Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, toplu iş sözleşmesinde halen anlaşma sağlanamadığını hatırlatarak, '25 Ağustos’a kadar anlaşma sağlanamaz ise TTK’da ve MTA’da greve başlayacağız' dedi.
Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, toplu iş sözleşmesinde halen anlaşma sağlanamadığını hatırlatarak, '25 Ağustos’a kadar anlaşma sağlanamaz ise TTK’da ve MTA’da greve başlayacağız' dedi.
GMİS Yönetim Kurulu, maden işçileriyle birlikte sendikanın toplantı salonunda basın açıklaması yaptı.
Maden işçileri, 'Birleşe birleşe kazanacağız, maden işçisi yalnız değildir, madenci feneri sönmeyecek' sloganları attı.
Genel Başkan Yeşil, ekonomik krizin faturasının maden işçilerine kesilmek istendiğini buna karşılık başkanlar kurulu olarak grev hazırlıklarına başlama kararı aldıklarını söyledi.
Yeşil taleplerini şöyle sıraladı:
“Biz, kamuda en düşük ücretin 3 bin 500 TL’ye yükseltilmesini, tüm çalışanlara seyyanen 300 TL zam, ilk altı ay için yüzde 15, ikinci, üçüncü ve dördüncü altı aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talep ettik. Hükümet ise teklifinde 3 bin 500 TL altında brüt ücret alanlara seyyanen 60 TL brüt ve birinci altı ay yüzde 5, ikinci altı ay ise yüzde 4 zam önerdi. Biz de Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bu teklifin kabul edilemez olduğunu söyledik.
Hükümete sesleniyoruz. Bizi enflasyona ezdirmeyin diyoruz. TTK’da yerüstünde ve MTA’da düşük ücretle çalışan arkadaşlarımızın ücretlerinin yükseltilmesini ve eşit işe eşit ücret uygulanmasını istiyoruz.
Yeraltında ücret grupları arasında düzenleme yapalım diyoruz.
Bunlar karşılanamayacak talepler değildir.'
TTK ve MTA’da 60 günlük grev sürecinin devam ettiğini ifade eden Yeşil, şöyle devam etti:
'25 Ağustos’a kadar anlaşma sağlanamaz ise TTK’da ve MTA’da greve başlayacağız. Ancak, grev kararını en az 6 işgünü önce karşı tarafa bildirmek zorundayız. Bayram tatili ve idari tatil olasılığını da dikkate aldığımızda en uygun tarih olarak 6 Ağustos 2019 tarihi görünüyor. Gönül ister ki hiç bunlara gerek kalmasın ve toplu iş sözleşmelerimiz en kısa zamanda imzalansın. Kamu Çerçeve Anlaşması’nın hâlâ imzalanmamış olması çalışma yaşamını huzursuz etmektedir. Hükümetin en kısa zamanda yeni ücret teklifini vermesini bekliyoruz. Önceki teklifi tartışmaya değer bulmadığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Ekonomik krizi biz çıkartmadık, biz işimizi yapıyor, borçlarımızı ödüyoruz. Biz üretmek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak istiyoruz. Biz, yer altında doğaya karşı savaşarak rızkımızı kazanıyor, ülkemize ve milletimize katkı veriyoruz. Bizi açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek isteyenler ve bizi greve mecbur bırakanlar, ülkemizin ve milletimizin geleceği ile oynamış olurlar.'
1991'i hatırlayan var mı acaba? O zamanda mevcut hükumetin selefi saydığı bir başkası vardı. Bu büyük direniş Amerika'nın uydu ülkesi olma hayal kuranlar için bir bahane oldu. Özelleştirmelerin önü açıldı. Zamanında ihtiyat olarak bırakılan ve neredeyse masrafsız kömür çıkarılan yerler özel şirketlere peşkeş çekildi. Her taraf kaçak maden ocağı ile doldu. Kısaca Küçük Amerika hayali ile ülkeye liberal ekonomi getirmeye çalışanlar memleketimin ipini çekti.
takım elbiseli üstü başı temiz insanların madencilerin hakkını savunması da garibime gitmedi değil