Çocukluğumuzun En Meşhur İddiası Bir Yalandı! Yakından Televizyon İzlemek Gözleri Bozmuyor

Bu yazıya muhtemelen anne babanız bir türlü inanmayacak, ancak siz yine de 'Bilimsel kanıtlarla geldim' diyebilesiniz diye yılların mitini çürütelim dedik! Yakından televizyon izlemek veya sürekli kitap okumak gözleri bozar mı, hep beraber bakalım.

Küçükken neredeyse hepimiz en az bir kere duymuşuzdur bu cümleyi:

'Televizyona o kadar yakından bakma, gözlerin bozulacak!'

Bilim insanlarına ve yıllarca yapılan araştırmalara göre bu iddia büyük bir yanlıştan ibaret; yakından televizyon izlemek gözleri bozmuyor.

Televizyon izlemenin gözleri bozduğu iddiası ilk olarak 1960'larda ortaya çıkıyor.

Zamanında General Electric adlı şirketin sattığı pek çok televizyonun, normalden 100 bin kat daha fazla radyasyon yaydığı tespit ediliyor. Bu durum da televizyonlara yakın durmayı bir hayli tehlikeli hale getiriyor. Sorunlu olan televizyonlar piyasadan toplatılıp yeni ve sorunsuz olanlarla değiştirilse de, iddia ağızdan ağıza yayılmaya devam ediyor.

Yapılan tüm araştırmalar da televizyonların göze zarar vermediğini destekler nitelikte, fakat dikkat çekilmesi gereken bir nokta da var.

Bu olay her ne kadar gözlere kalıcı bir hasar vermese de, göz yorgunluğuna neden olabilir. Göz yorgunluğu geçici olan, gözlerinizi birkaç saat dinlendirdiğinizde etkileri ortadan kalkan bir durum. Fakat baş ağrısına ve gözlerde yanmaya veya sulanmaya neden olabileceğini de belirtelim bu durumun.

Bu durumun önüne geçmek de çok kolay, bir şeye odaklanmışsanız 15-20 dakikada bir 30 saniyeliğine uzak bir noktaya bakmanız yeterli olacaktır.

Uzmanların dikkat çektiği bir başka nokta daha var.

Televizyona çok yakın oturmak gözleri bozmuyor olsa da, gözlerin zaten bozuk olduğu anlamına geliyor olabilir. Yani bir sonuç olmaktan çok, sebebin kendisi olabileceğini belirtiyor bilim insanları. Dolayısıyla televizyona çok yakın oturan çocukları ne olur ne olmaz diye göz doktoruna götürmek çok yerinde bir davranış.

Konuyla ilgili çok çarpıcı bir deney de bu miti popüler hale getirmiş durumda.

Miyop hastalığının modern yaşamla birlikte ortaya çıktığını ve öncesinde çok daha nadir var olduğunu düşünenlerin pek sevdiği bu deneyde, 1960'ların sonunda Alaska'da yaşayan ve modern dünyayla İkinci Dünya Savaşı zamanlarında tanışan Eskimolar üzerinde bazı araştırmalar yürütülüyor. 

Araştırmada 56 yaşından daha yaşlı olan Eskimolarda miyop oranının %0 olduğu, 30-56 yaş arasındaki Eskimolarda miyop oranının %8 olduğu, fakat çocuklarda ise miyop oranının %59 olduğu keşfediliyor.

Fakat bu araştırma pek çok bilim insanı tarafından geçerli olarak kabul görmüyor.

Modern yaşamın, televizyonların, çok kitap okumaların Eskimo çocuklarda miyop oluşmasına neden olduğunu iddia edenlerin bir detayı gözden kaçırdığını düşünüyorlar. O detay da şu: Deneyde gözleri kontrol edilen çocuklar, aslında zaten ailelerin gözlerinin bozuk olduğunu düşünerek hastaneye getirdiği çocuklar. Bu durum da yüzdede çok büyük bir farklılık oluşmasına neden oluyor.

Konuyla ilgili ilginç deney ve detaylar burada bitmiyor.

Geçtiğimiz yıllarda Avustralya'da yapılan başka bir araştırmada, yaşıtlarına göre dışarıda daha çok zaman geçiren çocukların daha az oranla miyop olduğu görülmüş. Evde zaman geçiren çocukların ne kadar oranda miyop olduğununsa televizyon izlemelerine veya izlememelerine bağlı olmadığı tespit edilmiş.

Bu durum göz hastalıklarının gelişmesinde çok televizyon izlemenin değil de, güneş ışığı altında yeterince zaman geçirmemenin etkili olduğuna kanıt olarak gösteriliyor.

Tüm bunları bir kenara bırakırsak, televizyon izlemenin genel anlamda çok da faydalı olduğunu söyleyemeyiz.

Daha çok televizyon izleyen çocukların daha obez olduğu, daha çok televizyon izleyen bebeklerin izlemeyen bebeklere göre daha az kelime öğrendiği gibi sonuçlara ulaşan pek çok deney ve araştırma var nitekim.

Dolayısıyla çok televizyon izlemek, gözleri bozmaz; ama başka açılardan zararlı olabilir.

Bu nedenle televizyon izleme süresini iyi ayarlamak bir hayli önemli. 

Bir de kitap okumanın gözler üzerindeki etkisine değinerek yazıyı noktalandıralım öyleyse.

Uzmanlara göre tıpkı televizyon izleme konusunda olduğu gibi, çok kitap okumanın gözleri bozduğu iddiası da yanlış.

Çok kitap okumakla miyopluk arasında bağlantı bulmuş bir araştırma yok. Fakat yine televizyon konusunda olduğu gibi, evde çok zaman geçirmeye neden olduğundan dolaylı yoldan güneş ışığı eksikliği nedeniyle miyop hastalığına sebep verebilir. Fakat sanıyoruz ki, sırf gözlük takılacak diye daha az kitap okumak çok da mantıklı bir hareket sayılmaz gibi duruyor.

Özetle yılların efsaneleri olan bu iki iddiaya karşı bilimin bakış açısı işte böyle... Bakalım anne babalarınızın fikri değişecek mi? :)

Popüler İçerikler

Kayserili Damat Adayı Gelinin Düğünden Önce Talep Ettiklerini Duyunca Arkasına Bakmadan Kaçtı
Narin Cinayetiyle İlgili "Aile Bizim Dostumuz" Diyen AK Parti Milletvekili ile Salim Güran Aynı Karede
Kızılcık Şerbeti'nde Şok Kamera Arkası: Kıvılcım, Alev Bebek için Apo'yla Evlenecek!
YORUMLAR
13.02.2017

Kitap bozmuyor,bilgisayar bozmuyor,TV bozmuyor ulan ben niye miyop oldum? Sokaktada çok vaktim geçti.Hayret bir şey yavv

13.02.2017

Bir sürpriz de benden: 14 yaş altı bireylerin kahve içmesinde herhangi bir sakınca yok.

Nasıl yani, boş boşuna mı uzak durmuştuk :/.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