Braga - Fenerbahçe Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı

lk gol yaklaşık 1 metre ofsayt. Penaltıya yol açan akın yarım metre ofsayt. Topal penaltı olmaması için her şeyi yapıp başarılı olduğu pozisyonda çalınan penaltı değil. Penaltı olsa bile sarıyı, ikinci sarı kartı gerektirecek bir şey yok. Topal -Fenerbahçe’nin en soğukkanlı, sağduyulu ve en formda, en efektif oyuncusu - dışarıda. Deniz Ateş Bitnel’e çok mu yüklendik acaba? Bizi affeder mi?

Bir facia yaşandı

Bakın dün çok ciddi bir hakem faciası yaşandığı açık. Hem de çok.  Topal atıldığı anda Fenerbahçe belki skor olarak turu geçer durumdaydı. Ancak oyun aklını kaybetti Fenerbahçe. Oyunu tutması olanak dışıydı. Çünkü hocası dahil bu takımın tek aklı o. Çünkü, Pereira dahil hemen herkesin hakemle kavga ettiği sahadan atılma uçurumunda dans ettiği ve hocanın düştüğü uzatma dakikalarında aklı başında kalan tek adam Mehmet Topal’ın şahane pası Fenerbahçe’yi hayata bağladı. Her topu ayağına isteyip sonra da ezip kaptırmayı bir alışkanlık haline getiren Nani’yi zorla koşturan bu ara pası, onun ortası ve  Alper’in güzel vuruşuyla bittiğinde Sarı-Lacivertliler büyük bir beladan kurtulmuşlardı aslında.

Devamı...

Hakem İvan Bebek. Bu bebek ağzındakini emzik zannediyor. Fenerbahçe’nin kanını emiyor. Oysa ağzındaki düdük. Kurallara göre öttürmesi lazım.  Din, dil, ırk gözetmeden, gördüğünü çalması lazım. Mehmet Topal’a yapılan faulü görüyor. Refleks olarak kartını da çıkarıyor. Ama Braga’lı oyuncuya gösteremediği kartı dönüp Mehmet’e gösteriyor. Gerekçe ise hakemi kandırmaya yönelik hareket. Mehmet kimseyi kandıramaz ki. O kendini kandırana bile doğruyu söyler. Hırvat hakemin garip kararları maç boyunca devam etti. Bu hakem Avrupa ligini kaldıracak kadar büyümemiş. O daha bebek.

Faturası ağır oldu

Nani önceki maçlara göre daha hareketli. Memleket havasını özlemiş. İkili mücadelelerde dimdik ayakta. Preste üstüne düşeni de fazlasıyla yapıyor. Top kaybetmemesi de deplasmanda oynayan bir takım için çok önemli. Dinlendirilmek de iyi gelmiş. Ancak maç berabere giderken yakalanılan kontra atakta, yanından koşana pas verse ya da düzgün vurup gol yapsa tur Fenerbahçe’nin. Bu kaçan golün faturası ağır oldu. Hakemin Braga’ya ikramlarını engelleyemedik.

Devamı....

Önce G.Saray’a 1 yıl ceza. Sonra Çalhanoğlu’na 4 ay. Dün de F.Bahçe doğrandı. Bu tesadüf olamaz

Üç haftada olanları peş peşe sıralıyorum.

Galatasaray'ımıza 1 yıl ceza geldi. Ben çok takımlar gördüm, bu tip cezaları almayan.

Sonra bir bakıyoruz, Hakan Çalhanoğlu bir anda 4 ay ceza alıyor.

Sonra dün bir bakıyoruz, üçüncü olarak da bu. Bu bildiğin operasyondur.

Ben yıllarca top oynadım.

Hakemle kazandığımız maçlar da oldu, kaybettiğimiz maçlar da oldu ama ben böyle bir şey görmedim.

Bu yazdıklarımın Fenerbahçe'yle falan da alakası yok.

Gol ofsayt. Penaltı riskli karar. Caner'e 3 kere sarı kartlık pozisyon var.

Mehmet Topal'a veriyorsun, Caner'e vermiyorsun. Neden? Çünkü ceza sahasında yakaladı. Sinirlendirdi futbolcuları.

İvan Bebek denen arkadaş geldi, şak şak şak doğradı. Penaltısı, faulü, oynatmaması, her şeyi yaptı.

Delirtti takımı. Uluslararası oyuncu cin gibiler, Kjaer'ler falan bulaşmazlar.

Devamı...

