AVM'de Birkaç Saat Gezdikten Sonra Çöken Baş Ağrısı ve Yorgunluğun Sebebini Duyunca AVM'lere Tövbe Edeceksiniz!

Malum, şehir merkezlerinde yeşil alanları mumla aradığımız için hafta sonları AVM'ler dolup taşıyor. Peki siz de AVM'ye gittiğinizde eve dönünce bir baş ağrısı, dayanılmaz halsizlik yaşıyor musunuz? Muhtemelen yanıtınız evet ve yaşadıklarınızın hayli ilginç bir açıklaması var.

Kim ne derse desin, hem maddi hem de sosyal ihtiyaçlarımızı artık AVM'lerde karşılamaya mecburuz.

Tüm markaların tek bir yerde olması, çocuklar için güvenli bir alan sağlanmış olması ve hepsinden önemlisi otomobillerle baş etmediğimiz çok az noktadan biri AVM'ler.

Tüm bunlar tamam, fakat AVM'lerde birkaç saat geçirdikten sonra hemen herkes baş ağrısı, halsizlik, mide bulantısı gibi şikayetleri olduğundan bahsediyor. Çoğu insan bunun başka sebeplerle gerçekleştiğini düşünse de aslında gerçek şaşırtıcı.

Bu etkilerin oluşma sebeplerinden ilki bizlerin gökyüzü altında yaşamaya programlı canlılar olmamız.

Birkaç metre yükseklikte tavanların altında saatlerce yürümek, orayı bir anda yaşam alanı olarak belirlemek bizlere pek iyi gelmiyor. Daha ferah ortamlarda rahat hisseden bünyemiz için AVM'lerin düşük tavanlı yapıları adeta işkence...

Aydınlatma da önemli bir etken. Güneş ışığından uzak, şiddetli bir aydınlatma sunan AVM'lerin bu aydınlık hissi bizim için pek de iyi etkiler oluşturmuyor.

Ultraviyole ışık tesirinde birkaç dakika kalıp ayrılmak yerine günümüzün bir bölümünü bu alanlarda geçirdiğimizde yorgunluk hissi kaçınılmaz hale geliyor.

AVM'lerde kullanılan ampullerin büyü bir kısmı elektromanyetik dalga yayıyor. Örneğin orta seviyede bir ampul cep telefonunun yaydığı radyasyonun neredeyse 3 katını yayıyor. Bu ampullerden binlercesi altında olduğunuzu düşünün...

Teknolojiyle barışamadığımız tek nokta yoğun aydınlatma değil.

Havalandırma sistemlerinin etkisi büyük ve burada iş AVM'lerde bitmiyor. Yaşam alanlarımızın tümü için bu riskten bahsedebiliriz.

Tıpta bu duruma Hasta Bina Sendromu deniyor. Kapalı ortamlarda geçen günlerde içinde bulunduğumuz AVM ya da binanın kendisinden kaynaklanan bir sendrom bu. Bina içindeki hava kalitesi tozlar,  karbon monoksit ve diğer kirletici maddeler bizi tahminimizden daha fazla etkiliyor.

Kapalı alanların tümünde havalandırmaya bağlı sorunlarla karşılaşıyoruz ama AVM'lerdeki daha özel etkilerden devam edelim.

Birkaç katta konumlanmış yüzlerce mağaza, hepsi için kullanılan aydınlatma ve elektrik tesisatı... Peki tüm bu kablolar nereden geçiyor?

Ayaklarımızın altında olup bitiyor her şey. Her noktada ağ şeklinde kablolar ve elektrik akımı, dolayısıyla manyetik alan var. Aydınlatmanın yanına bir de elektrik sistemlerinin yarattığı manyetik alanı eklediğimizde bu yoğunluk insanın tahammül edebileceği seviyeyi aşıyor.

Vücudumuz aslında bu ortam için fazla hassas ve biz onu istemediği ortamda tutmakta ısrar ettiğimizde işler değişiyor.

AVM'de kalabalığın içerisinde, düşük oksijen olan bir 'kutuda' olmak mı ormanlarda yürüyüş yapmak mı? Seçimimiz ikincisi ise neden halen hafta sonları AVM'lerdeyiz, aslında kendimize sormak gerekiyor.

Kaynaklar: 1, 2 ,3

Popüler İçerikler

18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Galatasaray'ın Yıldızı Osimhen İçin Fenerbahçe Napoli ile Temasa Geçti
YORUMLAR

ankaralılar bağışıklık kazandı bile sorun yok.

12.07.2019

iş çıkışı metroyla ulaşım sağlayan ankaralılar oksijensiz solunumu bile öğrendiler.

11.07.2019

AVM denilen insan harasında nasıl zaman geçiriyorlar merak ediyorum. Kalabalık ve gereksiz bir uğultu.

12.07.2019

Açık havada olan AVM'leri de biliyoruz. Bence bu baş ağrısı sorunu, yüzlerce ürüne ayrı ayrı dikkat etmek zorunda kalmamızdan kaynaklanıyor. Bir t-sihrt arıyorsun mesela, 7-8 farklı mağazada onca renk ve şekil cümbüşünde 50'den fazla tshirtü arayıp buluyorsun ve herbirine tek tek konsantre oluyorsun. Bu gözler için çok çok yorucu bir süreç. Süpermarketlerde ürün aramak bu yüzden çok daha hızlı yorar.

TÜM YORUMLARI OKU (18)