1906'da Adana-Kozan'da doğmuş olan Kubilay bir öğretmendi. 1929'da askerlik vazifesine başlamıştı. Evliydi ve bir buçuk yaşında bir erkek evlat sahibiydi. Daha 24 yaşında hayatının baharındaki bu genç öğretmen, kanlı bir ayaklanmanın ortasında yaşama veda edecekti.
Meydanda toplanan ahaliyle birlikte, her geçen dakika kargaşa büyüyordu. 43. Piyade Alay Komutanlığı emrindeki Asteğmen Kubilay, olaya müdahale için emrindeki askerlerle bölgeye ulaştı. Fakat çatışma sırasında yaralanan Kubilay Asteğmen, güçlükle sığındığı Gazez Camiinin bahçesinde isyancılar tarafından yakalandı ve başı kesilmek suretiyle şehit edildi.
Asiler tarafından kurşunla yaralandığı ve başı kesilerek şehit edildiği ve cesedin Gazez Camii önünde bulunduğu haber alınınca, Askeri doktor Üsteğmen Necati Beyle adı geçen yere varılınca: ölünün Gazez Camii girişinin sol tarafında arkası üstü yatık, sağ tarafında kasaturası muhafazasından çekik bir halde, elbiseleri kanlı, başı boynundan ayrılmış ve etrafındaki toprakta bol miktarda kan lekeleri görülen ve tahminen 25 yaşlarında, üzerinde haki renkte askeri elbise bulunan orta boylu, kumral benizli, saçları az ağarmış, sakalı tıraşlı bir cesedin yatmakta olduğu görüldü.
Ölüye isabet eden bir kurşun sağ koltuk altının yukarı ve ön kısmından bir giriş deliği görülmektedir. Delik etrafında barut lekeleri ve yanık olmadığını, bu delikten aşağı ve arkaya doğru sol kürek kemiği ucunun üç parmak aşağısındaki çıkış deliği göstermektedir. İçerisinde kemik ve akciğer parçaları olduğu, yaralının otuz metre ilerideki camiye kaçtığı ve orada başın atlas kemiği üzerinden kesilerek boyundan tamamen ayrıldığı görülmektedir. Kesiğin kenarları düzgündür, bir tarafı küt ve yaklaşık 25 santimetre uzunluğunda bir bıçakla yapıldığı, başı kesişin yaralanmanın baygınlık hali ve iç kanamanın devam ettiği bir sırada yapıldığı, doktor tarafından söylenerek defin için ruhsat verildi.
Şaki: haydutluk ve zorbalık edip düzeni bozan, isyancı.
Hökümet: hükumet konağı yani belediye binası kast ediliyor.
Koplay: Kubilay
Evkaf: Vakıflar
Maarif: Eğitim
Meyanda: Arada
İltica: Sığınma
Memnu: Yasak
Tenbiye: Tenbih
Hülasa: Özet
İrsal: Göndermek
Dahiliye Vekaleti Celilesi: İçişleri Bakanlığı Yüksek Makamı
Takrir: Yazı
Layiha: Rapor
Muallim: Öğretmen
Umum: Genel
Mahrem: Gizli
Mezkur: Adı geçen, zikredilen.
Maalesef bu ülkenin askerleri, aydınları, yazarları katledilirken, kelle kesen hain dinci zihniyetin hep sırtı sıvazlandı, en büyük makamlara getirildi, bülent arınç, Kubilay'ı katleden derviş mehmetin torunudur.
Dinciler ayaklandı, kime, devlete karşı, zarar gören ordu . yıllar yıllar sonra: 15 temmuz dinciler ayaklandı, kime devlete, zara gören kim yine ordu. Bademlelerle devam isteyen beyinsizler ileride de aynı şey olacak. adam olmasınız siz. inşallah ilk siz gebeiririsiniz de nesliniz tükenir.
Damat Ferit'in olmayan torunundan teşekkür mektubu alıp 11 tane de çocuk peydah eden ve II. Dersim Operasyonu'ndan 3 sene önce vefat etmiş Diyap Yıldırım'a Atatürk'ün "Kedine varana kadar al git" diye mektup yazdığını dile getiren AKPutperestlerin çakma tarihçisi FETÖ'cü Mustafa Armağan, Menemen İsyanı'nın düzmece olduğunu kanıtladı, bilginize! Tabi resmi tarihi beğenmediği için kurgusal bir tarihle peri masalı dinlemeyi tercih eden afyonkeşler buna da iman etti!