Başbakan Ahmet Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen '2016 Yılı Eylem Planı Toplantısı'nda konuştu.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
'Üç aylık vaatlerimizin ve seçim döneminde 81 vilayeti dolaşarak verdiğimiz vaatlerimizin yüzde 100'ünü gerçekleştirmiş olarak huzurunuzdayım. Üç aylık reformlarımızın yüzde 70'ini, 6 aylık reformlarımızın da yüzde 30'unu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Tekrar tekrar bu çalışmalara emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dikkat ediniz, biz icraatlarla huzurunuzdayız ama bugünlerde hepiniz herhalde takip ediyorsunuz. Biz icraatlarımızla gece-gündüz meşgul iken, bazıları hakaretle meşgul. Biz söz verip gereğini yaparken bazıları sadece ve sadece haya ve edep duygularını çiğneyerek, muhataplarını hakaretle karşılayan bir zihniyete sahip. Buradan bir kez daha hakareti siyaset üslubu zannedenleri şiddetle lanetliyorum. Bir kez daha söylüyorum.
Söz vermek bize düşer, verdikleri sözden kaçmak onlara düşer. Söz verip gereğini yapmak bize düşer, yapmak, icra etmek, inşa etmek, ihya etmek bize düşer, tahrip etmek, yıkmak onlara düşer. İcraat bize düşer, hakaret onlara düşer. Bu hakaretleri bir kez daha huzurunuzda telin ediyorum ve herkesi her şeyden önce milletimizin edep duygularına saygı göstermeye ve özellikle de kadınlarımıza ihtiramda, hürmette kusur göstermemeye davet ediyorum. Ümit ederim ana muhalefet partisi lideri de bu tavsiyelerimizi ve Şeyh Edebali'nin tavsiyelerini bir göz önüne alır ve icraatlarıyla, fikirleriyle gündeme gelir, hakaretleriyle, tahkirleriyle değil.'
Başbakan Davutoğlu, millete verdikleri sözleri günü gününe yerine getirmiş olmanın mutluluğunu yaşadıklarını, iç ve dış meselelerle ilgili önemli sıkıntıların yaşandığı bir dönemde hükümet olarak ortaya koydukları programa harfi harfine uyarak ülkeye hizmet ettiklerini söyledi.
Coğrafyada büyük yangınların olduğunu dile getiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Güney sınırımızda kanlı çatışmalar yaşanıyor ve bunun olumsuz etkilerini her gün görüyoruz. Canını kurtarmak için ülkemize sığınan milyonlarca kardeşimize kapımızı, soframızı, şehirlerimizi ama en önemlisi de gönlümüzü açmış, bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Dahası 7 Haziran'dan bu yana ülkemize eş zamanlı saldırılar başlatan terör örgütleriyle kapsamlı ve yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Bütün bunlar herhangi bir hükümetin hedeflerinden geri adım atmak için ya da icraatını durdurmak için kullanacağı mazeretler olabilirdi. Ancak bizim zihniyetimiz bunu asla kabul etmez. Biz hiçbir zaman mazeretlerin arkasına sığınacak bir hükümet olmadık, olmayacağız. Bu ateş çemberinin içinde milletimizin güvenliği için gece- gündüz çalışırken bir taraftan da icraatlarımıza ve ekonomide istikrar ve büyümeyi sağlayacak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Eş zamanlı olarak demokratik gelişme istikametinde reformlar yapıyor, yine eş zamanlı olarak kamu düzeni sağlıyor ve Avrupa Birliği hedeflerimize yürüyoruz.
'Türkiye hedeflerinden geriye doğru tek bir adım atmayacaktır'
Türkiye'nin yürüyüşünü kimsenin ve hiçbir gücün durdurmasına izin vermedik, vermeyiz Allah'ın izniyle. Türkiye, bütün negatif çabalara rağmen büyüme hedeflerinden, kalkınma hedeflerinden, demokrasi ve hukuk devleti hedeflerinden geriye doğru tek bir adım atmayacaktır. Hem çok yönlü olarak her alanda mücadelemizi veriyor hem de hedeflerimizi tek tek yerine getiriyoruz. Geçen hafta Diyarbakır'daydım orada vatandaşlarımızla buluştum, teröre karşı tek yürek olduk. Bugün de aziz İstanbulumuzda yaptığımız icraatlarla sizinle tek bir bilek oluyoruz. Şükürler olsun ki bugün itibarıyla milletimize verip de tutmadığımız bir söz yok. 'Söz verdik yaptık' diyoruz. 'Söz vereceğiz yapacağız' diyoruz. Vaatler ve reformlar takvimimizde herhangi bir gecikme olmadığı gibi bazen verdiğimiz sözü gününden önce de hayata geçirdiğimiz oluyor.'
