Safiye Alkaya: Kaç oda istediğimizi, salonun nerede, yatak odasının nerede olduğunu, karton parçalarıyla biz seçtik. Komşularımı kendimiz belirledik. Nasıl temel atıldığını gözlerimizle gördük. Ellerimizle çalıştık.
Dursun Altuntaş: 17 sene sürdü. Konut hakkımızı almak bu kadar uzun sürmemeliydi. Diyorsun ki, dar gelirli olmak zorundasın. Bu insanlar zaten kira ödüyor. Nasıl ev yapacak? TOKİ’nin artık bizi bekletmemesi lazım. Bu saatten sonra Habitat’a mahcup olmamak için bir sene içinde inşaatı bitireceğiz.
Oktay Sağ: Kâr ve rant yok. Müteahhit bir şey göstermiyor bize. Herkes kendi evinde çalışıyor. Elektrik tesisatını Dursun Altuntaş yapıyor, biz boru çekiyoruz. Ablalarımız yemeği hazırlıyor.
Bedriye Kara: Çabalarımız boşa gitmedi. Bugüne kadar ödüllendirilmedik. Bu ödülü Türkiye’den almak isterdik. Bu biraz burukluk yarattı bende.
Bu insanlar 17 yıldır başlarını sokacakları bir ev için mücadele ederken Reza 45-50 milyon euro diyor. Sadece aradaki 5 milyon euro bile bu insanların evlerini alması için yetiyor neredeyse. Yazık bu ülkeye. Vay ki vay, hey ki hey.(Onur Ünlü)