30 Haziran – 1 Temmuz 1993
Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri başlıyor.
Türkiye'nin dört bir yanından Alevi sanatçılar, ozanlar, yazarlar ve aydınlar Sivas’a geliyor.
Katılımcılar arasında Aziz Nesin, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Muhlis Akarsu gibi isimler yer alıyor.
Etkinlik programı basına yansıyor. Aziz Nesin’in Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabını çevirmekte olduğu bilgisi duyuluyor.
2 Temmuz 1993 – Cuma
11.00 – 12.00
Cuma Namazı – Sivas Ulu Camii
Cuma namazından çıkan bir grup gerici “Aziz Nesin dışarı!”, “Sivas Aziz’e mezar olacak” gibi sloganlarla yürüyüşe başlıyor.
Kalabalık giderek büyüyor, valilik binası önünde toplanıyor.
13.30 – 14.00
Valilik önünde protesto
Kalabalık, Madımak Oteli’ne doğru yöneliyor.
O sırada otelde 100’den fazla sanatçı, gazeteci ve katılımcı bulunuyor.
Polis, göstericileri engellemekte yetersiz kalıyor.
14.00 – 18.00
Madımak Oteli önünde saldırı
Gericiler otelin önünü kuşatıyor, taşlar ve sloganlarla binayı hedef alıyor.
Saatlerce süren bu kuşatma sırasında saldırganlar, otelin alt katına kadar giriyor.
Otel binası ateşe veriliyor. Alevler kısa sürede binayı sarıyor.
18.00 – 20.00
İtfaiye ekipleri geç müdahale ediyor.
Görüntülerde güvenlik güçlerinin saldırganlara müdahale etmediği görülüyor.
Otel içinde mahsur kalanlar, dumandan zehirleniyor veya yanarak can veriyor.
Bazı kişiler, otel çatısından kurtarılıyor.
bu gerici yobazların torunları da Leman Dergisini yakmaya çalıstı bunların zihniyeti değişmez. Solingen'de yakan Nazilerle bunlar kardeştir...
bundan tam 32 yıl önce bir "öfkeli kalabalık" sivas'ta insanları diri diri yakmıştı. öfkeli kalabalıkların aklı yoktur, vicdanı yoktur, dini yoktur. öfkeli kalabalıklar bindirilmiş kıtalardır, robotlar sürüsüdür, kurma kollu oyuncaklardır. öfkeli kalabalıklardan medet ummayın.
Şimdi bu şeytandan bozma insanlara kabir hayatından sonra cennet kapıları açılacak. İpekten elbiseler giyecek, şarap akan ırmaklardan şarap içecek, genç hizmetçilerin elinden yemek yiyecek, hiç inmeyen uzvu ile hurilerle takılacak öyle mi. Umarım hepiniz için bir cehennem vardır. Bugünün anılması, hatırlanıp hatırlatılması bile kimilerini rahatsız ediyor. Katliama karışanların avukatların yanlı söylemde bulunanların bir çoğu bürokrat veya milletvekili oldu ve bu zihniyet ülkeyi yönetiyor. Zaman aşımı bozulan idam kararları temyizler aklayarak uzattılar. Sivas katliamını anmanın, unutulmasın diye emek vermenin çok büyük önemi var. Çünkü bu memleket bir türlü linç ikliminden çıkamamakta, asla korunmayacakların listesi her daim el altında hazır tutulmaktadır. Hala dumanı tüten, utandırıcı bir sessizlik.