Fenerbahçe'nin yediği gol ofsayt, Topal'ın pozisyonu ise penaltı değil. 2-1'de bile rakibini eliyorsun. Pereira sen ne yapıyorsun? F.Bahçe'ye neden 3 kırmızı mı çıktı? İmamın gaz yaptığı yerde, cemaat...

Korku filmi gibi bir maç. F.Bahçe'yi yazsak, Braga'yı yazsak, hakemi yazsak, maçı atlatan spikeri yazsak hepsine bir sayfa gider. Biz kısaltarak yazalım. F.Bahçe'nin yediği birinci gol ofsayt. Yardımcı hakemin hatası, hakemi suçlayamayız.

Sonra ilk yarı bitmeden F.Bahçe bir gol buluyor. Bu golü bulamasa ikinci yarı çok zorlanacaklar. Ama devreye moralli giriyorlar.

Ancak 30-35. dakikadan sonra F.Bahçe hakemle dalaşmaya başlıyor.

Fitili Caner ateşliyor, diğerleri de yavaş yavaş ona uyuyor. Ama 45+'da atılan gol her şeyi F.Bahçe'nin lehine çeviriyor. İkinci yarı başlıyor. F.Bahçe sakin olsa, topa baksa sistemi değiştirip, turu geçecek.

Devamı...

F.Bahçe aslında maça kötü başlamadı. Hatta temsilcimiz İstanbul’daki maça oranla Braga’yı daha önde karşıladı ve orta alanda rakibe alan vermedi. Plan yolunda gidiyor derken Braga’nın golü geldi. Aslında yardımcı hakem açısından çok da zor olmayan bir pozisyonda ofsayt bayrağı kalkmadı. Ofsayt golle gelen 1-0 F.Bahçe üzerinde tedirginlik yaratsa da Van Persie’nin yakın mesafeden kaçırdığı net gol fırsatı ilk 45 dakikadaki en önemli gol pozisyonuydu. Hırvat hakemin negatif ve abartılı otoriter tavrı F.Bahçe’yi psikolojik açıdan olumsuz etkiledi. M.Topal ve Josef’in gördüğü yanlış sarı kartların üzerine Perreira da tribüne gönderildi. 

Devrenin sonlarına doğru pozisyon bulamasa da oyunun kontrolü Braga’ya geçmişken çok kritik bir dakikada F.Bahçe’ye tur için büyük avantaj  getiren gol Alper ile geldi. İşlerin kötüye gittiği ve psikolojik faktörlerin aleyhine döndüğü şartlarda golü bulmak o kadar değerliydi ki hem F.Bahçe’ye ihtiyacı olan moral ve özgüven geri geldi hem de Braga demoralize oldu.

Devamı...

Bu skor ve kupadan eleniş bir Fenerbahçe beceriksizliği değil, tam anlamıyla Hırvat hakem Ivan Bebek organizasyonudur. Ofsayttan atılan ilk gol, penaltıyla uzaktan yakından alakası olmayan pozisyon ve ardından gelen kırmızı kart aslında 90 dakikanın tam bir özeti.

Ülkemizde çok sayıda hakem uleması var. Her hafta ahkam kesip duruyorlar. Bizim hakemlerimizi yerin dibine sokup, zaman zaman kasıttan zaman zaman eyyamdan dem vuruyorlar. Merak ediyorum, bu maçla ilgili ne yazacaklar.

Gerçekten bir Avrupa kupası maçında hele ki çeyrek final yolunda bir FIFA hakeminin sonuca bu kadar net hem de bilinçli bir şekilde etki ettiğini görmedim.

İlk 45 dakika çaldığı düdüklerin neredeyse yarısı tartışmaya açık. Kalan diğer yarısı ise Fenerbahçe’yi sindirmek üzere kurgulanmıştı. Hırvat Ivan Bebek’e kötü hakem demek, onun dünkü tereyağından kıl çekercesine organize ettiğe yapıya hakaret olur. Bu kadar başarılı bir taraflı yönetimi ancak üst seviyede ve bu işleri çok iyi bilen hakem yapabilir. Ivan Bebek de dün bunu net bir şekilde bize gösterdi.

Vitor Pereira’yı oyun dışına attığı pozisyon ne kadar maça ön yargılı çıktığının kanıtıdır. Bırakın Avrupa Ligi’ni açın Şampiyonlar Ligi’ni hatta en yakın 4-2’lik Bayern Münih-Juventus maçını izleyin. Çok sayıda futbolcunun taç atışlarını 5-10 metre ileriden attığını ve hakemlerin de bu durumda son derece toleranslı olduğunu gördük.

Devamı...