Davutoğlu, reform programının etkin ve zamanında hayata geçirilmesi için Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan başkanlığında Reformların Koordinasyonu ve İzlenmesi Kurumu'nu oluşturduklarını söyledi.
Vaat ve reformların kamuoyuyla paylaşılması için 'reformlar.gov.tr' sitesini kurduklarını ve her vatandaşın buradan reformların ve vaatlerin en güncel halini öğrenebileceğini dile getiren Davutoğlu, vatandaşlardan hiçbir şeyi saklamadıklarını, paylaşılmayan hiçbir hususta da adım atılmadığını kaydetti.
Davutoğlu, gerek 7 Haziran gerek 1 Kasım seçimlerinde 81 vilayeti dolaştığını, bazılarına ise Van'a olduğu gibi 6-7 kere gittiğini ifade ederek, 'Her yerde zikrettiğimiz vaatlerimizi biz önce kendi zihnimize, gönlümüze yazdık, sonra milletimizle paylaştık. Şimdi de yerine getirmenin gururuyla tekrar huzurunuzdayız. Bugün itibarıyla vaatlerimizin tamamını gerçekleştirmiş durumdayız. Üç aylık reformların yüzde 70'ini tamamladık, 6 aylık reformlarımızın yüzde 15'ini gerçekleştirdik. Yüzde 15'i de Meclis aşamasına gelme noktasında' diye konuştu.
Avrupa Birliği ile müzakereler kapsamında birtakım yasal düzenlemelere öncelik verme durumunda olunmasa bu takviminin daha da önce tamamlanmış olacağını vurgulayan Davutoğlu, söz verildiğinde yapıldığını, vizesiz Avrupa'ya gidileceği sözünün verildiğini, haziranda da huzura çıkıp vizesiz olarak Avrupa'ya gitme hakkının elde edildiğini paylaşacaklarını söyledi.
Davutoğlu, vize muafiyeti için gerekli olan yasal düzenlemeleri yapabilmek için 3 aylık reformların bir kısımı ertelediklerini belirterek, muhalefetin geçici bütçe ile kalıcı bütçeyi beraber çıkarma teklifine olumlu cevap vermemesinin gecikmeye neden olduğunu kaydetti.
Meclis'in yaklaşık 2-3 hafta sadece geçici bütçeyle uğraştığını anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
'Biz her anımızı değerlendirirken muhalefet her an bize çelme takmaya çalıştı. Biz onların çelmelerine alıştık ama onlar da bizim söz verip yapmamıza ve bu kültüre de alışacaklar inşallah. Bütçe çalışmaları sebebiyle Meclis takviminde zorunlu kaymalar yaşandı. Buna rağmen verdiğimiz sözlerden geri adım atmadık. Şükürler olsun ki milletimize de mahcup olmadık. Tüm bu vaat ve reformlarımız hayırlı uğurlu olsun. Daha da müreffeh, daha da kalkınmış bir Türkiye'nin habercisi olsun. Vaat ve reformlarımızda önceliğimiz yatırım ortamını iyileştirmek, çalışanlarımızın hayat standartlarını yükseltmek ve ekonomimizin rekabetçi karakterini güçlendirmektir. Amacımız, bir yandan güçlü ve sürdürülebilir büyüme için toplam faktör verimliliğini artırmak, diğer yandan refahın toplumun geneline yayılmasını, diğer bir deyişle kapsayıcı büyümeyi sağlamaktır.'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, gerçekleştirilen reform ve vaatleri paylaşmak istediğini belirterek, hangi reformun hangi derde deva olacağının ve hangi alanlarda Türkiye'yi kalkındıracağının da görüleceğini anlattı.
