Birbirinden büyüleyici bu heykelleri ortaya çıkaranlar, bütün geleneksel bakış açışlarını yıkarak tamamen sanat için yola çıktılar.
Birbirinden büyüleyici bu heykelleri ortaya çıkaranlar, bütün geleneksel bakış açışlarını yıkarak tamamen sanat için yola çıktılar.
Calgary'de bulunan bu heykele dair en havalı şey, içinde bulunabilmek! İspanyol heykeltıraş Jaume Plensa tarafından meydana getirilen bu eserin dışı kafa şeklinde 12 metrelik çit örgüden oluşuyor, içinden baktığınızda dünyaya açılan bir kapı niteliğinde.
Koreli heykeltıraş Do-Ho Suh'un eseri olan Karma, New York Albright-Knox Sanat Galerisi'nde ziyaretçilere sunuluyor. Gören herkesin hayal gücü sınırlarını zorlayan bu heykel, 7 metre uzunluğunda olmasına rağmen sonsuza kadar gidiyormuş gibi bir görüntüye sahip.
Albert Szukalski'nin bu eseri, Rhyolite adlı hayalet kentte bulunuyor. Sanatçı, Leonardo da Vinci'nin eserinden yola çıkarak yapmış bu heykeli. Özellikle Death Valley'nin karşısında yer alan bu figürler, geceleri iç kısımdan özel bir ışıklandırma ile aydınlatıldığı için daha da gizemli görünüyorlar.
Yeni Zelandalı usta Neil Dawson'ın bu eserinin nasıl havada durduğunu anlamaya çalışmadan geçip gitmeniz mümkün değil. Bu görüntünün oluşmasını sağlayan ise, görmesi neredeyse imkansız olan teller.
Dengede duran bronz mucize, fiziğin bütün kurallarını alt üst ediyor adeta. Polonyalı usta Jerzy Kedziora'nın heykelleri, kendi yer çekimleri ile bile alt üst edilemiyor. Rüzgarın hızı arttığında oluşacak görüntüyü siz düşünün artık.
Amsterdam'da belediyenin ve konser salonunun bulunduğu yer olan Stopera'da, kemancının heykelini yapmak için mermer zemin kırıldı. Bu eserin yaratıcısı gerçekten de sınırları zorlamış gibi görünüyor. Belediye binasındaki herkes omuz silkiyor ve bu eseri görmezden geliyor.
Gerry Judah'ın dahiyane fikirlerinin hayat bulduğu bu eserler de, sonsuza doğru yolculuğa çıkan arabaları gösteriyor. Goodwood'daki geleneksel Hız Festivali'nin bu şekilde bir parçası olan Gerry otomotiv dünyasının en ünlü isimleriyle çalışma fırsatı yakaladı.
Sydney'de David McCracken tarafından tasarlanan, gökyüzüne kadar uzanan bu merdivenlerin bir sırrı var. Her bir basamak, bir diğerinden daha küçük. Bu yüzden baktığınız zaman sonsuza kadar gidiyormuş gibi bir görüntü sağlıyor.
Yunanistanlı sanatçı ve heykeltıraş Adam Martinakis, fütürist görsel sanat alanında dijital heykeller yapıyor. Bunları yalnızca internette veya baskılarda görebilirsiniz. Yine de bu modern sanatın neden var olduğunu gösteriyor: bir şeyleri ifade etmenin yeni yollarını keşfetmek.
Daniel Firman'ın bu eseri, Fontainebleau Kalesi'nde de bulundu. Bu eser, yaratıcısının 'filler yer seviyesinin 18.000 km uzunluğunda hortumlarının üzerinde dengede durabilirler.' teorisine adandı.
Atina'da bulunan Yunan Dromeas'ı görebilirsiniz. Hangi açıdan bakarsanız bakın, hareket halinde olduğu izlenimini edinirsiniz. Bu şaşırtıcı figür, heykeltıraş Costas Varotsos tarafından çılgın sayıdaki koyu yeşil cam parçasıyla yapıldı.
Dünyanın farklı bölgelerindeki su parklarının hepsi heykeltıraş Jason Taylor'un eserleri. Bu şahane eserlerle bir selfie çekmek için bile, çok büyük bir çaba harcamak ve scuba giysileri bulmak zorunda kalabilirsiniz.
Alman kayıkçılar devasa, strafor ve çelikten yapılan bu heykel karşısında hayrete düştüler. Oliver Voss tarafından yapılan bu heykel, sanki bir küvette keyif yapan bir kadının kafasını ve bacaklarını gösteriyor.
Tamara Kvesitadze'nin bu eseri, iki karakterin aşk hikayesinden esinlenilerek yapıldı. Figürler, sonsuz bir hareket içindeler. Öncelikle birbirlerine doğru yaklaşan, tek bir bütün içinde karışık kaybolan ve sonra kaçınılmaz bir şekilde ayrılan...
Sonuncu heykel Türkiye'de olsa kesin ''müstehcen'' olduğu için yıkılırdı. Sanat? Tövbeee şeytan icadı :D
Türkiye de olsa erdoğan tarafından ucube diye yıktırmaya kalkardı
http://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2015/04/04/ankara-gorili.jpg