Kalamaris, “Bütün ada yukarı çıkardı, çocuklarla eğlenmek için. Lefter, Koço Kasapoğlu ziyarete geliyordu. Beraber futbol oynuyorduk. Okulda kunduracılık ve terzilik kısmı vardı. Çocuklar zanaat öğreniyordu. Pastacılık yapanlar da Avrupa’da profesör olanlar da oldu. Hepsi arayıp buradaki günlerini anıyorlar' diye konuştu.
Artık tiyatro salonunun içine girilemediğini de belirten Kalamaris, “Hepsi el işlemesiydi. Bir kuyruklu piyano kaldı orada. Çok duygulanıyorum, üzülüyorum. Orası kapandıktan sonra, iki manastırda eğitimi sürdürdük. Biz burayı piyano sesleri ve çocuk cıvıltılarıyla bıraktık. Bıraktığımız gibi geri almadık” sözleriyle duygularını ifade etti.
Şimdi bu binayı öyle bir restore ederler ki hepimiz ağzımız açık kalırız.
yetimhane ise yine yetimhane olarak kullanılsın. şu anda binlerce savaş yetimi çocuğumuz yok mu?
ne gerek var yaa çürümüş zaten. yıkıp yerine camii yada avm falan yapsınlar.yada araplara satsınlar nakit keş para ohh allah bereket versin