Albert Einstein'ın Bir Deha Olmasını Sağlayan ve Çoğumuzun 'Bilmediği' Bir Sır Var!

Albert Einstein, hiç şüphesiz dünyanın gelmiş geçmiş en zeki bilim insanlarından birisi.

Olaylara bakış açısı, farklı pencerelerden bakabilme yeteneği ve sorgulama arzusu aynı potada erimiş, zihninin derinlerinde daima arayış içinde olan bir deha.

Bilinenin aksine (!), küçüklüğünden beri matematik ve doğa bilimlerinde çok başarılı oldu Einstein.

Zekasını doğru yönlendirme kabiliyetine sahip nadir insanlardan birisiydi, bilim dünyasına yaptığı tüm katkılarda bu kabiliyetinden beslendi.

Albert Einstein'ın dünyayı bizlerden farklı gördüğünü bilmeyen yoktur, aşikardır da zaten.

İyi de nasıl farklı görüyordu? Sırrı neydi bu dehanın? Neyi farklı yapıyordu biz sıradan insanlardan?...

İşte bu sorunun cevabını da halen yaşamakta olan ve hayatını bir yandan fiziğe bir yandan da Einstein'ı anlamaya ayırmış olan Robbert Dijkgraaf verecek...

dewerelddraaitdoor.vara.nl

Dijkgraaf'in yaptığı araştırmalara göre Einstein'ın en önemli kabiliyeti, ta çocukken dahi diğer tüm insanlardan daha keskin bir hayal gücüne, daha geniş bir düşünce dünyasına sahip olabilmesi.

Yaşadığı dönemin birçok ön kabulünü reddeden Einstein, fiziğin hatta bilimsel tüm kuramların yanlışlanabilir olduğunu öne sürdü.

Bu iddiaları sonrasında dönemin birçok bilim insanı tarafından bir manada 'linç' edildi; tıpkı Isaac Newton, Nikola Tesla gibi...

Fakat tüm baskılara rağmen, diğer bilim insanlarından ayrılmasını sağlayacak yeteneğini kaybetmedi ve üzerine gitti.

Kendince düşünce deneyleri geliştirdi; başkalarının sorgulamadan kabul ettiği kuramları kendi zihninde ölçüp, biçmeyi öğrendi.

Düşünce deneyi, bir olayı önce zihninde kanıtlayıp, sonrasında matematiksel olarak ifade etmek demektir.

Kısacası standard fizik kuralları çerçevesinde imkansız görüneni zihinde tasarlayıp, mantıksız olanı gerçeğe dönüştürmektir.

Düşünce deneylerine verilebilecek en basit örneklerden birisini vereyim bu noktada.

Önerme: 'Ağır cisimler, hafif olanlardan daha hızlı düşer.'

Düşünce Deneyi: A cismi ağır, b cismi hafif olsun. A ile b'yi bir iple birbirine bağlarsam, a'dan da b'den de daha ağır bir cisim elde etmiş olurum. Önermeye göre, (a+b) isimli bu yeni bileşik cismin a ve b'den daha ağır olduğu için ikisinden de daha hızlı düşmesi gerekir.

Ama bir yandan da, b cismi a'ya göre daha yavaş düştüğü için a'yı yavaşlatması kaçınılmazdır. (a+b) bileşik nesnesi, hız bakımından bileşenlerinin ağırlıklı ortalamasından farklı bir özellik gösteremez, yani b'den yavaş veya a'dan hızlı olamaz. O halde bu denge, ancak b'den hızlı a'dan yavaş bir noktada yakalanabilir. Ama önermemiz bunun tam tersi olacağını, bileşik nesnenin bileşenlerinin ikisinden de hızlı olacağını söylüyordu. Burada çelişkili bir durum var; o halde önerme yanlış.

Yani, fiziksel olarak kanıta gerek olmadan kendi zihninizde bu durumun gerçekliğini test etmenize fırsat sağlar düşünce deneyi.

İşte Einstein da bilim dünyasına damga vuracak keşfi olan Genel Görelilik Kuramını böyle keşfetmiş.

Sıradan bir günde, sıradan bir düşünce deneyi ile...

Bir binanın en üst katında çalışan işçileri gördükten sonra başlamış Einstein'ın düşünce deneyi.

www.walldevil.com

Einstein, işçiler oradan düşerse ne olacağını düşünmüş ve tam o anda işçiler için yer çekiminin artık önemsiz olduğunu ve işçilerin yer çekiminin hissedemeyeceklerini fark etmiş.

Bu düşünce deneyinden yola çıkan Einstein, evrendeki tek fiziksel kuvvetin yer çekimi olamayacağını anlamış.

Sonrasını da biliyorsunuz zaten, uzay-zaman'ın yarattığı kütle çekim kuvvetini keşfederek, zamanın göreliliğini fark etmesi ve sonrasında ışık hızı ile alakalı diğer deneyler.

En sonunda da Genel Görelilik Kurmanı bilim dünyasına hediye etmesi...

Hayal gücünün sınırlarını zorlayan, zihninin içinde aramalarını bir türlü bitirmeyen bir bilim insanı olarak Albert Einstein şu sözleri bıraktı gerisinde:

'Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar.'

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
YORUMLAR
28.05.2017

Yanlışınız var, cisimlerin düşerkenki hızları ağırlıklarına bağlı değildir. Yani ağır cisim hafif cisimden daha hızlı düşmez. (bkz. kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşümü)

07.06.2017

yani şimdi bir taş ile bir pamuk tutamı aynı hızda mı düşer?

28.05.2017

a, b ve a+b cisimleri hakkındaki yazının ikinci paragrafı çok saçma olmuş. yani yanlış yerden gidilerek düşünce çürütülmeye çalışırmış. orada beklenen şey zaten "a+b cismi a'dan da b'den de daha hızlı düşer". çünkü a+b cismi ikisinden de ağırdır. yok b'den hızlı a'dan yavaş olmalı filan bunlar mantıksız önermeler. sonuçta a+b cisminin ağırlığı b ile a cisimlerinin ağırlıkları arasında bir değer değil.

zaten cisimlerin düşme hızı kütleye bağlı değildir. havayı hesaba katarsak zaten fasafiso http://www.eba.gov.tr/video/izle/19037178bbf82c4b247d5a5a7ceaa563a0fc381ed6003

28.05.2017

Oruç tutun oruç. Cayır cayır yanacaksınız !! :p

TÜM YORUMLARI OKU (14)