Ağrılara Sızılara Son: Topuk Dikeniyle Alakalı Merak Ettiklerinizi Bir Bir Anlatıyoruz

15.01.2019 - 11:51

Yürürken rahatsız oluyorsanız ve topuğunuzda sıkıntılar olduğunu düşünüyorsanız toplanın, size anlatmamız gereken şeyler var.

Toplaşalım mı bi' aşağıda?

Başlayalım, topuk dikeni nedir?

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hakan Özsoy topuk dikenini şöyle açıklıyor: 'Topuk dikeni ayak tabanındaki bir zarın topuğa yapıştığı bölgenin iyileşememesi sonucunda ortaya çıkar.'

Genellikle aşırı kilolu kişilerde, ayaklarında şekil bozukluğu olanlarda, uzun süre sert zeminde yürüyenlerde ve evde genelde yalın ayak dolaşanlarda meydana gelir.

İlk ve en önemli tanısı topuk ağrısıdır.

Hastalar en çok günün ilk saatlerinde yataktan kalktıktan sonraki ilk birkaç adımda şiddetli ağrı hissederler. Sanki böyle üstüne bastığınızda çivi batıyor gibi bir ağrıdan bahsediyoruz. Gün içinde de yavaş yavaş azalmaya başlar.

Uzun süre yapılan yürüyüşlerden sonra ortaya çıkan şiddetli ağrının dinlenme halindeyken bile devam etmesi bir diğer belirtilerinden biridir.

Topuk dikeni tedavisinde erken teşhis çok önemlidir.

Topuk dikenin ilk teşhisinde ortopedi tedavisi çok önemlidir. Tedavi süresince hastalar, evde yalın ayak yürümemeli, yumuşak tabanlı bir terlik kullanmalı ve sert tabanlı ayakkabılar yerine mümkünse spor ayakkabıları tercih etmelilerdir.

Masaj yapılması ve soğuk kompres uygulanması hastalara tedavi süresince oldukça iyi gelmektedir.

Doç. Dr. Özsoy'un önerilerine göre, masaj uygulaması ayak parmaklarını geriye çekerek topuk üzerine 5 dakika boyunca soğuk uyguladıktan sonra ağrı kesici kremler sürülerek yapılmalıdır.

Ama unutmayın ki, tedavi yalnızca bir günde etki etmez. Tedavinin etki etmesi için 3-4 hafta masajlara devam edilmelidir.

Eğer masaj tedavisinden herhangi bir sonuç elde edemezseniz enjeksiyon tedavisi ile topuk dikeninden kurtulabilirsiniz.

Enjeksiyondan önce hastanın işlem sırasında ağrı duymaması için topuktan ya da ayak bileğinden uyuşturucu iğne yapılır. Kortizon iğnesi ya da hastanın kendi kanından hazırlanan PRP enjeksiyonları kullanılmaktadır. Eğer ilk uygulamadan sonra rahatsızlıkta bir değişim yoksa 10 ila 15 gün sonrasında yeniden enjeksiyon tedavisi uygulanır.

Bir diğer tedavi yöntemi ise, şok dalga tedavisidir. Fakat hastaların çoğu buna gerek kalmadan iyileşmektedir.

Sağlık sorunlarından dolayı enjeksiyon uygulanamayan hastalara ya da tedaviden cevap alamayan hastalara ESWT yani şok dalga tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedavi yönteminde, yaklaşık 2000-3000 ses dalgasıyla o bölgenin içinde bir kanama başlatılır.

Son tedavi yöntemi de ameliyattır ama hastaların yalnızca %1'ine uygulanmaktadır. Çoğu hastanın bu tedavi yöntemine ihtiyacı kalmadan iyileştiği istatistikler arasında.