Dünyanın hala sevilebilir bir yer olduğuna dair inancımızı her geçen gün kaybediyoruz. Durumlar böyle iken günümüzü neşelendirecek, hala iyi insanlar kaldığına dair umutlarımızı arttıracak 19 hikayeyi sizler için Buzzfeed'den derledik.
Dünyanın hala sevilebilir bir yer olduğuna dair inancımızı her geçen gün kaybediyoruz. Durumlar böyle iken günümüzü neşelendirecek, hala iyi insanlar kaldığına dair umutlarımızı arttıracak 19 hikayeyi sizler için Buzzfeed'den derledik.
Bu adamın adı Naoto Matsumura ve Tomioka'da yaşıyor. 16.000 kişilik nüfustan geriye kalan yalnızca o oldu. Evinde elektrik veya su bulunmuyor ama onlarca ata, 100 kediye, 10 köpeğe ve bir deve kuşuna bakıyor. Radyasyon seviyesini 30 yıl içinde hepsini öldüreceği söylendi ama Naoto 'O zamana kadar ben zaten ölmüş olacağım.' diyerek durumu gayet normal karşıladığını belirtti.
Jim Cummings olarak bilinen bu sanatçı 'Make-A-Wish Foundation' ile ortak çalışarak hastanelerdeki çocukları arıyor. Pooh sesini kullanarak onları eğlendiriyor ve güldürüyor. Hatta Jim'in konuştuğu otizmli çocuklardan bir tanesi konuşmuyordu. Pooh'nun sesini duyunca o kadar etkilendi ki cevap vermeye ve sorular sormaya başladı.
Bu kurbağa çitleri, kurbağaların yolda karşıdan karşıya geçmesini ve arabalar tarafından ezilmelerini engelliyor. Bazıları kurbağaları yolun altındaki tünellere yönlendiriyor, diğerleri ise kurbağalar gönüllüler tarafından bulunup güvenli bir şekilde karşıya geçirilene dek koruyor.
Liechtenstein İtalya ile 1868 yılında karşı karşıya geldiler. 80 asker gönderildi ama uzun süre kalmadılar. Bir gün sonra bir İtalyan askeri ile geldiler. Edindikleri bu arkadaş da Liechtenstein'de yaşamak istiyordu.
Hem insanlara yardım etmek, hem de en ön sıralarda yalnızca varlıklı insanları değil aynı zamanda 'gerçek hayranlarını' da görmek istiyor. Bazen de arka sıralardaki hayranlarını seçerek herhangi bir ücret almadan ön koltuklara getiriyor.
Neredeyse Londra kadar bir alanı kapsıyor diyebiliriz. Aynı şekilde Doug ve Kris Tompkins de Patagonya'da bulunan yağmur ormanının büyük bir çoğunluğunu satın alarak milli parka dönüştürdü.
9 kadından oluşan bu grup yıllardır sabah saat 4'te buluşarak hiç tanımadıkları insanlar için kekler yapıyorlar. Ayrıca eşini kaybetmiş kadınlara, yalnız annelere ulaşarak faturalarını ödemelerinde yardımcı oluyorlar. Son dönemlere dek eşleri de dahil kimse bilmiyordu durumu.
Anthony Smith'e 4 yaşındayken işitme cihazı takılmıştı ama başka çocuklardan farklı olduğu için bu durumdan rahatsız olarak kullanmayı reddetti. 2012 yılında tamamen bıraktı. Bunu yaparken 'süper kahramanların işitme cihazı kullanmadıklarını' öne sürdü. Annesi de Marvel'a durumla ilgili bir yazı yazdı. Sonrasında işitme engelli süper kahraman Blue Ear tasarlandı.
'Bikers Against Child Abuse International' adlı bu grup 1995 yılında kuruldu. Cinsel istismara ve zorbalığa maruz kalanları koruyorlar. Çocukların evlerini koruyorlar, saldıranlara karşı delil teslim etmeye giderken mahkemeye kadar eşlik ediyorlar. Her konuda kurbanların yanında oluyorlar.
Amerika'da seks ticareti kurbanı birçok insan bulunuyor ve özellikle kamyonların durduğu yerde seks işçisi olarak çalışmaya zorlanıyorlar. Truckers Against Trafficking adlı bu kamyon şoförleri grubu bu suçla savaşıyor. Ayrıca kendi içlerinde de şoförleri eğiterek kurbanları belirleme ve onlara yardım etmeye çalışıyorlar.
Harris Rosen adlı bu milyoner, Disney dünyasının beklentilerini karşılayamadığı gerekçesi ile işten kovulduktan sonra çocuklara ayrıca okumaları için burs imkanı tanıdı. Bunun beklenmeyen sonuçlarından biri de suç oranının azalması ve mezun verme oranının %25'ten %100'e yükselmesi oldu.
Phyllis adlı 24 yaşındaki garson kız, hayatını pizzacıda garsonluk yaparak sürdürüyordu. Bir gün düzenli müşterilerinden biri olan Robert Cunningham birkaç sayı seçmesini istedi. Bir hafta sonra ise Robert geri geldi ve kazandığının yarısını, 3 milyon doları genç garsona hediye etti.
Vakıflara ve yardım kuruluşlarına verdiğinin yaklaşık olarak 6 milyon hayatı kurtardığı tahmin ediliyor. Sıtma, boğmaca ve diğer önlenebilir hastalıklara karşı geliştirdiği aşılama programı bu bağışların büyük bir kısmını karşılıyor.
Gençler bu ödülü tiyatrolarda, konserlerde, müzelerde veya arkeolojik gezilerde kullanabiliyorlar. Bu parayla kitap alabiliyorlar. Her yıl yaklaşık 575.000 genç bu parayı alıyor ve devlete toplamda 290 milyon euro gibi bir miktara mal oluyor.
8 yaşındaki Gabi yıllardır bu kargaları besliyor. Karşılığında bu kargalar da gümüş objeler, parlak ataşlar, kalp şeklinde nesneler veya düğmeler getiriyorlar. Gabi bütün bu hediyeleri özel bir kutuda saklıyor.
'Gelecekte bir gün, daha aydınlık zamanlarda bütün bu mektuplarımızın yayımlanması harika olmaz mıydı? O zaman bütün dünya bizim ne kadar aşık olduğumuzu görürdü.'
Bütün mektuplar şu an bir müzede tutuluyor ve bu iki aşık adamın anısına kitaba dönüştürülmesi planlanıyor.
İlk bağışlarında 'Teşekkür ederiz.' mesajı alıyorlar. Kanları hayat kurtardıkça da bu mesajı almaya devam ediyorlar. Stockholm halkı ise stokta kalan kanlarının miktarını da takip edebiliyorlar.
'Tierheims' olarak adlandırılan bu barınaklar fazlasıyla keyifli. Köpek odaları transparan duvarlarla ayrılıyor, dolayısıyla birbirlerini rahatlıkla görebiliyorlar. Kediler için birçok tırmanma ekipmanı bulunuyor. Bu barınaklarda sahiplenme oranı %90!
Sokak hayvanlarına tahsis edilen bu alanı ziyaret edenler keyiften kafayı yiyen 970 tüylü dostla dağlarda yürüyüş yapabiliyorlar. Barınak bir grup gönüllü tarafından işletiliyor.
Türkiye'de de mesaj alıyorsunuz kanınız birine verildiğinde
#16 kime göre iyi? #17 aynı uygulama zaten Kızılay'da mevcut