Yüksek gelir grubuna çıkmanın en ön şartlarından birinin verimliliğin artırılması olduğunu ifade eden Davutoğlu, vaat ve reformlarında hem iş gücü verimliliği hem de sermaye verimliliğini artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Davutoğlu, iş gücü verimliliğinin en önemli şartının kaliteli ve planlı bir eğitim olduğunu vurgulayarak, 'Bu gayeyle 2016 eylem planında eğitime ve iş gücü verimliliğine özel önem verdik. Bu kapsamda eğitimin niteliğinin ve nitelikli istihdamın artırılmasına yönelik adımlar atıyoruz. Genç işsizlik oranının düşürülmesi, kadın iş gücüne katılım oranının daha da artırılması ve iş gücü piyasasının esnekleştirilmesi için çalışıyoruz. Bu gayeyle çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına alıyor ve altyapısını güçlendiriyoruz. Kadınlarımızın çalışma hayatında daha da aktif yer alması için çalışan kadınlarımızın doğuma ilişkin izin ve haklarını artırıyoruz' dedi.
Daha önce annelere ilk çocukta 300, ikincisinde 400, üçüncü ve sonrakilerde de 600 lira doğum yardımı veren düzenlemenin hayata geçirildiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
'Şimdi de 850 bin kadın memurun kariyerlerini kolaylaştırmak için doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerini memuriyet kıdeminde değerlendirme kararını aldık, uygulayama başladık. Ayrıca çocuğu olan anne ve babaya, çocukları mecburi ilköğretim çağına gelene kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanıdık. Biraz önce ekranda hanımefendiyi dinlediniz. Bütün kadınlarımızın önünde seçmek zorunda kaldıkları iki alternatif vardı. Ya meslekleri ya anne olma sorumlulukları. Biz dilemmayı, bu gerilimi kadınlarımızın, mübarek kadınlarımızın, altını çizerek söylüyorum bugünlerde sık sık söyleyeceğiz, hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, hangi kanaati taşıyor olursa olsun, hangi etnik mezhebe, dine, kökene sahip olursa olsun bütün kadınlar mübarektir. Anne olan her kadının da ayaklarının altı öpülecek kadar bize bir emanettir. Toplumumuzu da bundan sonra kadına karşı şiddete ne kadar karşı çıktıysak hep beraber, kadına karşı hakarete de aynı ölçüde karşı çıkma konusunda birliğe, beraberliğe davet ediyorum. Kadına dönük hakaret, tahkir, bir tür şiddettir ve kadına uzanan elleri nasıl durduruyorsak, bu ellere nasıl gerektiği cezayı veriyorsak, kadına karşı uzanan dillere de aynı tepkiyi göstereceğiz.'
Davutoğlu, katılımcıların alkışları ve tezahüratları üzerine 'Eminim bu sesler en fazla güvenerek Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermiş olan değerli hanımefendilere ulaşacaktır. Onların da aynı tepkiyi vereceğine inanıyorum' dedi.
Doğum sonrasında kadın memurların analık izni bitiminde başlayan izin süresinin yarı zamanla çalışma süresinin bitiminde başlayabilmesinin önünün açıldığını anlatan Davutoğlu, bu düzenlemelere ek olarak gerek işçi, gerekse memur kadın çalışanlara doğum sonrası ilk doğumda 60, ikincisinde 120, sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle yarı zamanlı çalışıp tam ücret alma hakkının getirildiğini kaydetti.
İşçi statüsünde yarı zamanlı çalışan kadınların çalışmadığı süreye ilişkin prim ve ücretlerinin asgari ücret üzerinden devlet tarafından karşılandığını belirten Davutoğlu, evlat edinenlerin de doğuma bağlı haklardan faydalanabilmesinin sağlandığını anlattı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, güvence ve esneklik düzenlemeleriyle mevsimlik tarım işçisi ve ev eksenli olarak çalışan kadınların geçici il iş ilişkisi kapsamına dahil edilerek sosyal güvencelerinin yaygınlaştırıldığını söyledi.
