Düşünün, bir borsa var ve onun kaderini sadece 7 karakter belirliyor. Evet, yanlış duymadınız! Amerikan borsasını adeta sırtlayan bu 'Muhteşem 7'liden bahsediyoruz. İçinde Apple, Amazon, Alphabet, Microsoft, Meta, Tesla ve Nvidia gibi devler var. Peki ama bu 7'li gerçekten neden bu kadar özel?
Gelin, onların perde arkasını Finansal Piyasa Uzmanı Dr. Hakan Özerol ile birlikte öğrenelim!
Alphabet, Amazon, Apple, Microsoft, Meta, Tesla, Nvidia… Bu isimleri bir teknoloji fuarının afişinde sanıyor olabilirsiniz ama aslında Amerikan borsasının %50’den fazlası onların omuzlarında yükseliyor. 2023’ün ilk 6 ayında S&P 500 endeksi %11 artarken sadece bu 7’li %50’nin üzerinde getiri sağladı. Geriye kalan yüzlerce hisse ise neredeyse yerinde saydı. Yani borsa yükseldi dendiğinde aslında bu yedili yükseldi demek daha doğru olacaktır. Neden muhteşem olduklarını bu sayede açıklayabiliriz. Onlar yükselince borsa gülümsüyor, onlar düşünce herkes krize giriyor. Resmen Wall Street’in nabzı bu isimlerle atıyor.
Muhteşem 7'nin toplam piyasa değeri yaklaşık 12 trilyon dolar. Şaşırtıcı kısmı ise bu yedi şirketin değeri, onların ardından gelen tam 42 şirketin toplam değeriyle aynı. Ama işler tabii ki sadece değerle bitmiyor. Bu 42 şirketin toplam cirosu, Muhteşem 7’nin tam 2.5 katı. Karları ise 2 katı. Yani yalnızca daha çok kazanan kim diye baksanız, kalbinizi o diğer 42’ye kaptırabilirsiniz. Ancak işte tam da burada marka büyüsü, teknoloji çekiciliği ve yatırımcı psikolojisi devreye giriyor.
Bu 7’li öyle bir etkiye sahip ki içlerinden sadece 2-3 tanesinin başına kötü bir şey gelse, tüm S&P 500 düşüşe geçebiliyor. Yani adeta domino taşı etkisi yaratıyor. Tesla'nın CEO’su bir tweet atsın, Meta kullanıcı kaybetsin veya Nvidia bir çip sorunuyla gündeme gelsin... Hop, borsa hop oturup hop kalkıyor. Bu da beraberinde büyük bir sistemik riski getiriyor haliyle. Yatırımcılar hem bu hisselerin yükselişine bayılıyor hem de düşerse neler olur diye tırnaklarını yiyor.
Pandemiyle birlikte hem dünyada hem Türkiye’de yurtdışı hisselere yatırım yapmak inanılmaz kolaylaştı. Özellikle genç yatırımcılar için bu teknoloji devleri, sadece hisse senedi olarak görülmüyor, birer kültürel ikon haline geldiler. QNB gibi aracı kurumlar aracılığıyla alınabilen fonlar, bu hisseleri içeren yatırım sepetleriyle yatırım yapmayı neredeyse marketten çikolata almak kadar basit hale getirdi. Fonların gözdesi olan bu hisseler, akıllı yatırımcı profilinin olmazsa olmazı gibi lanse ediliyor. Kimisi gerçekten analiz ederek alıyor, kimisi ise Apple varsa kazandırır kafasında.
Bu yedili hala güçlü, hala gözde. Ama artık sadece parlak logolara değil, şirketlerin bilançolarına da bakmanın zamanı geldi. Çünkü her ne kadar muhteşem olsalar da bir yerde işler ters giderse düşüşleri de epik olabiliyor. Tam da bu yüzden yatırım yaparken temkinli olmakta fayda var. Hisselerin çekiciliği göz kamaştırsa da risklerin gölgesi de bir o kadar uzun. Sonuç olarak, bu isimler ya yatırımcısını süper kahraman gibi hissettirecek ya da… borsanın kötü günlerinde başrolü alacak.
İnşa Aşamasındasın: “Temelleri Atıyorsun.”