Tüketim toplumuyuz malum. Hızlıca bir şeyleri çok sevip, aynı hızda ondan uzaklaşıyoruz. Veya biz unutmuyoruz da kendiliğinden hayatımızdan çıkıyorlar. Bir zamanlar her an, her dakika içimizde olup sonradan esamesi bile okunmayan bu kavramları sizler için derledik.
Bir dönem illallah ettiren yetkili isimleri, hayatımızdan bir anda gidiverdi. Açıkçası çok üzülmedik, o ısrarlı tavırlarını daha dün gibi hatırlıyoruz zira.
Valla bunu seven çok seviyordu, sevmeyen de acayip nefret ediyordu. Bir ara kafamızı çevirdiğimiz her yerde kolbastı oynayan insan görüyorduk. Kaybolup gittiler be...
Otobüs filmlerinin vazgeçilmezi olan serine, durmaksızın yenisi ekleniyordu. Daha gider dedik ama gitmedi. Tam üzülemediğimiz bir konu.
Elinde telefonla parka delirmiş gibi yürüyen insanlar yaratan oyun, çılgınlar gibi oynanıyordu. İnsanlar yemek yemeyi unutup Pikachu avına çıktılar. Geldiği gibi gitti Pokemonlar...
Bundan ne istediler tam bilmiyoruz. Adeta bir babet gibi linç edildi sevgili taytımız. Komikli tweetlerin ardı arkası kesilmedi, insanlar bu giyecekle arasına mesafe koymak zorunda kaldı.
Bu da aynı Rainbow satıcıları gibi ömrümümüz yiyen bir pazarlama şekliydi. Gelme diyosun geliyolar, çalma kapıyı diyosun çalıyolar... Yalnız bunu alanlar hep memnun kaldı, o da ayrı bir olay.
Koca bir kış nasıl geçti diye soracak olursanız Bahar Candan sayesinde geçti diyebiliriz. Kah dondurma yedi, kah yeni bir kombin giydi, bazen de partilere gitti. Nasılsın Bahar Candan, nerelerdesin?
Neden böyle bir şey çıktı diye sormayın, sebebini biz de bilmiyoruz. Bir ara insanlar deli gibi kendini sağa sola atarak dans ediyordu. Nihayet bitti, kayboldu gitti.
Bir ticari pazarlama harikası! İki tane top var, ortasında da metal. Neymiş, insanın derdini tasasını unutturuyormuş. Ülkece koluna bundan takıp rahatlayan insanlar vardı.
Hey gidi ya... Onu görünce eski bir dostu görmüş gibi oluyoruz. Az kahrımızı çekmedi. Herkeste de kolay kolay bulunmuyordu. IPhone gelince yıktı geçti ortalığı, esamesi kalmadı bu telefonun.
Az mı arabaya takıp şarkı dinledik, az mı en sevdiğimiz filmleri seyrettik be? Çok kahrımızı çektiniz arkadaşlar ama artık sizden iyilerini bulduk. Biraz da hüzünlüyüz ama az... Çok az.
Kavanoz kavanoz bal satılmadan önce insanlar jimnastik aleti satıyordu ekranlarda. Ucuz bir şey de değildi üstelik. Bunu alan, sosyal hayatta standart atlıyordu, aşırı sükse yapıyordu.
50'lik, 100'lük, para varsa 200'lük alınan kontörler artık sadece nostaljik bir parça bizim için. Bi de bunları biriktirip koleksiyon yapanlar vardı.
Ne kadar hızlı geldiyse o kadar hızlı kayboldu bu şarkı da. Güzel şarkıydı ama çok hızlı tükettik, aşırı fazla dinledik. Çocuklar bi ses edin, iyi misiniz?
Akıllı telefonlar çıktı, mertlik bozuldu üstadım. Önceden her mahallede adım başı bulunan internet kafelere şimdi tek tük rastlanıyor. Fırtına gibi esmişlerdi halbuki.
Yazın bitmesine üzülüyoruz ama bunun gitmesine pek üzülmüyoruz. İçimiz dışımız pembe flamingo oldu zira. Yavaş yavaş gidiyorsun kuş kardeş...
Darısı Şeyma Subaşı'ya, Aleyna Tilki'ye.. Amin
Pokemonu 15 temmuzdan sonra oynayan görmedim. Mesela bende o günden sonra elime almadım. Nedenini biliyorum ama etrafımda oynayanda görmedim. Araştırılması lazım...
Aslında Türkiye pokemon bakımından çok zengin ama amariga çıkarmamıza izin vermedi ...