Seçim meydanlarında vatandaşlara vaatleri daha da iyi anlatabilmek için doğumdan emekliliğe kadar süreci adım adım anlattığını vurgulayan Davutoğlu, 'Bizim elimizin değmediği hiçbir vatandaşımız kalmayacak. 3 aylık vaatlerimizde doğumdan emekliliğe kadar hayatın her aşamasında vatandaşlarımıza elimiz değiyor. Çünkü vatandaşlarımızın yüreği yüreğimize değiyor. Hiçbir aşamada vatandaşlarımızı yalnız bırakmayacağız' diye konuştu.
Davutoğlu, 'Bütçe maratonu. Bütçe sonrasında mecliste teamüller çerçevesinde iki hafta aranın verilmiş olması ve Avrupa Birliği ile vardığımız vize muafiyeti anlaşması çerçevesinde öncelememiz gereken bazı yasal düzenlemeler olması dolayısıyla üç aylık reformlarımızın yaklaşık yüzde 30'luk bir kısmını erteledik ama 6 aylık reformlarımızın da yaklaşık yüzde 30'luk kısmını gerçekleştirmiş olduk' diye konuştu.
Davutoğlu, birinci nesil reformlarla Türkiye'yi kapasitesini en iyi şekilde kullanan bir performansa taşıdıklarını ifade ederek, iş adamlarına öz güven kazandırdıklarını, şirketleri dış dünyaya açılmaya, katma değeri yüksek ürünler üretmeye, ihracata teşvik ettiklerini aktardı.
'Ekonomideki bazı verilere dikkatinizi çekmek istiyorum. Yüzde 4'lük büyüme ile şu anda Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeler ortalamasının iki katından fazla büyüdük' diyen Davutoğlu, Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 4. ülke olduğunu söyledi.
Bunun iki seçim yapılan bir yılda gerçekleştiğine işaret eden Davutoğlu, bu büyümenin olumlu etkilerinin toplumun her kesimi tarafından hissedildiğini, işçinin, esnafın, çiftçinin de bu büyümeden nasibini aldığını kaydetti.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
'Büyüdük ve büyürken insanımızın ekmeğini büyüttük, refah seviyesini yükselttik. 2015 yılında yaklaşık 700 bin kardeşimize, krizden bu yana da yaklaşık 6,5 milyon kardeşimize ilave istihdam sağladık. OECD ülkeleri içinde Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra en fazla istihdam üreten ülke olduk. Özellikle kadınlarımızın iş gücüne katılımını belirgin bir şekilde artırdık. 2015 yılında cari işlemler açığının milli gelire oranını 0,9 puan azaltarak, yüzde 4,5 seviyesine indirdik. AK Parti hükümetlerinin mali disipline verdiği önemi artık tüm Türkiye ve bütün dünya biliyor. 2002 yılında yüzde 11'in üzerinde devraldığımız merkezi yönetim bütçe açığını milli gelire oranını, 2015 yılında yüzde 1,2 seviyesine indirdik. Ekonomimizin can damarlarından bankacılık sektörünü sağlam bir zemine oturttuk. Ekonomik göstergelerdeki olumlu görünüm, 2016 yılının ilk aylarında da devam etti. Mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi 2016 yılı Ocak ayında yıllık yüzde 5,6 oranında arttı. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre, 1,9 puan artarak yüzde 74,3 puan seviyesine yükseldi. 2016 yılı Şubat ve Mart aylarında ihracat yeniden artış eylemine girdi. Böylece yıllıklandırılmış dış ticaret açığı, 2010 yılından bu yana dikkatinizi çekerim en düşük seviyeye indi. Türkiye ile birlikte büyüyen, Türkiye'nin değerine değer katan iş adamlarımız aramızda bulunuyorlar. İşçilerimize, çiftçilerimize bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum'
Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
'Merkezi yönetim bütçesinde ocak- şubat döneminde 6,6 milyar Türk Lirası fazla faiz dışı dengede ise 16,4 milyar Türk Lirası fazla verdik elhamdülillah, bütçemiz bereketlendi. Çünkü biz milletimizin duasıyla yola çıktık çünkü biz elimizi uzattığımız masumların duasıyla yolumuza devam ediyoruz. Hükümetlerimiz bu konuda bundan sonrada hep dikkatli olacak. Mali disiplinden hiç taviz vermeyeceğiz. Bizim 14 yıllık hükümetlerimiz döneminde enflasyonu tek haneli seviyelere indirdik ve inşallah daha da düşük seviyelere indireceğiz. Bakınız mart ayı enflasyon oranı piyasa beklentilerinin de altına geldi. Mart ayında yüzde 7,46 seviyesinde gerçekleşen yıllık enflasyon, son 7 ayın en düşük seviyesidir. Aylık olarak baktığımızda endeks bir önceki aya göre yükselmedi, bilakis geriledi. Biz inanıyoruz ki 2016 yılı daha da bereketli bir yıl olacak. Kaos ve kriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak.
