Aslında bu sorunun basit ve tek bir cevabı var. Bunla ilgili yapılan deneylerle başlayalım...
Aslında bu sorunun basit ve tek bir cevabı var. Bunla ilgili yapılan deneylerle başlayalım...
Kadın, siyah etek-ceket ve beyaz bir bluz giyiyor. Altında da deri siyah ayakkabılar var. Anket yaptığı her 10 kişiden sonra daha yüksek topuklu ayakkabı giyiyor ve toplamda 3 kez ayakkabı değiştiriyor.
Bu şekilde toplamda 90 kişiye ulaşılıyor. Ayakkabı topuğu yükseldikçe, araştırmaya katılmak isteyenlerin sayısı da yükseldiği sonucu elde ediliyor.
Düz topuklu : Erkeklerin yüzde 47'si ankete katılıyor.
Orta topuklu : Erkeklerin yüzde 63'ü ankete katılıyor.
Yüksek topuklu : Erkeklerin yüzde 83'ü ankete katılıyor.
Kadınlar, benzer boy, kilo ve ayak boylarına sahip ve ilk deneydeki kıyafetin aynısını giyiyorlar. Bu kez anket hem kadınlara hem de erkeklere yapılmak isteniyor. 25-50 yaş arasında 180 erkek ve 180 kadına ulaşılıyor. İlk deneydeki gibi, anketörler farklı topuk boyutlarındaki ayakkabılarını değiştirerek, ankete devam ediyorlar.
Topuk yüksekliği, kadınların ankete katılma istekliliklerinde anlamlı bir fark oluşturmamış, ancak erkekler için büyük bir fark söz konusu.
Anketörün topuk tipine göre kadınların ankete katılma isteği :
Düz topuklu : %32
Orta topuklu : %37
Yüksek ropuklu: %30
Anketörün topuk tipine göre erkeklerin ankete katılma isteği:
Düz topuklu: %42
Orta topuklu: %60
Yüksek topuklu: %82
Bu kez, erkek ve kadınların bulunduğu bir sokakta, anket yapan kadınlar, eldiven düşürme numarası yapıyor ve yürümeye devam ediyor. Düşen eldiveni alıp düşüren kadına verme yüzdesi, kadınlarda çok farklılık yaratmazken, erkeklerde yine göz çarpan bir fark bulunuyor.
Ankete katılıp, anketörün eldivenini veren kadınlar:
Düz topuklu: %43
Orta topuklu: %50
Yüksek topuklu : %52
Ankete katılıp, anketörün eldivenini veren erkekler:
Düz topuklu: %62
Orta topuklu: %78
Yüksek topuklu: %93
İlk denemede yer alan anketör kadınlar 6 çarşamba gecesi, 6 cumartesi gecesi akşam 8.30'dan gece yarısına kadar, barda oturdular. Barda oturma pozisyonları ayakkabıları görünür olacak şekilde ayalanmış. Ayakkabılar yine değiştirilerek deney sürdürülmüş ve 36 tane erkeğin, topuklara göre yakınlaşıp konuşma süreleri hesaplanmış.
Düz topuklu: 14 dakika
Orta topuklu: 11 dakika
Yüksek topuklu: 7 dakika
Araştırmalara göre de topuk yüksekliği arttıkça, kadınlar erkeklere daha çekici geliyor.
Bu da tabi ki genlerini bir sonraki nesile aktarmakla ilgili...
Yüksek topuklar, göğüsleri ileri iter ve onları daha büyük ve daha belirgin hale getirir. Bu da erkeklerin daha fazla dikkatini çekiyor.
Topuklar sayesinde kalçalar da yukarı kalkıyor. Aynı zamanda yüksek topuk, yürürken kalçaların sallanmasına da sebep oluyor.
Yapılan araştırmalara göre erkekler, genellikle kendilerine göre daha kısa, daha ufak tefek kadınları tercih ediyorlar (Bunun sebebi de fiziksel üstünlük hissi olabilir!). Yüksek topuklular ayakların daha ufak görünmesini sağlıyor. Bu nedenle sizi daha çekici kılıyor.
Düşmeler, ayak burkulmaları, batık ayak tırnakları, ayak ve bacaklardaki sinir hasarları, diz ve sırt ağrıları uzun vadede yüksek topuk kullanımından kaynaklanıyor.
Kadınlar ise içgüdüsel olarak arzulanma isteğiyle, rahat ayakkabılar yerine bu tarz ayakkabıları tercih edebiliyor.
Doğada erkekler için bunu yapmanın en kolay yolu, çok sayıda kadında şansını deneyerek üreme olasılığını arttırmaya çalışmak. Kadınlar için ise, az sayıda olan yumurtasını, onu koruyabileceğine inandığı erkeği seçerek, yumurtasını üreme olgunluğuna yükseltmek. Biz doğadan binalara taşınmış olsak da genlerimizde bu bilgi hala kayıtlı...
Bu tür için bu kadar zahmet etmeye ve sakatlanma riskini almaya değer mi gerçekten? Giyin rahat ve şık bir spor ayakkabı, beğenmeyen zaten defolup gider.
Topuklular kesinlikle bir kadını çok çekici gösterir bu net. Ancak çok ilginçtir ki kadınların kendi arasında da ilginç bir konudur bu. Topuklu giyen kadının giymeyen kadını üstü kapalı da olsa aşağıladığını defalarca gördüm. Ayrıca genellikle kadınlar biz erkeklere hoş görünmek için değil kendi hemcinsleri ile bitmeyen sidik yarışı için giyinirler. :)
Giyebilene saygım sonsuz. Ama ben giyemiyorum kendimi rahat hissetmezsem hiç bir şey yapamam . İlk zaman heveslendim giyeyim dedim ama baktım ayaklarım çok acıyor bir daha giymemek üzere veda ettim .