İnsan bazen televizyon denilen aletin icadı iyi mi oldu kötü mü oldu diye oturup düşünüyor. Dikkat ettiyseniz rezidans, site, konut projesi reklamları birbirinin neredeyse aynısı. Hayır hiçbirimizde bu kadar para yoksa neden bu kadar çok rezidans yapılıyor o da ayrı bir tartışma konusu. İşte sizin de duyunca tüylerinizin ürperdiği o ev satma klişeleri:
Nasıl olacak o işler dediğinizi duyar gibiyim. Çok basit bir formül var: 'ama'dan önce söylenen her söz yalandır derler. Yani ebenizin bile sizi arayıp bulamayacağı bir yerde yaşamaya hazır mısınız?
Baştan söyleyeyim, içerde ortam yok. Cazibe merkezi denilince sizin aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama benim aklıma bikinili kızlardan başka bir şey gelmiyor. Yıllardır ev satmak için söylenen bu yalana bir dur deme vakti sizce de gelmedi mi?
Komşu kavgası, torbacı, oto teyp hırsızlığı hariç tabii. Mesela Ankara'daki Çinçin Mahallesi, İstanbul'daki Hacı Hüsrev mahallesi gibi atraksiyonları özleyenler buraya gelmesin. Burda anlatılmak istenen çocuğunuzun havuz başında top oynayabilmesi. Yoksa pencereden 'Okuyom ben ya' diyen bi çocuk çıkmıyor yani...
Ev almak için trilyonlar verecek parası olup illa ben metrobüse binecem diyen insanlar için harika bir fırsat doğrusu. Eminim ki bu tekliften sonra taşınmak için nakliyeci tutanların sayısı hiç de az değildir.
Biliyorsunuz ki hepimiz kira öderken üstümüze dansöz kıyafetlerini giyip bankaya gidiyoruz. Çünkü kira ödemek dünyanın en kolay, en harika olayı... Neremizden kan alacaklar be Kamil?
Canlıların yaşam alanı iki fırt oksijen alabildiği her yer olabilir. Sanki afedersiniz kıç kadar metrekarelik alana başka bir iklim getirdiler, bambaşka bir kabile yerleştirdiler. Normal betonlu yapı işte...
O upuzun gökdelenler için onca ağacı kesmemiş, onca yeşilliği katletmemişiz gibi çek panpa..
Bu reklamlardaki ailelerin en belirgin özelliği insanın sinirlerini bozacak kadar mutlu olmalarıdır. Arabanın içinde sanki müteahhit tarafından cennetin müjdesini almış gibi gülüşen bu aile yepyeni bir hayata başlasa nolur başlamasa nolur allasen?
Bunun mealini ben de bilmiyorum, hayatımda hiç prestijli bi şey yaşamadım. Belki de yaşadım ama onun adının prestij olduğunu ben bilmiyordum. Şu an herkesin bildiği tek prestij, Prestij Ailesi. İnşallah evin içinden bi yerden çıkmazlar.!
Mesaj çok net: Burda hiç fakir yok! Şimdi herkes ay sonu gelene kadar ne kadar seçkin olduğunu düşünsün (Düşünemedi)
Yıllardan beri herkesin evinin altında bir bakkal varken bunun bir ayrıcalık olarak gösterilmesi açıkçası nitelikli bir dolandırıcılık örneği sayılabilir. En büyük AVM bakkaldır!
Kimsenin kimseyi beklediği yok. Böyle yerlerde komşuluk genellikle 'arabanızı benim arabanın yerine çekmişsiniz Simge Hanım' şeklinde kurumsal olarak ilerliyor. Hafazanallah komşunuza misafirliğe gitmek istediğiniz zaman email ile bilgi vermezseniz komşuluğunuz iptal!
İnsanın 'Gözüm kör olaydı da görmeyeydim' dediği bu görseli kullandığım için hepinizden peşinen özür diliyorum. Ancak siz de cazibe merkezinde, seçkin komşularınızla birlikte yeni bir hayata merhaba demek isterseniz aynen bu şekil spor yapmalısınız. Hayırlı pilatesler...
Bunların dışında bir de Ali Ağaoğlu'nun bizzat oynadığı rezidans reklamları var. "Ben yaptım olacak" türünden laflar ettiği reklamlar. Ayrı bir kategori olarak kabul edilebilir kendisi.
rezidanslardan da orda oturup parasıyla hava atan gereksizlerin hepsinden nefret ediyorum
Yönetim kurulu kararıyla asansöre sıçmak yasaklanmıştır borcunu ödemeyen dairelerin sıcak suyu kesilecektir