Türkiye'nin ilerlemesini sabote etmek isteyenler amaçlarına asla ulaşamayacak. Türkiye ekonomisini daha da büyüteceğiz ve vatandaşımızın refah seviyesini daha da yükselteceğiz. Türkiye'yi küresel ekonomide daha da yükseklere taşıyacağız. Türkiye'de refahı daha da artırmanın ve ülkemizi yüksek gelir gurubuna taşımanın vakti geldi. Bu vizyonla 25 öncelikli dönüşüm programında yapısal reform gündemimizi belirledik. Yine bu vizyonla göreve gelir gelmez 2016 Yılı Eylem Planı'nı kamuoyuyla paylaştık, vaat ve reformlarımızı bir takvime bağladık. O günden beri düzenli olarak kamuoyunun önüne çıktık, son durumu paylaştık. Biz tutamayacağımız sözleri vermedik, söz verdik mi gereğini yaptık. Biz, söz verip de unutanlardan, bahaneler, mazeretler uyduranlardan olmadık. 14 yıllık başarılarımızın arkasında ahde vefa, söze sadakat yatmaktadır. Biz halkımıza güveniyoruz, halkımız bize güveniyor. İnsanımız, AK Parti iktidarına güveniyor vadedilenin yerine geleceğini biliyor. Biz bin kere düşünür, bir kere söyleriz. Bir kere söylersek, bir kerede de söz verirsek gereğini yaparız. '
Davutoğlu, 1 Kasım seçimleri öncesinde yalnızca asıl işte çalışan taşeron işçilerin kamuda istihdam edileceği sözünü verdiklerini ancak seçimin ardından bu sözün de ötesine geçerek asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapmadan tüm işçileri bu haktan yararlandırdıklarını aktardı.
Katma değeri yüksek üretimi desteklemek için orta ve üst teknolojili yatırımların artırılmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Davutoğlu, bu kapsamda yatırım ortamını iyileştirmek ve katma değerli üretim yapısını ve girişimciliği desteklemek için çok önemli adımlar attıklarını kaydetti.
Hane halkının tasarruf alışkanlığını artırmak için 'Konut Hesabı' uygulamasını başlatacaklarını ve konut sahibi olmayan vatandaşların ilk konutlarını almak için açtıkları banka hesaplarında biriktirdikleri tutarın yüzde 20'sini ve 15 bin Türk Lirası'nı geçmeyecek tutarda devlet katkısı ödeyeceklerini aktaran Davutoğlu, 'Çeyiz Hesabı' uygulamasıyla gençlerin evlilik hazırlıkları için oluşturdukları birikimlerine de yüzde 20'ye varan oranda ve 5 bin Türk Lirası'na kadar katkı sağladıklarını ifade etti.
Bireysel emeklilik sistemini daha da yaygınlaştırmak için çalışmalara devam ettiklerini bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
'Sermaye verimliliğini artırmak açısından sınai mülkiyet haklarını düzenleyen yeni patent kanunu, önümüzdeki günlerde inşallah meclise sevk edilecek. Ar-Ge ve yenilik desteklerinin etkinliğini artıracak ve koordinasyonu güçlendirecek düzenlemeler yaptık. Ar-Ge ve tasarım alanında erken aşamaya yönelik fonlar kurulması ve kamu olarak bu fonlara toplamda 250 milyon Türk Lirası'na varan destek sağlanmasına yönelik çalışmaları sona erdirdik. Yatırım ortamının iyileştirilmesi çerçevesinde ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde şirket kuruluş ve tasfiye süreçlerinin basitleştirilmesi de dahil olmak üzere, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik bir paketi TBMM'ye sevk edeceğiz. Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarını birleştirerek etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi oluşturmayı amaçladığımız düzenlemeyi de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderdik. Serbest bölgelerin cazibesini artıracak düzenlemeleri hayata geçiriyoruz.
