksindir...
Kendinde gördüğü en önemli özellik dobralığıdır. Evet, insanların yüzüne düz düz konuşur. Ama gider bir de yüzüne konuştuğu adamın arkasından konuşur. Onu buna katar, bunu şuna. Sonunda da işin içinden 'Ama beni hep yanlış anlıyorsunuz' diyip sıyrılır. Sürekli evine çağırır, fazla oturursan da evinden kovar bakışlar atar. Bilirsin ki kapıdan dışarı çıktığın an senin gıybetini yapar.
Çekirdekten yetişmedir. Hatta ara sıra boynuzun kulağı geçtiği de oluyordur. Senin bakmadığın anlarda kıyafetini süzüyordur. Göz göze geldiğinizde dünyanın en samimiyetsiz gülüşünü atıp kafasını başka yere çevirir. Annesiyle gözleriyle konuşur, telepati kurar, iyi anlaşır. Ama çok nadiren annesiyle herkesin içinde kavga ettikleri de olur. Egolarının bazen önüne geçemezler yani. Annesi sevmediği özellikleri 'aynı babası' diyerek enişteye itelemişken, sevdiği özellikleri 'ee annesinin kızı' diyerek üstlenmiştir.
Öyle hikayeleri, öyle anıları vardır ki anlatsa inanmazsın. 'Bak, halana anlatmayacaksın ama, yemin et' sözüyle hepsini bir bir anlatır. Evet, gençliğinde çok hızlıdır ama halan onu adam etmiştir. Sürekli 'evlenmeyin olum manyak mısınız?!' geyiğini çevirir. Saadeti at yarışında, galoplarda, padoklarda bulmuştur. Halis Karataş'ı kardeşi gibi sever...
Senin ismin yokmuşçasına sana devamlı 'bacanak' der. 'Tavla atalım mı bacanak?', 'Araba yıkayalım bacanak?' ise favori iki cümlesidir. Sürekli de arabasından bahseder. Onun arabasının değişeni yoktur, daha 10bindedir, motoru küçüktür ama beygiri iyi olduğundan çekişi sağlamdır, km'de 30 kuruş yakar, en iyisi dizeldir ama dizel bu aralar çok pahalıdır vs vs. Boş muhabbeti çok sever kısaca...
Tam bir dert ortağıdır. Seninle üzülür, seninle ağlar. Kocalarınızı çekiştirmeyi çok seversiniz ve sonunda muahbbet erkeklerin ne kadar öküz, ne kadar çocuk, ne kadar hayalperest olduğuna bağlanır. Eğer siz olmasaydınız erkekler yerlerde sürünüyordur.
Yüzünden ifadesinden pek bir şey anlaşılmaz. Senin hakkında binlerce şey düşündüğü bilirsin ama bunları asla sana söylemez. Aranızda sessizlik anlaşması vardır, ama ikinizden biri bir kurşun sıksa ailenin tüm düzeni domino taşı gibi yıkılır da üçüncü dünya harbi çıkar bilirsin. Baltalar gömülüdür o yüzden. Ama bu sinsiye güvenilmez!..
Senede belki 2 senede bir görürsün bunu. Ne anlattığını bir türlü anlamazsın. Mesela siyaset konuşmayı sever, ama nereyi savunduğunu asla bilemezsin. Bu da böyle bir abimiz işte!
şu yılan hala ve kızını okudum resmen benim halamla kuzenim bravo taspit cuk yani
sacma ve zaman kaybından başka birşey değil
çok guzel ya :D özellikle hulya avşar, neslihan ve bariş falay'dan oluşan aile fikri super :) bu tarz içeriği çok seviyorum, okurken çok fazla keyif aliyorum.