Dün gece ilk yarının son düdüğü çaldığında şöyle bir değerlendirme yapabilirdik; Fenerbahçe yediği gol ve Pereira'nın atılışı dışında sıkıntılı bir durumda değildi.Braga erken bir gol bulmasına rağmen oyunu domine edemiyordu. Fenerbahçe tarafında hakemle sert diyalogların artması endişe vericiydi. Hücumda topu savunmanın arkasına her geçirdiğinde Fenerbahçe etkili oluyordu. Nitekim turun kapısını açacak gol de gelmişti.

Aslında ikinci yarıda da işler ilk maçtakine ve ilk yarıdakine benzer şekilde gidiyordu.

Bolly'nin duran topta bulduğu kafa dışında rakip fazla tehditkar da görünmüyordu.

Ama galiba bu arada bir yolunu bulup maçı öldürmeliydi Fenerbahçe.

Nani'nin kaçırdığı gol belki de turun gittiği andı.

Devamı...

Bırak aga bırak!.. Portekiz’e kazanmaya gitmişin de, baskı altında oynamayı severmişsin de...

Sen önce savunmana bak! Sonra takım disiplinine.

Ve hakeme...

Türkiye’de “büyük takım” kontenjanından hakem hatası varsa senin lehine.

Savunman burada yavaş rakiplere karşı ideal ölçülerde.

Kazanırken disiplin de pek bozulmuyor.

Ama hikaye Portekiz’de geçiyorsa işte böyle dramatik bir boyut kazanıyor.

İyi istirahatler tribünde!

Yazık... Kaçan fırsat ne kadar büyükse kaçıranlara o kadar ayıp.

Oysa Fenerbahçe, Braga maçına şoke eden bir girişle başladı. İstanbul’dakinden bile hızlıydı... Aslından olağan temposuydu Fenerbahçe’nin. Herkesin alışık olduğu önde basmasıydı. Yakın oynamasıydı... Hızlı paslaşmasıydı...

Ama bir gollü galibiyet cebinde gittiğin deplasmanda maça böyle girmek doğal olarak rakibin beklemediği bir olaydı.

Fenerbahçe sürdürebilse mesele yoktu. 12. Adam sahada olmasa sürdürebilirdi belki de.

Devamı...

Fenerbahçe açısından Braga deplasmanındaki en büyük handikap maçın psikolojisini elinde tutamamasıydı. 1-0’ın avantajını daha 8. dakikada Mehmet Topal’ın orta sahada faul almak için hakemi aldatmaya yönelik düşüşünden gördüğü sarı kartla yitirdiler. Sonrasında ise katilin bebek yüzlü adam çıktığı senaryo oynandı. Hırvat hakem Ivan Babek, Vukcevic’in ayağından çıkan topta Ahmet Hassan’ın bariz ofsaytta kalışını süzemeyip golü verdi ve 11. dakikada filmin başrolünü eline geçiren kötü adam oldu. Peşinden Van Persie ile Souza’nın sarısı ve Vitor Pereira’nın atılması.

Böylesi düşman başına

Bugüne kadar çok hakem hatasına şahit oldum ama Ivan Babek gibi katliam yapanını az gördüm dersem abartmış olmam sanırım. Ofsayttan verdiği golle yaraladığı Fenerbahçe’yi penaltı pozisyonunda resmen katletti Hırvat hakem. Birincisi pozisyonun başlangıcı ofsayt, ikincisi Mehmet Topal iki elini de göğsünde birleştirerek saklıyor ve top eline çarpıyor. Bu pozisyonda penaltı ve ikinci sarıya hükmetmek için ya kör olmak ya da kuralları bilmemek gerek. Bu hakemi gördükten sonra Türk hakemleri öpüp başımıza koyalım bence.

Devamı...

Dün gece Portekiz'de sahada varolmasını kabullenemediğimiz bir mahlukat.

Fenerbahçe'yi mahvetti!

Hem de öylesine net ve su götürmez biçimde yaptı ki.

Cinayeti düdüğüyle üstlendi.

O şeytan hakem!

***

Birileri kiralık bir katili hakem diye sahaya sürdü.

Kim bilir ülkemizdeki hangi gerçekleri bahane ettiler.

Kim bilir Fenerbahçe'yi katletmek için maçtan önce hangi soysuz planı kurdular da, bu maçı böyle bir ahlaksıza emanet ettiler.

***

Bir hakem; insanlığın öznesine bu kadar haksızlık eder mi?

İvan Bebek adlı bu ahlaksız adam hem insanlığa, hem hakemliğe ihanet etti.

Ama bu soysuzlar dünyasında hainlik gurur sayılıyor artık.

Devamı...

Popüler İçerikler

Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!