Perakende ticaretin düzenlenmesine yönelik ikincil düzenlemeleri tamamladık. Sanayi işletmelerinin makine ve teçhizat alımı için kullandıkları kredilere, banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası getirdik. Sermaye piyasalarına kurumsal yatırımcıların girmesini teşvik edecek yeni düzenlemeler getiriyoruz. İslami finans alanındaki süreçleri yönetmek üzere, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımız başkanlığında Faizsiz Finans Koordinasyonu Kurulu'nu oluşturduk. Faizsiz finans sistemi için uygun ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarımızın daha etkin ve verimli yapıya ulaşmaları için standartlar oluşturduk. Dünya Ticaret Örgütü Ticaretin Kolaylaştırması Anlaşması'nı Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunduk ve söz konusu anlaşma 15 Ocak 2016 tarihinde yasalaştı.'
Hukuk alanındaki reform çalışmalarına değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını gözümüz gibi koruyoruz, yargı sisteminin etkinliğini artırıyoruz. Geçen sene 17 Nisan'da yaklaşık bundan 1 yıl önce, seçimlere giderken yargı reformu paketini açıklamıştık. Seçimlerden sonra hemen bu konudaki çalışmaları hızlandırdık ve bu kapsamda İstanbul Tahkim Merkezinin faaliyete geçmesini sağladık. Faaliyet alanının genişletilmesine ilişkin de tedbirler alıyoruz. Bilirkişilik müessesesini yeniden ele aldık ve bütün bir süreç üzerinde düzenleyici bir rol üstlenecek ve müstakilen bu alanda faaliyet gösterecek kurumsal bir yapı oluşturulması amacıyla hazırlanan Bilirkişi Kanunu'nu da Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk ettik. Yine aynı tasarıda rapor ve görüş sunma sürecinin hızlandırılması ve kurumun iş yükünün azaltılması amacıyla Adli Tıp Kurumunu yeniden yapılandırıyoruz.
Türkiye'de demokratik standartların daha da yükseltilmesi amacıyla önemli düzenlemeler hayata geçiriyoruz. Ayrımcılığın önlenmesini sağlamak için faaliyet göstermek, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizmasını yerine getirmek üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu kurduk. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenlemeleri geçtiğimiz günlerde hayata geçirdik. AK Parti grubu olarak siyasi etik kanun teklifini de TBMM'ye sevk ettik. Ümit ederiz ki bu kanun tasarısıyla birlikte siyasetimize hem etik hem de üslup açısından bir seviye gelir. Siyasetin finansmanının şeffaflığını artıracak düzenlemeleri önümüzdeki Bakanlar Kurulunda, pazartesi günü ele alacağız.
Başbakan Davutoğlu, Roman vatandaşların sorunlarının çözümüne yönelik hazırladıkları strateji belgesi ve eylem planını ilerleyen günlerde yürürlüğe koyacaklarını aktardı.
Toplumun tüm kesimlerinin büyümeden faydalanması, refahın tabana yayılması için genç işsizliği azaltan, kadınların iş hayatına katılım oranlarını artıran ve girişimcileri destekleyen reformları da bir bir gerçekleştirdiklerini aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:
'KOBİ'lerin ve orta ölçekli üreticinin üretim zincirinde daha etkin rol almaları ve esnafımızın desteklenmesini içeren düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu kapsamda emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam eden 655 bin emeklimizin emekli aylıklarından kesilen yüzde 10'luk kesintiyi tamamen kaldırdık. Hayırlı mübarek olsun. Böylece emekli aylıklarında net yüzde 11'lik artış gerçekleştirdik. Esnafımıza makine, ekipman ve demirbaş alımları, iş yeri modernizasyonu veya ham madde ve sermaye ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 30 bin Türk Lirası'na kadar faizsiz kredi imkanı getirdik. Büyük ilgi gördü. Mart ayı itibarıyla bu 3 ay içinde yaklaşık 24 bin esnaf ve sanatkarımıza yaklaşık 700 milyon Türk Lirası faizsiz kredi sağladık, ta ki esnafımız kimseye muhtaç olmasın.
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin TSE ve patent belge maliyetlerinin tamamını karşılıyoruz, böylelikle KOBİ'lerimizin Ar-Ge ve yerli katma değer üretimine ağırlık vermelerini destekliyoruz. 51 ilimizde uyguladığımız bölgesel istihdam teşvik uygulamasında 10 ve daha fazla işçi çalıştırmak şartını kaldırdık. Böylece yaklaşık 500 bin kişinin istihdam edildiği 200 bin iş yeri daha bu teşviklerden faydalanacak. İmalat sektöründeki KOBİ'lerimizin kefalet limitlerini artırdık. Bugüne kadar 68 imalatçı KOBİ'miz bu imkandan faydalandı. Basit usule tabi esnaf ve sanatkarlarımızın ekonomi içindeki yerini sağlamlaştırmaya yönelik bir diğer sözümüzü daha yerine getirdik. Yaklaşık 750 bin küçük esnafımız yıllık kazancından 8 bin Türk Lirası'na kadar olan kısmından gelir vergisi artık almıyoruz. Çiftçilerimizin girdi maliyetleri azalsın diye, çiftçimiz rahat rahat ekip biçsin diye yemde ve gübrede KDV'yi söz verdiğimiz gibi kaldırdık.
5 dekar altında yetiştiricilik yapan çiftçilere dekar başına 100 Türk Lirası destek vermeye başladık. Seracılarımızın yüzünü güldüren uygulamaları hayata geçirdik. Seralarını yenilemek isteyen çiftçilerimize 100 bin Türk Lirası'na kadar faizsiz kredi desteği veriyoruz. Ayrıca artık seralarda ticarethane elektrik fiyatı yerine sulama suyu elektrik fiyatı uyguluyoruz. 42 ilimizde uyguladığımız AB Kırsal Kalkınma Programı'nın bir benzerini ulusal program olarak tekrar ele aldık ve bu uygulamayı kalan 39 ilimizde de hayata geçirmeye yönelik düzenlemeleri tamamladık. Ta ki hiç kimse kendisini terk edilmiş hissetmesin. Program kapsamındaki yatırımlara yönelik harcamalara hibe desteği vereceğiz. Emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren yatırımcılarımızın yatırım başlangıç maliyetlerini azaltmayı, ellerindeki mevcut ekonomik kaynakları doğrudan üretime aktarmalarını teşvik edecek düzenlemeyi Bütçe Kanunu'nda yaptık.'
Yeni Anayasa çalışmalarına da değinen Davutoğlu, 'Özgürlükçü, demokratik, adil bir Anayasa sağlanmalıdır' dedi ve şöyle devam etti: '1 yıllık takvim öngörmüştük ancak komisyon çalışmaları, özellikle CHP nedeniyle akamete uğradı. En kısa sürede tüm kesimlerin kabul edeceği sivil bir milli anayasa yapacağız inşallah.
'Milleti değil devleti tanımlayan bir Anayasa yapacağız' diyen Davutoğlu, 'Her hafta akademisyenlerle, siyasilerle, devlet tecrübesine sahip arkadaşlarla istişare halindeyiz.AK Parti bünyesinde oluşturduğumuz Anayasa komisyonu kısa sürede yazımı tamamlayacak' diye konuştu.
Davutoğlu, 'Yeni Anayasa için vatandaşlarımızın onayını isteyeceğiz. Türkiye'nin hızını kesen değil, önünü açan, yerli, milli, sivil bir Anayasa'yı hep birlikte yazacağız inşallah' diyerek sözlerini sonlandırdı.
AA
peki ya terör ? gercekten acık aramak için yazmadım ama hani bu lanet şey biticekti ?
Yalan söyleme ben hala bekarım hani evlenemeyenleri evlendiriyodun :)
yalan! evlendirecektin hani bizi, hani bana uzun bacaklı sarışın bir hatun bulacaktın?